İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, TBMM’de düzenlediği basın toplantısı ile gündemi değerlendirdi. Usta, özetle şunları söyledi:
“DÜNYA’DA ENFLASYONU ÜÇ HANELİ OLAN BİR TANE ÜLKE VAR, O DA VENEZUELA, TÜRKİYE’NİN LİGİ BURASI OLDU: Şubat ayı enflasyon rakamları açıklandı. Türkiye, 28 yıl aradan sonra tekrar üç haneli enflasyonla karşılaştı. Dünyada enflasyonu üç haneli olan bir tane ülke var, o da Venezuela; şu anda hiçbir ödeme kabiliyeti olmayan, yani bir anlamda dünyaya borcunu ödeyemeyen bir ülke maalesef. Türkiye’nin ligi burası oldu, üç haneli enflasyon. TÜİK’in açıkladığı rakamlara göre yıllık enflasyon TÜFE’de yüzde 54,4; ÜFE’de ise yüzde 105,1. TÜİK’in yüzde 54,4 olarak bulduğu TÜFE rakamını, bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu, bağımsız akademisyenler yüzde 123,8 olarak buluyor. Baskılanmış olan rakamı dahi dünyada bizi şampiyonluğa doğru götüren bir rakamdır. Yüzde 54,4 manşet rakam ama gıda enflasyonu yüzde 64,5; Ulaştırma yüzde 75,8.
AVRUPA’NIN YILLIK BAZDA YAŞADIĞI ENFLASYONU BİZ AYLIK BAZDA YAŞIYORUZ: ÜFE tarafında en yüksek mal grubu tarafında yüzde 214’lük artış var. Zaten şu anda bizim aylık rakamlarımız, mesela TÜFE’deki bu geçen aya göre iyi bir rakam. Aylık yüzde 4,8 geldi. Bu Avrupa Birliği’nde hani şu ‘bitti, öldü’ dedikleri Avrupa ortalamasının, yıllık ortalamasının rakamını biz aylık olarak yakalıyoruz. Biz aylık Almanya şöyle kötü, Fransa böyle kötü bilmem ne şeklinde birtakım değerlendirmeler yapıyor... Avrupa’nın yıllık bazda yaşadığı enflasyonu biz aylık bazda yaşıyoruz. Japonya’nın yıllık bazda yaşadığı enflasyonun 10 katını aylık bazda yaşıyoruz.
YA ENFLASYONU AŞAĞIYA ÇEKECEKSİNİZ YA DA POLİTİKA FAİZİNİ YUKARIYA ÇIKARTACAKSINIZ: Enflasyon bir nebze iyiydi son üç beş aya kadar…Şimdi 2002 yılında teslim aldığında Türkiye’yi yüzde 29,7’lik bir tüketici enflasyonu vardı. Şu anda yüzde 54,4. Yani 24,7 puan daha fazla. İki katı…Bu AK Parti açısından çok övünülecek bir şey olmasa gerek. Bu şartlarda reel faiz nedir diye baktığımız zaman…Şu anda politika faizimiz yüzde 14, yüzde 54 tüketici enflasyonu var. Arada 40 puanlık bir açıklık var… Bu da Türkiye’deki şu anda yaşanan istikrarsızlığı beraberinde getiriyor. Hep şunu söylüyorlar, ‘gelişmekte olan ülkelerde de reel faizler negatif’ şeklinde birtakım değerlendirmeler yapılıyor. Bizde yüzde 35-36 civarında olan negatif reel faiz gelişmekte olan kimi ülkelerde veya ortalaması olarak aldığımızda… yüzde 2’dir. Bunu bir ülkenin sürmesi mümkün değil…Ya enflasyonu aşağıya çekeceksiniz ya da politika faizini yukarıya çıkartacaksınız. Bunun başka bir çözümü yok.
