“Fındıkta ne oluyorsa çayda da aynısı oluyor” diyen Adıgüzel şöyle konuştu:

“Daima üreticinin yanındayız. Çayda da devletin bir taban fiyatı var. Bu yıl 3 lira 16 kuruş. Ancak kota uygulaması nedeniyle vatandaş çayını götürüp devlete veremiyor. Mecburen bir kısmını düşük fiyata özel sektöre veriyor. Özel sektör de 2,70 TL’lerden alıyor. Her yerde aynı şey… Üreticinin emeğinin karşılığı verilmiyor ve bu değer belli kesimlerin cebine gidiyor. Çayda kota ve randevu uygulamalarını doğru bulmuyoruz. Devletin tüm üretimi değerlendirmesini istiyoruz. Bu da atıl olan fabrikaların çalışır hale sokulması ile bu mümkündür. Ayrıca taban fiyatın, üreticinin emeğinin karşılığını alması için artırılması gerekir. Üretimden vazgeçen, tarımı ithalata dayalı hale getiren politikalardan vazgeçilmesi gerekir. Maalesef her şeyi ekip biçtiğimiz Anadolu’da çok büyük döviz kaynağımızı yurt dışına veriyoruz. Üretime dönük, üreticinin de emeğinin karşılığını aldığı bir sitem geliştirmemiz gerekir.”