CHP Lideri Kılıçdaroğlu gündemi değerlendirdi: AKP, OHAL kararnameleri ile darbe fırsatçılığı yapıyor. Gülen’i gerçekten istemiyorlar. AKP ile IŞİD ideolojik akraba!
Kaynak: BirGün/Bülent MUMAY
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gündemdeki konuları değerlendirdi. Hükümetin darbe girişimini gerekçe göstererek kendi darbesini yaptığını belirten Kılıçdaroğlu, “Darbeye herkes karşı çıktı. Ama AKP, OHAL kararnameleri ile darbe fırsatçılığı yapıyor” dedi. Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
Darbe fırsatçılığı
“15 Temmuz darbe girişimine CHP dahil tüm partiler, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar karşı çıktı. Ancak biz OHAL kararını doğru bulmadığımızı da açıkladık. Demokrasiyi savunmak en çok bize yakışır. Madem OHAL’i çıkardınız, kararnamelerin de hukuka uygun olması gerekiyor. AKP’nin bugün yaptığı darbe fırsatçılığıdır. Darbeyi fırsat bilerek, kendi darbesini yapıyor.”
Yasama devre dışı
“OHAL kararnameleriyle devleti yeniden yapılandırmaktan söz ediyorlar. OHAL sonrası dönemi dahi düzenleyen kararlar almanız doğru değildir. Kararnamelerle devleti yeniden yapılandırmak güçler ilkesine aykırıdır. Yeniden yapılandırılması yetkisi Meclis’e aittir. Bakanlar Kurulu devleti yeniden yapılandıramaz. Bunun adı resmen, yasamanın devre dışı bırakılmasıdır.”
Darbeciden farksız
“OHAL ile yapılan gözaltılar, tutuklamalarda işkence, kötü muamele olmaması gerektiğini, yapanların üzerinde gidilmesini defalarca istedik. Gazetecilerin, yazarların, sanatçıların gözaltına alınması, tutuklanması, darbe girişimine karşı başlatılan çabalara gölge düşürür. Sizi darbecilerle aynı konuma getirir.”
Çalışan terörist mi?
“Cemaat’e yakın basın kuruluşlarında çalışmak terör suçu mudur? Bu tek başına asla suç sayılmamalı. Muhabir dediğin gidip haberini yapıp gazeteye getiren kişidir. Oralarda çalışan herkese terör örgütü üyesi diyemezsiniz. Demokratik ülkelerin hukuk sistemlerinde böyle bir şey yok. Binali Bey’e de aktardım, bugün yapılan ihlallerin çoğu ileride AİHM’den Türkiye’ye yönelik ağır faturalar çıkmasına yol açabilir.”
Kaçaksaray’da uyardım
“Kaçaksaray’daki toplantıda Cumhurbaşkanı’na da, Başbakan’a da ayrıca anlattım. Biz darbe girişimine karşı verilen mücadelenin, hukukun üstünlüğü çerçevesinde ele alınması gerektiğini, bağımsız yargının adaleti sağlaması gerektiğini düşünüyoruz. Biz darbe ile mücadeleye destek verirken, AKP sanki tüm adımlarına destek veriyormuşuz gibi bir algı yaratmak istiyor.”
Aslında istemiyorlar
“Ben AKP’nin, Gülen’in iadesi için özel çaba harcadığı kanısında değilim. ABD’ye 178 dosya gönderilmiş, 170’i 15 Temmuz öncesine ilişkin. Okunması, karara bağlanması başlı başına sorun. Bunu yığın halinde ABD’ye gönderen açıkça ‘Bana iade etmeyin’ diyor. İç politikada kullanacağım demek istiyor. Bu doğru değil. İadesini gerçekten istiyorsanız, sadece darbeyle ilgili kanıtları somut tek bir dosya yapıp gönderirsiniz.”
Devlet teslim edildi
Siyaset kurumunun çok dikkatli bir dil kullanması gerekiyor. Ama darbeyle mücadele edeceksek asıl sorulması gereken soru şu? Bunların okullarına kim izin verdi? Bankalarını kim açtı? Vali ve kaymakamlarını kim atadı? Yargıçlarını kim terfi ettirdi? 14 yılda AKP yaptı tümünü. ‘Ne istedilerse verdik’ diyorlar. Resmen devleti terör örgütüne teslim etmişler. Darbenin siyasi ayağının kesinlikle ortaya çıkarılması şart. Bunların hesabı verilmeli. O nedenle Meclis’teki darbe komisyonuna büyük önem veriyoruz.”
Akp, IŞİD ile akraba
“Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine yönelik operasyon, müttefikleriyle uyum içinde olmalı. IŞİD’e karşı yürütülen faaliyetleri destekliyoruz. Ama müttefiklerle belirlenen çerçevenin dışına çıkılırsa, ciddi sorunlarla karşılaşabiliriz. IŞİD’le kesinlikle mücadele edilmeli, kendi sınırlarımızda bir cihatçı grubun olmasını hele bunların ülkemize sızıp eylem yapmasını doğru bulmuyoruz. AKP ile IŞİD arasında ideoloji akrabalığı olduğunu da biliyoruz. Uzun süre terör örgütü tanımı yapmadılar. ‘Yaramaz çocuklar’ olarak dillendirdiler. Ancak Türkiye’deki saldırıları yoğunlaşınca terör örgütü olarak görmeye başladılar.”
Son Güncelleme: 02.09.2016 10:44