Kılıçdaroğlu: Bir silah sanayimizi verdik, 5 kuruş almadık, şimdi MKE'nin vermenin hazırlıklarını yapıyorlar

Kocaeli'de muhtarlar ve kanaat önderleriyle buluşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Makine Kimya Endüstrisi’nin anonim şirkete dönüştürülmesine ilişkin yasa teklifi için, “Sakarya’da değeri 20 milyar dolar olan Tank Palet Fabrikası’nı Katar ordusuna verdiler. Savunma sanayi, sıradan bir sanayi değil. Şimdi bunu yapıyorlar. Bir silah sanayimizi verdik, 5 kuruş almadık, 5 kuruş. Şimdi Makine Kimya Endüstrisi’ni vermenin hazırlıklarını yapıyorlar. Bunu sizlerin vicdanına teslim ediyorum” dedi.

24 Haziran 2021 Perşembe 18:26
Kılıçdaroğlu: Bir silah sanayimizi verdik, 5 kuruş almadık, şimdi MKE'nin vermenin hazırlıklarını yapıyorlar

Kocaeli'de muhtarlar ve kanaat önderleriyle buluşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Makine Kimya Endüstrisi’nin anonim şirkete dönüştürülmesine ilişkin yasa teklifi için, “Sakarya’da değeri 20 milyar dolar olan Tank Palet Fabrikası’nı Katar ordusuna verdiler. Savunma sanayi, sıradan bir sanayi değil. Şimdi bunu yapıyorlar. Bir silah sanayimizi verdik, 5 kuruş almadık, 5 kuruş. Şimdi Makine Kimya Endüstrisi’ni vermenin hazırlıklarını yapıyorlar. Bunu sizlerin vicdanına teslim ediyorum” dedi.

Kocaeli'de muhtarlar ve kanaat önderleriyle buluşan Kılıçdaroğlu, muhtarların da milletvekilleri ve belediye başkanları gibi maaş alması gerektiğini belirterek, Belediye meclisinde alınan kararlarda muhtarların da söz sahibi olması gerektiğini söyledi.

Kocaeli'deki balıkçılarla sohbet ettiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Kocaeli’ni 1970’li yıllardan beri bilirim. Kocaeli de denize giriyordunuz şimdi körfezde denize giremiyorsunuz. Balıkçılarla sohbet ettim. Bana denizdeki müsilajı gösterdiler. Müsilaj, denizin isyanıdır. Denizi niye kirletiyorsunuz. Kimyasal arıtma yok. Biyolojik arıtma da yok. Elin oğlu evsel ve kimyasal atıkları ayrı ayrı arıtıyor bizde böyle bir arıtma var mı? Yok. Balıkçı, ‘Balık kalmadı’ diyor. Kim bitirdi balıkları? Aklını kişisel çıkar için kullanırsan Marmara Denizi’ni yok ederiz. Ticari anlamda 104 tür balık vardı. Şimdi 104 tür kalmadı. Balıkçı kardeşlerime dedim ki, merak etmeyin onu da dışarıdan ithal ederiz. Nasıl olsa samanı getiriyoruz onu da ithal ederiz."

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından başlıklar şöyle: 

“EKONOMİK SOSYAL KONSEYİ EN SON 12 YIL ÖNCE TOPLANDI: Ben size bugün Allah’ın izniyle dostlarımızla beraber iktidar olduğumuzda, neleri yapacağımızı anlatacağım. Sorunu çözmek istiyorsanız sorunu yaşayanlarla oturup konuşmanız lazım. Türkiye’de yapılmayan bu. Rahmetli Ecevit, Ekonomik Sosyal Konsey diye bir konsey kurdu. Esnaf, çiftçi, sendikacı, meslek kuruluşları bir araya geliyorlar, var olan sorunlarını dillendiriyorlar ortak çözüm üretiyorlar. Ekonomik Sosyal Konsey, 5 Şubat 2009 yılında en son toplandı. Niye toplanmıyor, vatandaşın derdi yok mu? Toplayamayan kişiyi hafızanızın bir yerinde tutun, devleti iyi yönetemeyen kişiyi hafızanızın bir yerinde tutun.

