İnce Cumhurbaşkanı'nın nasıl EYALET KURABİLECEĞİNİN yasal dayanaklarını tek tek anlattı!

Referandumda "evet" çıkması durumunda gerçekleşecek yasal düzenlemenin eyalet kurmaya imkan verdiğini anlatan İnce, şu uyarıda bulundu: "Bu ülkenin eyaletler ile daha iyi yönetileceğini, Osmanlı’da bu vardı, bugünde olmasında sakınca yoktur, 23 eyalet öneriyoruz diyen birinin bir an için Cumhurbaşkanı seçildiğini düşünelim. Bu kişinin ülkede OHAL ilan ettiğini, OHAL’de yönetim yapısını değiştiren bir kararname çıkardığını var sayalım. Bunu hangi kurum, ne şekilde engelleyebilir?"

05 Nisan 2017 Çarşamba 16:41
İnce Cumhurbaşkanı'nın nasıl EYALET KURABİLECEĞİNİN yasal dayanaklarını tek tek anlattı!

İşte Muharrem İnce'nin Cumhurbaşkanı'na eyalet kurma yetkisini anlattığı o makalesi:

“Anayasa değişikliğini tartışırken iki durumu tartışıyoruz.

Birinci durum değişikliğin açıkça öngördüğü, kuralı yoruma gerek bırakmayacak biçimde ifade ettiği durumlar. Örneğin seçilme yaşının 25’den 18’e indirilmiş olması böyledir. Maddenin kendisinde doğrudan bir gri alan yoktur. Bu tür maddelerde itiraz ya bunun doğrudan yanlışlığının ifade edilmesi biçimindedir, ya da gelecekte uygulamada olası durumların ne olacağı şeklindedir.

İkinci durum, değişikliğin kendisindeki gri alanlarla ilgilidir. Örneğin “eyalet kurulabilir” yargısı tam olarak yapılan değişikliklerdeki gri alanla ilgilidir. Hiçbir maddede cumhurbaşkanının yardımcısının oğlu olacağına dair bir hüküm yoktur. Ama uygulamada bunu engelleyecek hüküm de yoktur. Cumhurbaşkanı yardımcıları Banker Bilo olayı yaratabilir diyorsak, yazılan kuralın nelere yol açacağını göstererek, bu konuda halkı bilgilendirmek, gelecekte yaşanması mümkün şeyler için uyarmak istemiş oluyoruz.

CUMHURBAŞKANINA KARARNAME İLE İDARİ YAPIYI DÜZENLEME YETKİSİ VERİLMEKTEYDİ

Elbette bu değişikliğin içinde nasıl “güçlü Türkiye, istikrar” gibi ifadeler geçmiyorsa “eyalet”, “federasyon” sözcükleri de geçmiyor.

Bizim söylediğimiz, bu deşikliğin getirdiği hükümlerle, Cumhurbaşkanı dilerse idari yönetim düzenimizde “eyalet sistemine geçebilir mi” sorusuna evet geçebilir demekten ibarettir.

Bu soruya olumlu cevap vermemizin nedeni, Cumhurbaşkanına bu değişiklikte idari düzenlemeyle ilgili tanınan yetki ile Cumhurbaşkanlığı kararnamelerine dur diyecek kurumların bulunmamasına dayanmaktadır.

TBMM’ye sunulan teklifte mevcut anayasanın 123, 126 ve127. maddelerinde yapılan değişiklikle Cumhurbaşkanına kararname ile idari yapıyı düzenleme yetkisi verilmekteydi. Bu değişikliklere muhalefetin verdiği tepki karşısında 126. maddede yapılmak istenen değişiklik geri çekildi.

Teklifteki 15. madde şöyleydi:

MADDE 15- 2709 sayılı Kanunun 126 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesi yürürlükten kaldırılmış ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Merkezi idare kapsamındaki kamu kurum ve kuruluşlarının; kuruluş, görev, yetki ve sorumlulukları Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenir.”

