ÜRETEN KAZANAMIYOR, TÜKETEN PAHALI ÜRÜN ALIYOR
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, tarlada sebze üretim maliyetlerinin artmasının ürünlerini pazara sunmada sıkıntı yaşamasına neden olduğunu belirterek, “Girdi maliyetleri yüksek olduğundan ürün fiyatları da yükseliyor, ürün alacak kişiler ise daha düşük fiyatla ürün almak istiyorlar. Ancak rafta ise fiyatlar daha yüksek oluyor, yani üreten kazanamıyor, tüketen ise pahalı ürün almak zorunda kalıyor.” dedi.
ÜRETİCİ: "SULU TARIM YAPMAMIZA RAĞMEN KAZANAMIYORUZ"
Çilek, patates, fasulye, domates gibi pazar tezgahında olan bütün ürünleri üretmelerine ve sulu tarım yapmalarına rağmen para kazanamaz hale geldiklerini belirten üretici Furkan Şahin, “Maliyetler çok yüksek. Bugün tarlamızda 10 işçimiz vardı ve günlük maliyeti 7000 lira. Sadece budama yapıldı, bize bir getirisi yok. Geçen yıl 35-40 liraya fasulye satılırken, bu yıl 70-80 liraya fasulye tohumu aldım. Patatesin tohum fiyatı ise 15-20 lira arasında değişiyordu.” diye konuştu.
GİRDİ MALİYETLERİNİN ARTMASI ÜRETİCİYİ ZORA SOKTU
Ulukışla’da Köyde yapılan hat yenilemesi sonrası trafoların düzgün şekilde dağıtılmamasının elektrik sorununa yol açtığını ve su kuyularını aralıklarla çalıştırmak zorunda kaldıklarını anlatan üretici Şahin, CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in elektrik ve su fiyatlarını sorması üzerine, “Yıldan yıla değişiyor ama 100.000 liranın üzerinde elektrik faturası ödüyoruz. Gübrede artış var, fidede %100 artış var. 3.5 liraya aldığımız fideyi 7 liraya aldık. Kendi üretimimiz olmasına ve önceden sipariş verip kıştan ödemesini yapmamıza rağmen, ödemesini yaptığımız ürünü 2 katı farkla aldık. Vadeli olsa bu 10-12 lira gibi bir fiyatla alacaktık.” diyerek cevap verdi.
VATANDAŞ YARIM KİLO ÇİLEĞİ UTANARAK ALIYOR
Pazarlamada da sorun yaşadığını belirten üretici Furkan Şahin, “Pazarlamada da sorun yaşıyoruz. Çünkü yeterince talep yok, fiyatlar düşüyor. Bundan dolayı da 35-40 liraya toptan çilek veriyoruz. Tezgahlarda 80-100 lirayı buluyor. Aradaki makas açılıyor. Biz burada perakende 50 liraya satıyoruz, köyümüzdeki insanların alım gücü az. Aynı zamanda pazara çıkıyoruz, yarım kilo çilek alıyor insanlar, onu da utanarak söylüyorlar. Yani endişeliyiz durumdan; üretici ürettiği üründen para kazanamıyor, kuru tarım yapan zaten kazanamıyor. Sulu tarım yapan da kazanamıyor, maliyetler yüksek.” diye konuştu.
HER YIL DAHA KÖTÜYE GİDİYOR
Ekim yaptıkları alanı artırdıklarını ancak ürünlerden para kazanamadıkları için durumdan tedirgin olduklarını belirten üretici Şahin, “Geçen yıllarda durum daha iyiydi. 50-60 dönüm ekerken daha iyiydi. Şimdi ise 150-160 dönüme çıktı ve korkuyoruz, ne olacak sonu diye.” dedi. CHP’li Ö.Fethi Gürer ise, “Ürettiğiniz ürünün para kazanacağını umarak ekim alanlarını genişlettiniz. Bu kez de ürününüzü satamayarak mağdur duruma geldiniz.” diyebilmeyiz. Görünen o ki dünde bugünde üretici yanında duran bir iktidar yok “ dedi. Gürer’in “Kredi borcunuz var mı?” diye sorması üzerine üretici Furkan Şahin, “Kredi borcumuz fazlasıyla var. Traktör aldık. Yine 3 sene önce 250 bin lira olan traktör şimdi 2 milyon lira olmuş liste fiyatı. Ürünler aynı fiyatta kaldı; buğday 6-7 liraydı, 8-9 lira oldu. Hiçbir şey değişmedi.” diyerek yanıtladı.
Üretici Şahin, “Vatandaşlar da şikayetçi. Biz kendimiz sattığımız halde uygun vermeye çalışıyoruz ama vatandaş 50 liraya çilek almaya korkuyor.” dedi.
ÇİFTÇİ BAĞ-KUR’UNU YATIRMIYOR
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, üreticilerin de gübre, tohum, ilaç ve mazot giderlerinin arttığını belirterek işçi yevmiyelerini sordu. Üretici Şahin, kadınların yevmiyesinin 700 lira, erkeklerin ise 1000 lira olduğunu belirtti. Üretici Furkan Şahin, tarım Bağ-Kur’unu 4-5 aydır yatıramadığını belirterek, “Bir yıl genç girişimciden devletten faydalandık. Şu ana kadar da yatırmadık, yani 4-5 aydır kendimiz yatıramadık. Şu anda Bağ-Kur primimizi ödeyemez durumdayız. ÇKS’ye kayıtlıyız ama tarım sigortamız (TARSİM) yok. Tarım sigortasını yaptırsak onu ödeyebilir miyiz, bilemiyorum. Tarım sigortasını ödeyemeyeceğimizi düşündüğümüz için yaptırmıyoruz. Ancak küresel ısınma ile oluşan mevsim değişikliklerinin bize vereceği zarar da hanemize yazıyor. Kredi kullandığımız için belli bir kesime mecburen yaptırıyoruz ama onun dışında yok. Kredilerimizi öderken zaten zorlanıyoruz. Kredi faiz artışları da bizi etkiledi, artan faizlerin de ne olduğunu bilmiyoruz. Ödeme günü geldiğinde artık o zaman ne olursa göreceğiz.” dedi.