"2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi" hakkında Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına TBMM Divan Katip Üyesi, Giresun Milletvekili Elvan IŞIK GEZMİŞ’in bütçe konuşması;
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, ekranları başında bizleri izleyen kıymetli yurttaşlarımız; sizleri Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, Atam'ın Meclisinden sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
2025 bütçesi hakkında Cumhuriyet Halk Partisi adına söz almış bulunuyorum.
Evet, günlerdir 2025 bütçe görüşmelerini yapıyoruz fakat görünen o ki 2025 bütçesi ne emeklinin ne işçinin ne çiftçinin ne öğrencinin ne esnafın ne de derin yoksullukla mücadele eden yurttaşın bütçesi. Bu bütçe, iktidarın ve sarayın kendini övdüğü, zaman zaman holiganlaştığı çözümsüzlük karnesi.
Sayın milletvekilleri, 2025 bütçesinde pek çok konuda olduğu gibi sağlık ve ilaç özelinde de vatandaşın ilaca ulaşım hakkı yok sayılmış. Halbuki sağlık hizmetine ulaşmak her Türk vatandaşının en temel haklarından biridir ve Anayasa'mızca güvence altına alınmıştır. Alınmıştır fakat günümüz şartlarına bakmak gerekirse son yıllarda ilaç firmaları iktidarın düşük kura dayalı yanlış politikaları yüzünden ülkemizden çekilmeye başladı. İlaç temininde ciddi aksaklıklar yaşanıyor. Bakanlık ne yazık ki bunu çözmek için bir adım dahi atmamakta.
Türkiye'de hastalar son dört yılda Avrupa Birliğinden onay almış yeni ilaçların yüzde 79'una maalesef ulaşamıyor.
İlaç ruhsatlarında 604 ilaç ruhsatı iptal edildi, yenilikçi ilaçlara erişim yüzde 6 seviyesinde yani Avrupa Birliğindeki hastalar faydalanıyor yeni çıkan ilaçlardan bize gelince yok. Eczanelerde ilaç yok, kimi ilaç var SGK ödemesinde değil, ödemedeyse fiyat farkı yüzünden maalesef alınabilir değil. Bakın, ben eczacıyım, her gün eczacı arkadaşlarımla konuşuyorum eczanelerde göz damlası yok, antibiyotik soruyorsunuz, antibiyotik yok, diyabet hastaları için insülin arıyor hastalar insülin yok, antikanserojen ilaçlar zaten yok.
Değerli milletvekilleri, kanser hastalarında yaşam sürelerini ciddi oranda artıran immünoterapi ilaçları SGK ödemesinde değil, hasta maddi durumu varsa peşin alıyor, bir filakon 80 bin liraları buluyor, 10 kutu alsa 800 bin lira sonra bizim kanser hastalarımız mahkemelerde uğraşıyor. Haberiniz olsun kanser hastaları mahkemelerde sürünüyor, ilacın ruhsatı var, ödemesi yok. Kimin bütçesi bu bütçe? Belli ki hastanın, ilaca ihtiyacı olanın bütçesi değil bu bütçe. Yetim ilaçlar, SMA'lı çocuklar, DMD hastaları hayat kurtaracak ilaçları beklerken hayatlarını kaybediyorlar, anaların babaların gözyaşı dinmiyor. Bir an önce Türkiye'de ilaç temin modelinin güncellenmesi gerekiyor. Emekliler üç aylık ilaçlarını alacakken artan fiyat farkları nedeniyle "Bir kutu alayım." diyor. Şimdi soruyorum size: Emeklinin bütçesi mi bu bütçe? Belli ki emeklinin bütçesi de değil bu bütçe.
Sayın milletvekilleri,
sorunlar ardı arkasına sıralanıyor. Bakın bitmek bilmeyen vergiler vatandaşımızı ne hâle getirdi: Cep telefonlarına getirilen vergiler insanları yurt dışından telefon almak için yollara döktü. Geçen hafta, Arhavi'de benim Giresunlu 4 gencim Karadeniz Sahil Yolu'nda meydana gelen heyelan sonucunda vefat etti. Ne için gidiyorlardı Gürcistan'a? Ucuz telefon almak için gidiyorlardı, fazla vergi ödemeyelim diye gidiyorlardı. Fizibilitesi alelacele yapılan bu yollar yeni heyelanlara gebedir, acilen önlemler alınmalıdır; artık rantı değil, vatandaşı düşünün.