Mevcut Anayasadaki 126. Madde ise tam olarak şöyledir:

“MADDE 126- Türkiye, merkezî idare kuruluşu bakımından, coğrafya durumuna, ekonomik şartlara ve kamu hizmetlerinin gereklerine göre, illere; iller de diğer kademeli bölümlere ayrılır.

İllerin idaresi yetki genişliği esasına dayanır.

Kamu hizmetlerinin görülmesinde verim ve uyum sağlamak amacıyla, birden çok ili içine alan merkezî idare teşkilatı kurulabilir. Bu teşkilatın görev ve yetkileri kanunla düzenlenir.”

Görüldüğü üzere Teklif ile 126’nın son fıkrasında Meclise verilen yetki Cumhurbaşkanına verilmek istenmişti. Özellikle son fıkra’daki “birden çok ili içine alan merkezi idare teşkilatı kurulabilir” ifadesi gereği bu maddedeki yetkinin tek kişi olarak Cumhurbaşkanına verilmesi gündeme “eyalet kurma yetkisi” ifadesiyle birlikte getirildi. Eleştiriler karşısında 126 maddede 15. madde olarak yapılmak istenen değişiklik çıkarıldı. Ancak eleştiriler içinde yer alan ve aynı sonuçları doğurabileceğine dikkat çekilen 123. maddedeki değişiklik yerinde kaldı.

EYALET KURABİLİR YETKİSİNE SAHİPTİR DEMEMİZİN GEREKÇESİNİ AÇIKLADIM

İtirazımızın konusu Cumhurbaşkanının tek başına “merkezi idare teşkilatı” kurup kuramayacağıdır.

Kurabilir mi kuramaz mı, mesele budur.

106. maddede Cumhurbaşkanı “Bakanlıkların kurulması, kaldırılması, görevleri ve yetkileri, teşkilat yapısı ile merkez ve taşra teşkilatlarının kurulması Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenir.” görevini üstlenmektedir.

123. Madde mevcut anayasada şöyledir:

“MADDE 123- İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir.

İdarenin kuruluş ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır.

Kamu tüzelkişiliği, ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulur.”

Bu maddenin son fıkrası yeni değişiklikte şu şekilde düzenlendi:

“Kamu tüzelkişiliği, kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulur.”

Bu değişiklikle, hem TBMM’ye hem Cumhurbaşkanına böyle bir yetki veriliyor. Hangisinin bunu kullanacağı konusu gri alan olarak bırakılıyor.

Bu maddenin bu şekilde düzenlenmiş olması, yasama yetkisinin açıkça bir başka kuruma devredilmesidir. Yasamanın üstünlüğü, devredilemezliği bu madde ile tartışmaya yer bırakmayacak biçimde ihlal edilmektedir. Çünkü Cumhurbaşkanı kararnamesi, yasama yetkisiyle bir ve aynı tutulmaktadır.

Gelelim 127. Maddeye…

Bu maddenin yürürlükteki anayasadaki son fıkrası şöyledir:

“Mahallî idarelerin belirli kamu hizmetlerinin görülmesi amacı ile kendi aralarında Bakanlar Kurulunun izni ile birlik kurmaları, görevleri, yetkileri, maliye ve kolluk işleri ve merkezî idare ile karşılıklı bağ ve ilgileri kanunla düzenlenir. Bu idarelere, görevleri ile orantılı gelir kaynakları sağlanır.”

Burada mahalli idarelerin kendi aralarında kuracağı “birlik, bunların görevleri, kolluk işleri, bütçesi” artık “Bakanlar Kurulu” yerine Cumhurbaşkanı tarafından belirleniyor.

106, 127’deki değişiklikler ile 123. Maddedeki yetki bir arada düşünüldüğünde sorduğumuz soru şudur: “Cumhurbaşkanına “idari kamu tüzel kişiliği” kurma yetkisi veriliyor mu verilmiyor mu?”

