CHP Genel Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Koç, Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı sonrası gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
15 Temmuz sonrası Türkiye'de yeni bir sürecin başladığına dikkati çeken Koç, "Gündem ağırlıklı olarak Anayasa tartışmasına kitlenmiş durumda. Kamu spotu yayınları var ya çeşitli iktidar yetkilileri 'kandırıldık ey halkım unutma bizi' şeklinde açıklama yapıyorlar. Çoğu akla ziyan açıklamalar" diye konuştu.
Koç'un açıklamalarının satır başları özetle şöyle:
KAMU SPOTU GİBİLER...
Gündem ağırlıklı olarak Anayasa tartışmasına kitlenmiş durumda. Kamu spotu yayınları var ya çeşitli iktidar yetkilileri "kandırıldık ey halkım unutma bizi" şeklinde açıklama yapıyorlar. Sorumluluklarını unuttturmak, gözardı ettirmek için diyorlar. Çoğu akla ziyan açıklamalar. Söylediklerini izliyorlar mı acaba...
BU YOLUN TAŞLARINI KİM DÖŞEDİ?
15 Temmuz sonrasını Türkiye değişik bir atmosfere büründü. Demagoji yapılmasın, iktidar yetkilileri saptırmasın. Darbenin sorumluları kimse yakalanıp mutlaka adaletin karşısına çıkarılmalı.
Bizim sorduğumuz şu: Türkiye 15 Temmuz'a nasıl geldi? Bunun yolu taşları nasıl döşendi? Kimlerin siyasi çıkarı ve beklentisiyle döşendi? Sorduğumuzda çıt yok kamu spotu... Sorular çok açık. Bu siyasi hataları kimler yaptı? CHP diye duyar diye duyuyorum.
BÖYLE BİR ORTAMDA ANAYASA TARTIŞACAĞIZ!
15 Temmuz'dan sonra bir korku toplumu oluşturuldu. Bu yetmedi toplumsal baskı öyle arttı ki... Öyle karanlık çöktü düşünce ifade edememe taraf olarak belirleme zorunluluğuna dönüştü. İktidarı bu da doyurmadı. Benim projem herkesin yandaş olması dedi. Yandaş olacaksın. Akla ziyan da olsa ne söylediğimi tekrar edeceksin. Gözünü kapatacaksın biat edeceksin. Böyle bir toplumda anayasa tartışıyoruz.
Türkiye'nin bekasının tartışıldığı bir Anayasa tartışıyoruz. Hangi ortamda. OHAL ortamında. Haksız tutuklamaların, gözaltıların ve insanların hapseidliği ortamda. Ne tartışıyoruz. Türkiye'nin bekasını tartışıyoruz. Bu kadar ciddi bir sorunu böyle bir ortamda tartışıyoruz.
SİYASİ AYAK ORTADA YOK...
Şimdi daha bu işe karışanlar ortada yok. Siyasi ayağı ortada yok. Dokunma yanarsın. Neler yapılmalıydı? Neden yapılamıyor? Başkanlık da başkanlık! Birden başkanlık 3. muhalefet partisinin sürpriz açıklamasıyla gündeme geldi. Sürpriz çıkışı üzerine kullanmaya başladılar.
Türkiye'nin beka sorununun tartışılacağı süreç işlemeye başladı.
Mevcut Cumhurbaşkanı'nın eylem ve filllerinin Anayasal sınırlarına çekilmesi gerekiyor. 14 Ağustos 2014 seçiminde itibaren bunu yaşıyorduk. 3. muhalefet partisinin sürpriz destek çıkışıyla anaysal çerçeve mevcut cumhurbaşkanının istek, arzu ve beklentisiyle nasıl oluşturulabilir tartışmasına döndü. Yani olay tersine döndü. Bu fiil ve eylemlere nasıl hukuk kazandırabilir tartışmasına evrildi.
TÜRKİYE KAVŞAK NOKTASINDA
CHP geçen hafta önemli bir toplantı yaptı. CHP'nin Anayasal vizyonu paylaşıldı. Kamuoyuna yansıyan bazı küçük paketçik biligleri var. Hep 3. muhalefet partisi diyorum. Oy veren seçmenlerine lafımız yok. Onlarla bir çok konuda aynı kaygıları taşıyoruz. Türkiye bir dönemece geldi, kavşak noktasında. Bir tercih yapılacak.
YASAMA YÜRÜTME YARGI TEK ELDE TOPLANACAK
Getirilmek istenen sistemde cumhurbaşkanı bir veya iki yardımcıyla seçilecek. Milletvekili seçimleriyle birlikte seçilecek.