ÖNEMLİ OLAN ALIM GÜCÜNÜ ARTIRMAKTIR RAKAMLARI ARTIRMAK DEĞİLDİR: Yılın başında yüzdelik bir asgari ücret artışı olmuştu. Yüzde 30 civarında emekli maaşı artışı olmuştu. O zaman biz şu ikazda bulunduk hükümete, bu artışlar güzel artışlar ama bir şeyi artırmakla refah sağlayamazsınız. Enflasyonu düşüremezseniz bu artışların hiçbir anlamı kalmaz. Önemli olan alım gücünü artırmaktır rakamları artırmak değildir. Ocak enflasyonunu baz aldığımızda asgari ücret bu yüzde 50’lik artışa rağmen bu ay itibariyle enflasyonun altında kalmıştır.
ÖZEL TÜKETİMDE YÜZDE 21,4’LÜK SON ÇEYREKTE BİR ARTIŞ VAR. BU TÜRK LİRASINDAN KAÇIŞTIR: Milli gelir verileriyle birlikte baktığımızda çok net bir resim görüyoruz. Özel tüketimde yüzde 21,4’lük son çeyrekte bir artış var. Bu Türk lirasından kaçıştır. İnsanlar borç harç alarak bir an evvel mal alayım diye uğraşıyor. Çünkü her geçen gün mal ve hizmetlerin fiyatı artıyor… 28 yıl aradan sonra ilk kez üç haneli enflasyonla tanıştık… Nüfusun yaklaşık yüzde ellisi bugün ilk kez… üç haneli enflasyonu duydu. Bu da malların değerini arttırıyor. Paranın değerini düşürüyor.
İKTİDAR AĞLAMA MAZERET BULMA MAKAMI DEĞİL, ÜLKEYİ YÖNETME MAKAMIDIR: Bu iktidar yani Erdoğan ve takımı iktidarı bir ağlama makamı olarak görüyor. İktidar ağlama mazeret bulma makamı değil, ülkeyi yönetme makamıdır. Herkes sorunla karşılaşıyor sorunlar yönetiliyor. Ama bunlar sürekli mazeret buluyorlar. Bundan sonra olacakları göreceksiniz. Hep bir ağızdan ‘Ukrayna Rusya savaşı çıktı. Türkiye bundan dolayı olumsuz etkilendi’ deyip böyle bir mazeret. Buralar ağlama makamı değil. Yani çözemiyorsanız çekip gideceksiniz.
TÜRKİYE EKONOMİ MODELİ DEYİP, TÜRKİYE’NİN CARİ FAZLA VEREREK ENFLASYONLA MÜCADELE EDECEĞİNİ SÖYLEDİKLERİ MODEL ÇÖKMÜŞTÜR: Hazine ve Maliye Bakanı enflasyonla doğrudan mücadeleyi bıraktıklarını, bundan sonra Türkiye’nin cari fazla vererek enflasyonla mücadele edeceğini söyledi…Türkiye’nin bunu geçmişte de yaşadığını hatta 9 ay üst üste cari fazla verdiği dönemler bile olduğunu ama yapısal bir dönüşüm yapmadığı için onu sürdüremediğini ifade ettik. Ocak 21, 17 milyar dolardan başlıyor, belli bir yükselişlerle 20-21 milyar dolara kadar ihracat rakamımız yükselmiş… Dış ticaret açığının göreceli olarak azaldığı dönemde bu modeli uydurdular…Türkiye Ekonomi Modeli deyip, Türkiye’nin cari fazla vererek enflasyonla mücadele edeceğini söyledikleri model çökmüştür. Bitmiştir. Çöp olmuştur."
“HUKUKİ DE DEĞİLDİR. DOĞRUDA DEĞİLDİR”
Zeytin alanlarının madencilik faaliyetlerine açılmasına izin veren yönetmeliğe ilişkin soruya ise Usta, şu yanıtı verdi:
“Bu hiçbir şekilde kabul edilemez. Çevreyi doğayı korumamız lazım. Zeytinlikler her yönüyle önemlidir. İnsanların geçim kaynağıdır. O bölgedeki nüfus açısından da son derece önemlidir. Bu yapılan işte yanlıştır. Zaten Danıştay’ın daha önceden de iptal kararı var. Hukuki de değildir. Doğruda değildir… Bir yandan ‘üretemiyoruz’ diyoruz bir yandan ürettiğimiz alanları bu şekilde şeye açıyoruz, yani madencilik faaliyetlerine açılması yanlıştır.”