Gürer’e yanıt veren Bakan Pakdemirli birçok vaatte bulundu. Pakdemirli’nin açıklamalarından dikkat çeken kelimeler şu şekilde:
- Ben 1 kilogram ithal et imzası atmadım, bin ton Bosna hariç.”
- “2023 yılında ben Türkiye’de ithal et işini bitireceğim. Bundan emin olabilirsiniz. Bu, 2022 de de olabilir, inşallah 2021’e de yetiştiririz.”
- Pakdemirli: “2018 yılında nohut ithal etmedik.” TUİK: “2018'de 117 milyon dolar nohut ithalatı yapıldı.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, tarımın tam bir çöküş içinde olduğunu, her alanda çiftçinin aracıya, faizciye, ithalciye ve tüccara boğdurulduğunu ifade ederek, “Çiftçinin yol göstericisi, destekçisi devlete ait kurumlar kapatılmış ya da içi boşaltılıp işlevsiz kılınmıştır. İşlenen yaklaşık 24 milyon hektar tarım arazisi varken neredeyse ithal etmediği ürün kalmayan bir ülke durumundayız. İthal tohum, gübre, ilaç sürekli zamlanıyor. Mazot ve sulama suyu içinde elektrik pahalı olunca artan girdi fiyatlarıyla üretici üretimde zorlanıyor, ürünü değerinde satamıyor, tüketici pahalı ürün almak zorunda kalıyor, aracılar ve ithalciler vurgun yapıyor. Üretici ürününü ekeceği ya da hasat edeceği zaman o ürünün gümrük vergisini sıfırlayıp ya ekimde ya da hasatta üreticiyi tüccara mahkûm ettirip üretimden uzaklaştırmaktasınız” dedi.
“PATATES MALİYETİNE SATILMIYOR”
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, bu yılda patateste sorunlar yaşanacağını ifade ettiği konuşmasında, “ ‘Bu yıl TMO 1.350 liradan buğday alacak’ dediniz, bazı üreticiler 1.100 liradan buğday satmak zorunda kaldı. O kadar zorda ki üretici, bir an tüccardan parasını alıp borcunu kapatmak için ürünü borcu karşılarsa yok fiyatına tüccara veriyor. TÜİK, buğday üretiminin düşeceğini belirtiyor. Domates, karpuz, fasulye, nohut üreticisi bölgemde maliyetine ürününü satamadı. Patatesin maliyeti 90 kuruş ancak tüccar 60 kuruşa almadığı için depolanıyor. Dış satım için teşvik düşünüyor musunuz?” diye sordu.
“KİM DOĞRU SÖYLÜYOR?”
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, nohutta TUİK verileri ile kendisine verilen yanıtın örtüşmediğini hatırlatarak, “"2018 yılı için nohut ithal etmedik." diye yazılı soru önergeme yanıt verdiniz, TÜİK ise 2018'de 117 milyon dolar nohut ithalatı yapıldığını belirtiyor. Hangi bilgi doğru, kime inanalım? Küçük üreticiyi aile tipi işletmelerle korumak yerine yabancı tekelcilerin dayatmalarını tarım politikası olarak uyguluyorsunuz. Üretimin gerilediğini, ithale bağımlılığın her yıl arttığını göre göre bu süreci devam ettirmek ülke tarımına yapılan en büyük kötülüktür” dedi.
“BESİCİ ZORDA”
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, besicilerin sorunlarını da Bakana anlattı. Gürer, “15 milyon hektar çayır merası varken et ve hayvan yemini dahi ithal ediyoruz, sonra plansızlıktan fazla etler elde kalıyor. Stokta et kalacak kadar ithalin yolunu açarak birilerinin vurgun vurması sağlanıyor. Kim bu et ithal eden firmalar? Süt üreticisini, besicisini perişan etmişsiniz. Yem fiyatları almış başını gitmiş. Yerli ırk büyükbaş hayvan sayımız yüzde 15'lere düşmüş. Süt üreten hayvanları kesime veriyor Ulusal Süt Konseyi. Fiyatı sanayici baskılıyor, üretici maliyetinin altında ürünü sanayiciye vermek zorunda kalıyor. Tarım bittiği için köyler neredeyse boşaldı. Yaş ortalaması 50'nin üzerinde bir nüfus köylerde kaldı. Çiftçi ailelerinin çocukları tarımdan uzaklaştı” diye konuştu.
BAKAN PAKDEMİRLİ: “İTHAL ET BENDEN ÖNCE GELDİ DEDİ AMA…”
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, birden çok milletvekilinin dile getirdiği ithal et konusunda da bir açıklama yaptı. Bakan Pakdemirli, “İthal et... benim dönemimde olmadı. Ben 1 kilogram ithal et imzası atmadım, bin ton Bosna hariç. Onun dışında, benden evvelki gelen bağlantıların bir kısmı iptal edilmiştir, onların da mümkün mertebe hepsini iptal ettim ama bakın, tarımda hem kolay çözülebilecek işlerimiz var, bir de yapısal problemlerimiz var; bunları da kabullenmemiz lazım. Yapısal problemleri çözerken de belli bir zamana yaymamız gerektiğini biliyor olmanız lazım yani herhangi bir şekilde büyükbaş hayvanla ilgili bir problemi bugün ele aldığınız zaman, doğum aralıkları ve diğer şeyleri düşündüğünüz zaman çözüm üç, üç buçuk sene sürer. O yüzden, inanın 2023 yılında ben Türkiye’de ithal et işini bitireceğim. Bundan emin olabilirsiniz. Bu, 2022 de de olabilir olabilir, inşallah 2021’e de yetiştiririz. Bugün itibarıyla benim bir ihtiyacım yok ve bakın, bugün itibarıyla Türkiye’ye et nasıl girer? Ya et olarak ithal eder ESK, ESK dışında kimsenin ithalat yetkisi yoktur, bunu zaten kopardık attık ben Bakan olduğumdan beri; canlı hayvan iki türlü girer, ya kasaplık girer, onun da şu an fonu yüksek fizibilite değil, ötekisi de besilik hayvan girer, Türkiye’deki şartlarda besi olur, beslenir ve bu besilik hayvanlar da kesime girer. Bugün itibarıyla besilik hayvanlarla ilgili de frene komple basmış durumdayız” dedi.