Değerli milletvekilleri, beni kendilerini temsil etmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderen, onur duyduğum memleketim Giresun'un da pek çok sorunu var. Bu güzel ilin dünya üzerinde 2 milyona yakın vatandaşı olmasına rağmen il sınırlarımızda yaşayan nüfus 470 bin civarında. Genç nüfus işsizlik nedeniyle göç etmek zorunda kaldı. Milletvekili sayımız bile, nüfus azalınca sizin iktidarınızda, 2011'de 5'ten 4'e düştü. Sizden önce neler vardı bir bakalım Giresun'umuzda: Yıllar içinde artması gerekirken SEKA Kağıt Fabrikamız, Adel Kalem Fabrikamız, sunta fabrikamız ve daha pek çok sanayi tesisimiz sahipsiz bırakıldı; kapattınız. FİSKOBİRLİK Genel Müdürlüğü Giresun'da ismi var, cismi yok. Şehirde küçük yerel işletmeler dışında iş alanı kalmadı, gençlerimiz dünyanın dört bir yanına dağıldı. Doğu Karadeniz'de diğer illere yapılan serbest bölge Giresun'uma çok görüldü. Serbest bölgenin
Giresun'uma kurulması istihdamı artırmak ve ekonomik rekabet için çok önemlidir. Bölgeler arası kalkınmışlık farkını kapatacağınıza, serbest bölgemizi yapmayarak Giresun aleyhine farkı açıyorsunuz. Ulaşım olmazsa ticaret olmaz, şehirler gelişmez. Yıllardır söylüyoruz, Karadeniz'in diğer çevre yolları tamamen tamamlanırken biz hâlâ çevre yolu yapılması için toplantılar yapıp duruyoruz. Ortada bırakın ihaleyi, daha proje bile yok. 49 kilometre çevre yolunu Giresun'umuza çok gördünüz. Bari acilen günlük ortalama 32 bin aracın kullandığı Giresun şehir içi geçişi için 8 kilometrelik kısmı yapın da Giresun'umuz bir nebze olsun nefes alsın.
Maalesef, tek sorunumuz çevre yolu da değil. Tirebolu-Torul yolu, Şebinkârahisar, Suşehri, Kurtbeli geçidi tamamlanmayı bekliyor. Oysa 2019 yılında Samsun-Sarp demir yolunu, 2012 yılında çevre yolunu, 2015'te Kurtbeli geçidinin sözü verilmişti; sözler tutulmadı, Giresun'umuz sahipsiz kaldı. Köy yollarımız kullanılamayacak durumda. Yaylalara gidiyoruz, vatandaş isyanda "Memleketimiz çok güzel fakat yol yok, elektrik yok, su yok." diyorlar. Oysa dönemin Başbakanı 2018'de "Giresun'da susuz köyümüz kalmadı." demişti. Ben 2024 yılında Giresun Milletvekili olarak bu kürsüden en temel ihtiyaç olan yolu, suyu, elektriği söylemekten utanıyorum, yirmi iki yıldır çözmemiş olmaktan sizler rahatsızlık duymuyor musunuz?
Evet, emekli sayısının çalışandan fazla olduğu altı ilden birine dönüştürdünüz benim
güzel şehrimi yani emekli şehri oldu. Emekliler mutlu mu desek? Geçen gün yolda bir amcam ellerimi tuttu ve ne dedi biliyor musunuz? "Kızım savaş gördüm, böyle yokluk görmedim." dedi. Daha ne bütçesi, ne bütçesi; belli ki emekliye de yokluk bütçesi bu bütçe. Ana geçim kaynağımız fındık, bol bol konuşuyoruz fındığı, keşke siz de konuşsanız. Üretici artan giderler karşısında bu yıl da mağdur oldu. Yeni nesil emeğinin hakkını alamayınca fındık üretimine ilgisini yitirir oldu. Bir de başımıza kokarca çıktı, bahçelerimizi saran kokarcaya karşı çok ciddi tedbirler alınmazsa baş tacımız, dünyanın en kaliteli fındığı seneye olmayacak. Doğal güzellikleriyle Giresun ne yazık ki doğayı tehdit eden projelerin hedefi hâline geldi. Daha önce HES'lerle derelerimizi talan etmiştiniz, yetmezmiş gibi şimdi de maden ruhsatları veriyorsunuz, madenlerle talan etmeye çalışıyorsunuz. Halk ayakta, Giresun'da halk ayakta; buradan bir kez daha söylemek istiyorum: Vahşi madenciliğe izin vermeyeceğiz. Giresun'un toprağını, suyunu, ormanını kimseye talan ettirmeyeceğiz.
Değerli Milletvekilleri, 2025 bütçesinde Giresun'umuzun görmezden gelinmesini istemiyorum. Şehrimize serbest bölge istiyoruz. Çevre yolunun başlaması için ödenek, iş sahâlârı için teşvikler, kültürel değerlerimiz için ödenek ve turizm yatırımları istiyoruz. Ana geçim kaynağı fındık olan üreticimizin 2025 yılında yüzünün gülmesini istiyoruz. Kapanan fabrikalarımızın yerine büyük
yatırımlar istiyoruz. Aslında biz sarayın değil, vatandaşın bütçesini istiyoruz.
Sayın milletvekilleri, Sayın Bakanlar, Giresun'umun sorunlarını görmezden gelmeyin; hemşehrilerim artık laf değil icraat bekliyor. Giresun Milletvekili olarak Gazi Meclisimizde ve her platformda başlıca görevlerimden olan Giresun'umun hakkını savunmaya ve sesi olmaya devam edeceğim. Giresun'uma ve Türkiye'ye Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden selam ve sevgilerimi iletiyorum.