Kendsisi seçildiği kendisinin listeye koyduğu yasama üyeleri seçime girecek. Bu yasam organı içinden yürütme organı seçilecek. Yürütmeye dışarıdan atananlar zaten biatçı.
Yargı organlarının seçimi konusunda yarısını cumhurbaşkanı atayacak.
Yasama zaten senin belirlediğin yürütmeyi sen atadın. Yargının yarısı. Hepsi tek kişide toplancak. Sonuç baskı, topyekün macera, bilinmezlik, eğilip bükülmelerle bölünmelerle gidecek Türkiye.
Biz ne istiyoruz? Kurucu değerlere bağlı, parlenamerte sistemi esas alan, güçler ayrılığı temelinde bir anayasa çatısını her zaman dile getiriyoruz. Güçlerin tek elde toplanmadığı bir sistem, denetlenebilir yürütme ve bağımsız yargı. CHP'nin tezi de bu. Karşısında tek kişinin kaprislerine teslim edilecek bir Türkiye.
ELİNİZİ VİCDANINIZA KOYUN, KORKMAYIN
Elinizi vicdanınıza koyun. birinde macera bilinmezlikler.. Nasıl davranılacağını tahmin ediyorsunuz. Diğer tarafta birbirini denetleyen parlamenter sistem. Demokratik, özgürlükçü kurucu değerlere bağlı bir Türkiye.
Türkiye'nin bekaasını zarar gelmesini istemeyen yurtseverleri bu konuda tavır almaya çağırıyoruz. Korkmayın. Biz üzerime düşeni ne pahasına olursa olsun yapacağız. Bu rejim, ülke ve bekaa sorunudur. Türkiye kurulduğundan bu yanan en kritik tartışma noktalarından biridir.
DİRENME SORUNUDUR
Sorun Türkiye'de rejimi ve Cumhuriyeti değiştirmek isteyeceklere karşı direnme sorunudur.
3. MUHALEFET PARTİSİNE: NE OLDU DA BU POZİSYONA SÜRÜKLENDİNİZ?
Bu Yolu açan 3. muhalefet partisine sormak istediğimiz bir soru var. Başından beri başkanlık sistemine karşı çıkan, Türkiye'nin bekaa sorunua bu kadar duyarlı muhalefet partisi ne oldu da Türkiye'nin bekaasının tartışıldığı bir pozisyona sürüklendi? Ne oldu?
3 ARALIK'TA ADANA MİTİNGİ
CHP olarak parlamento dışında sokakta olmaya da devam edeceğiz.
3 Aralık'ta Adana'da "Türkiye'yi Böldürmeyeceğiz" mitinglerinin ilki yapılacak.
CHP'den MHP yönetimine kritik soru - Gerçek Gündem
AKLA ZİYAN AÇIKLAMALARI İZLEMEKTEN YORULDUK
CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Koç gazetecilerin "AKP Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay'ın, 'Çokta kandırılmadık' " sorusunu şu şekilde yanıtladı:" Karar versinler önce isterseniz? Kamu spotu olarak değişiklik yapacaklarsa bütün televizyonlar emirlerinde. Kullanırlar. Demin söylediğim gibi akla ziyan açıklamaları izlemekten ben yoruldum. Siyasetçi olarak yoruldum. Yurttaşların büyük çoğunluğunun da televizyon izlerken nasıl bir duyguyla boğuştuklarını tahmin ediyorum. Önce karar versin, kandırıldı mı, kandırılmadı mı? Onu ben bilemem tabi. Eğer kandırılmadıysa bilinçli yaptıysa çok daha büyük bir suç suçun ifşasıdır. İşbirliğinin Türkiye'yi darbe ortamına sürükleyenlere kol kanat germenin, yataklık yapmanın, Fetullah terör örgütüyle yan yana durmanın ifşadır, kandırılmadıysa.
NE GETİRMEK İSTEDİKLERİNİ ANLAYABİLECEK KADAR...
Prof. Dr. Haluk Koç,"Gelin istemediklerinizi söyleyin, o masada olun çağrısı yapıyorlar bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? "soruna şu cevabı verdi:
"İstediklerimizi, istemediklerimizi söyledik. Bunları kendi basit siyasi pencerenizden söylemedik. Türkiye'nin birliği açısından söyledik. Nasıl bir anayasa istediğimizi ifade ettik. Ne getirmek istediklerini anlayabilecek kadar akıllıyız. Çok net ifade ediyoruz. Tek kişi sisteminin, neleri kapsadığını ve tarihin bu döneminde bu riskli coğrafyada Türkiye'yi nerelere sürükleme ihtimalinin olduğunu ifade ettik."
Son Güncelleme: 18.11.2016 09:46