CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan, son KHK’lar ile askeri okulların kapatılmasına, FETÖ ile bağlantısı olmadığı açık olan binlerce insanın açığa alınmasına tepki gösterdi.
Arslan, “Kendi hatalarının üstünü kapatmak isteyenler, suçu sisteme attıkça, 200 yıllık kurumları kapatarak çözüm bulduğunu sandıkça hatalar derinleşiyor. Siyasi hesap Meclis önünde verilmeden, sorumlular görevden alınmadan, diğer tarikatların devlette yükselmesine yol açacaklar” vurgusunu yaptı.
Milletvekili Kazım Arslan, “Önce ne istediler de verdiniz, bunu açıklayın! İktidarsınız ama muktedir değilsiniz. Basiretsiz yönetim, derin devlet krizinde OHAL kararlarıyla kendini ayakta tutmaya çalışıyor, sistem değişikliği için konuşanlar sorunun gerçek sahibidir. Sorunun sahibinden sistem değişikliği beklenemez. Önce iç temizliğinizi yapmadan sistem değişikliğine uğraşmayın” dedi.
CHP’li Arslan, “AKP kadroları, yıllardır Ergenekon, Balyoz, Kumpas ile yaşamını zindana çevirdikleri askerlerden ve ailelerinden millet önünde özür dilemeli, iade-i itibar yasası acilen çıkmalı, görevlerine iadeler yapılmalı” ifadesini kullandı.
HATAYI SİSTEMDE DEĞİL, İKTİDARDA ARAMALI: Bugün değiştirmeye kalktığınız sistem, dün kurulmadı. Osmanlı'dan bu yana uygulanan, iki yüzyılı bulan okullar, Cumhuriyetle birlikte revize edildi, içinden onbilerce yürekli subay çıkardı. Bu kadrolar devleti kurtardı, bu subaylar yeni devleti kurdu. Bu subaylar, Kıbrıs’ı kurtardı, bu subaylar terörle mücadele verdi.
O günden bugüne 93 yıllık geçmişiyle dünyanın sayılı ordusu konumunda olan, mükemmel bir eğitim veren askeri okulları bir OHAL kararıyla kapatmak, hatasını kendinde aramadan, sistemde aramak yanlıştır. 14 yıllık siyasi faturayı kendi iktidarına değil, devlete kesmeye kalkan bu sorunlu anlayış, önce yargıda şimdi de orduda ve eğitimde çok daha büyük hatalara zemin hazırlamaktadır. Böyle giderse de içinden çıkılmaz bir noktaya gidecektir.
FETÖ’YE KIZARAK DEVLET KURTARILMAZ: FETÖCÜ'lere kızarak bir çırpıda, OHAL günlerinde, fırsat bu fırsat deyip askeri okulları kapatan, sonra yerine kimleri ve hangi okul mezunlarını koyacağını açıklamayan bir anlayış, bu uygulamadan başarı elde edemeyecek, yıllardan beri devam eden yanlışı düzeltemeyecektir. Deneme yanılma yöntemleri daha kötü sonuçları doğurabilecektir.
Devlet, geçmiş 14 yılda kadroların siyasileştirilmesiyle yönetildi. Mesleğine ve liyakatına bakılmadan devletin kadroları baştan aşağıya dizayn edildi. Halbuki devlet, yaşadıklarımızın tam tersine, liyakatle yönetilir. Liyakat ise, kurum kültürünün öğrenildiği ve özümsendiği öncelikle okullarda ve zaman içinde kurumda gerçekleşir. İşte bu yükselen değerlere ve kapasiteye göre liyakat oluşur, kadrolaşma da buna bağlı olarak gerçekleştirilir.
Son Güncelleme: 02.08.2016 10:27