“ORMANLARIMIZI YANGINLAR YETMEZMİŞ GİBİ MADENLERLE DE KATLİYORLAR”

Gürsel tekin yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Yazın yakıp kışın maden arıyorlar! Ülkemizin ciğerleri olan karaçam ormanları, rant uğruna göz göre göre yok ediliyor. Maden şirketi, 2010 yılında 24.89 hektarlık bir alanda faaliyet göstermek için "ÇED gerekli değildir" kararı aldı. Ancak yeterli verim elde edilemediği bahanesiyle alanı büyütmek için yeniden başvuru yaptı ve bu kez "ÇED olumlu" kararı verildi. Bugün, bu alan tam 81.17 hektara çıkartılıyor. Bu, tam 114 futbol sahası büyüklüğünde bir alan demek!

Bu projeyle birlikte sadece ormanlarımız değil, tarım alanlarımız da yok ediliyor. 60 hektarlık bir bölgede traşlama yapılacak ve en az 4 bin karaçam ağacı kesilecek. Hem de bu ağaçlar, yıllarca sürecek açık ve yer altı madencilik faaliyetlerinin ilk kurbanları olacak. Şirket, kesilen ağaçların beş katı kadar ağaçlandırma yapacağını iddia ediyor. Ancak, daha önce de gördük ki bu sözler genelde ya tutulmuyor ya da yerine getirilse bile doğanın dengesi geri gelmiyor.

Projenin 17 yıl boyunca yeraltında yürütüleceği ve ardından açık ocak işletmeciliğine dönüleceği belirtiliyor. Bu süreçte yılda tam 63 bin ton maden atığı üretilecek ve bu atıklar bölge içinde depolanacak. Yani sadece ormanlarımız değil, topraklarımız da zehirlenme riskiyle karşı karşıya.

Biz bu toprakları, bu ormanları çocuklarımıza bırakacağız dedikçe, rant peşindeki şirketler ve onlara destek olanlar gözlerini doğamıza dikiyor. Bu projeye "ÇED olumlu" raporu verenlere soruyorum: 4 bin ağacı kesip yerine beton döktüğünüzde, 63 bin ton atıkla toprağı zehirlediğinizde, o ağaçların gölgesinde soluduğumuz oksijeni nasıl geri getireceksiniz?

Bu ülkenin ormanları, tarım alanları, su kaynakları kimsenin babasının malı değildir. Halkın ve doğanın ortak mirasıdır. Yazın ormanlarımızı yaktıranlar, kışın maden açmak için ormanlarımızı katlediyor! Bu talana dur demek için bir an önce harekete geçmeliyiz.” Dedi.