MAHALLE İLE İLGİLİ KARARLAR MUHTARLARA SORULMUYOR: Muhtar kendi mahallesinin köyünün kanaat önderidir. Belediye Başkanı milletvekili seçildiği zaman maaş alır, muhtarlar maaş alıyor mu? Hayır. Ödenek alıyorsunuz. İzin aldığınızda ödeneğiniz kesilir. Seçimle gelenler maaş alıyor da muhtar niye maaş almıyor? Seçimle gelenler arasındaki bütün kuralları her seçimle gelene de uygulamamız lazım. Mahallenizle ilgili bir belediyede karar alınırken size soruluyor mu? O muhtar mahalleden seçilmedi mi? Eğer Belediye Meclisi’nde bir konu görüşülüyorsa, muhtar davet edilecek ve söz hakkı olacak. Biz bunu yapacağız.

MUHTARLIĞIN BÜTÇESİ NİYE YOK: Muhtarlık da köklü bir kurum. Muhtarlığın bütçesi niye yok? Bulunduğunuz mahallede emlak vergisinin yüzde biri muhtarlık bütçesi olarak ayrılsa en azından bir fakir fukaraya yardım edersiniz. Her muhtarın bir bütçesi olacak. Bütçe denetlenebilir olması anlamına gelir. Sosyal yardım yaparken mahallenin muhtarını çiziyorsunuz. Fakirlik belgesini muhtardan alıyorlar ama yardım yaparken ‘muhtarı geç’ diyorlar.

DEMOKRASİNİN TEMEL TAŞI MUHTARLARDIR: Diyeceksiniz ki, Kılıçdaroğlu niye muhtarlar üzerinde duruyor. Bu memlekete demokrasi gelmesi lazım. Demokrasinin temel taşı da muhtarlardır. Muhtarlık ne kadar köklü olursa demokrasi de o kadar gelişir. Muhtar bir siyasi parti kimliği ile değil kendi şahsi kimliğiyle ortaya çıkar. Muhtarların bir yeri mi var mı? Yok. Çoğu kirada ve cebinden ödüyor. Muhtarların bir mekanı olması lazım. Bizim belediyelerimiz muhtarlara tek tip konut yapıyorlar, kira ödemiyorlar. Önümüze sandık gelecek, seçime gideceğiz. Kendi hakkınızı savunuyorsanız bu söylediklerimi kim yapıyorsa gidin oyunuzu ona verin. Sizin hakkınızı hukukunuzu savunacak siyasi parti kimse ona destek vermeniz lazım.

AYAĞIMIZA KURŞUN SIKIYORUZ: Bütün dünya bizimle alay ediyor. Denizi olan dünyada tek ülke Türkiye, kendi denizimizi yok ediyoruz. Ayağına kurşun sıkmak var ya. Onu yapıyoruz. Ben eleştirinin dışında çözümü de anlatıyorum. Atıkların nasıl temizlenmesi gerektiğini, denizlerin çevrenin nasıl korunması gerektiğini anlatıyorum. Eğer birileri bunu ısrarla yapmıyorsa sandığa gittiğiniz zaman elinizi vicdanınızın üzerine koyun.

128 MİLYAR LİRANIN NEREDE OLDUĞUNU CEVAPLAMAYANA OY VERMEMENİZ LAZIM: Pandemi döneminde milyonlarca esnafa 10 milyar lira hibe para verildi. Beş kişiye ise 21 milyar lira verildi. Bu adalet mi? Esnaf söylüyor, ‘10 milyon lira verdiler Bağ-Kur borcum 16 bin lira’ kirayı saymıyoruz, elektriği doğalgazı saymıyoruz. Para nereye gidiyor? 128 milyar lira Merkez Bankası’nın kasasındaki bu para nereye gitti? Bu sorunun cevabını vermeyene oy vermemiz lazım. Ben sizden vergi alıyorsam kimler için ne zaman harcadım hesabını vermem lazım. 