Bu soruya evet ya da hayır demeden önce “idari kamu tüzel kişiliği”nin ne olduğunu açıklamamız gerekiyor.

İl özel idaresi, belediye, köy birer idari tüzel kişiliktir. Bu tür tüzel kişilikler, ortak çıkarların gerçekleştirilmesi amacıyla belli bir kişi topluluğuna, kamu hukuku hükümlerine göre kişilik verilmesiyle oluşan tüzel kişiliklerdir.

123. maddede yer alan “kanunla veya cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle” ifadesi gereği Cumhurbaşkanına “idari kamu tüzel kişiliği” olan, köy, il özel idaresi, belediye kurma hakkı verilmektedir. Bunları kurabilmeye yetkili Cumhurbaşkanı, isterse bu değişiklik gereği tek başına idari tüzel kişilik olan eyaleti kurabilir. 123. madde gereği bu yetkisi vardır. 126. madde buna engel değildir.

Eyalet kurabilir yetkisine sahiptir dememizin gerekçesini açıkladım.

Şimdi bu açıklamalarımı bir tarafa bırakalım.

TOPLUMA AĞIR FATURALAR ÖDETTİĞİ HATIRLANMALIDIR

Bu ülkenin eyaletler ile daha iyi yönetileceğini, Osmanlı’da bu vardı, bugünde olmasında sakınca yoktur, 23 eyalet öneriyoruz diyen birinin bir an için Cumhurbaşkanı seçildiğini düşünelim.

Bu kişinin ülkede OHAL ilan ettiğini, OHAL’de yönetim yapısını değiştiren bir kararname çıkardığını var sayalım.

Bunu hangi kurum, ne şekilde engelleyebilir?

Bu kararnameyi kim nasıl iptal eder?

Cumhurbaşkanına hangi makam, nasıl dur diyebilir?

Meclis derseniz orada Cumhurbaşkanı aynı zamanda parti genel başkanı olduğu için çoğunluğa sahip partiyi temsil etmektedir. Kendisinin belirlediği milletvekillerinin, genel başkanlarının Cumhurbaşkanı sıfatıyla yaptığı işleme itiraz edebilmeleri mümkün müdür?

Anayasa Mahkemesi var, o engel olur deniliyorsa, bu kurumun 15 üyesinin 12’sini zaten Cumhurbaşkanı doğrudan atıyor. Bu biçimde atanan kişilerde aranacak temel özelliğin hukuk adamı olmak değil kendisine sadakatin esas olacağı açıktır.

OHAL kararnameleriyle ilgili Anayasa Mahkemesinin son kararı da bu konu bağlamında mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.

Var mı buna dur diyecek bir kurum?

Sonuç olarak “eyalet kurulamaz” demek için önce böyle bir yetkinin olmadığının, böyle bir durum gerçekleştiğinde bunun nasıl engelleneceğinin gösterilmesi gerekir. Bu yapılmadığı sürece, bu değişiklikle “eyalet kurulamaz” ifadesi sadece bir niyet ifadesidir.

Ayrıca, bu değişikliği hazırlayan kadroların bu konuyla ilgili önceki söylemleri hatırlandığında inandırıcılıkları da yoktur.

Anayasa birilerinin niyetlerine, kişiliklerine, iyi adam olup olmamalarına, sevilen kişi olup olmamalarına bağlı yorumlanıyorsa biz baştan kaybetmişiz demektir. Bu şekilde tartışılan, yorumlanan şey hukuk, hukuki metin, demokrasi olamaz.

Bir kez daha söylemek istiyorum. Oylayacağımız metin Anayasa olacak. Anayasa hükümlerinin yanlışlığı hemen görülse bile kolay değiştirilen hukuki metinler olmadığı, yanlışlarının topluma ağır faturalar ödettiği hatırlanmalıdır.”

(Odatv.com)

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.