TÜRK TELEKOM'U SATTILAR BUNUN YÜKÜ HEPİMİZİN SIRTINDA: 2 milyon 400 bin hanede internet yok. 21. Yüzyılın Türkiye’sinden söz ediyorum. Pandemi döneminde 2 milyon 400 bin hanedeki çocuk eğitim alamadı. Sorumlusu kim? Rahmetli Özal Türk Telekom’u kurdu dijital alt yapımız müthiş bir değişime uğradı. Fakat Türk Telekom’u 6 buçuk milyar dolara Hariri ailesine sattılar. Ne yaptı aile? Gitti, Türk bankalarından parayı çekti götürdü hükümete verdi. Türk Telekom’u aldı. Binalarını, arazilerini sattı. Bankalar borcunu ödemeye gelince de ‘ödemiyorum’ dedi. Karını da aldı. 6 buçuk milyar dolarlık yükü hepimizin sırtında.

SİZE NAMUS SÖZÜM VAR: Benim size namus sözüm var harcadığım her kuruşun hesabını size vereceğim. Çiftçi perişan vaziyette. Elektriğine, gübresine, fidesine zam hepsi dışarıdan geliyor. Dolar yükseldikçe hepsi perişan oluyorlar. Sonra dönüp diyoruz ki fiyatlar niye arttı. İlaçlar dışarıdan gelir mi? Neden dışardan alıyoruz? Bunu çözeceğiz.

SANA NE BAŞÖRTÜSÜNDEN, KARNI DOYUYOR MU ONA BAK: Sizin hiç kabahatiniz yok mu diye soru da gelebilir. Biz kendimizle de hesaplaşıyoruz. Yanlış yaptığımız şeyleri ‘yanlış yaptık’ diyoruz. Bir dönem başörtüsünü Türkiye’nin bir numaralı sorunu haline getirdik. Sana ne kardeşim başörtüsünden sana ne? Başörtülü mü başörtüsüz mü ona bakmayacaksınız. O kadının karnı doyuyor mu, işi gücü var mı, huzur içinde yaşıyor mu sen ona bakacaksın. Türkiye’nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur. Her sorunu çözülür. Çünkü zengin bir insan kaynağımız var, pırıl pırıl evlatlarımız var, hepsi diyor ki ‘yurtdışına gideceğim orada çalışacağım.’

O FAİZLERİN TAMAMINI SİLECEĞİZ: Dini kimliği siyasete alet ediyorlar. Bundan daha büyük bir hata yok. Bayrakla vatanla sorunu olmayanın benim başımın üstünde yeri var. Temiz ve ahlaklı bir siyaset anlayışına adım attık yürüyoruz. Belediyelerimize diyorum ki; harcadığınız her kuruşun hesabını belli aralıklarla vatandaşa vereceksiniz. Ekrem Bey çıktı iki yıl içerisinde nereye yatırım yaptığını tek tek kuruş kuruş açıkladı. Çiftçi, esnafa pandemi döneminde borç verdiler. Faiz habire çalışıyor. O faizlerin tamamını sileceğiz. Bunu yaptığınız zaman sosyal devlet olur.

SAVUNMA SANAYİ SIRADAN BİR SANAYİ DEĞİL: Son olarak, Kırıkkale’yi hepiniz bilirsiniz, sonradan il olan güzel bir kentimiz. Makine Kimya Endüstrisi kurumu orada. Hem silah hem mühimmat orada üretiliyor. Bir devlet kurumu. Şimdi diyorlar ki, ‘burayı bir anonim şirketine dönüştüreceğiz’, sonra birilerine verecekler. Sakarya’da değeri 20 milyar dolar olan Tank Palet Fabrikası’nı Katar ordusuna verdiler. Nasıl? Milli Savunma Bakanlığı’ndan çıkardılar, bir anonim şirkete dönüştürdüler, anonim şirketin hisselerini götürdüler, Katar ordusuna verdiler. Savunma sanayi, sıradan bir sanayi değil. Şimdi bunu yapıyorlar. Bir silah sanayimizi verdik, 5 kuruş almadık, 5 kuruş. Şimdi Makine Kimya Endüstrisi’ni vermenin hazırlıklarını yapıyorlar. Bunu sizlerin vicdanına teslim ediyorum.”

Son Güncelleme: 24.06.2021 18:48
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.