Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Batı’da ailenin çöküşünün kadının metalaştırılıp kutlu vazifesinden uzaklaştırılmasıyla başladığını ifade belirterek, "Aynı oyunu bizim de üzerimizde oynamaya çalışıyorlar. Televizyonuyla, filmiyle, dizisiyle, müziğiyle, internetiyle ve daha nice mecralarıyla ailemize yönelik çok büyük operasyonlar çekiliyor" dedi. Erdoğan, "Fatihler doğuracak, Fatihler yetiştirecek, Fatihlere istikamet gösterecek kızlarımızla, kadınlarımızla, annelerimizle birlikte aydınlık geleceğimize doğru yürüyeceğiz" diye konuştu.
AKP Genel Merkezi'nden, partisinin Adana, Hakkari, İstanbul, Manisa, Malatya, Şanlıurfa ve Tokat İl Kadın Kolları 6. Olağan kongrelerine canlı bağlantıyla katılan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, en büyük kadın örgütlenmesine sahip parti olduklarını söyledi. Erdoğan, "Anne olarak başımızın tacı, kardeş olarak canımızdan bir parça, eş olarak hayat arkadaşımız, evlat olarak gözümüzün nuru gördüğümüz kadınlarımız için çalışmaya bundan sonra da devam edeceğiz" ifadesini kullandı.
Hizmetlerinin odağında hep ailenin olduğunu savunan Erdoğan, "Erkek ailenin direğiyse, kadın da temelidir. Kadının sarıp sarmalamadığı, şefkati ve dirayetiyle kucaklamadığı bir ailenin dağılıp gitmesi kaçınılmazdır" ifadelerini kullandı. Batı’da ailenin çöküşünün kadının metalaştırılıp kutlu vazifesinden uzaklaştırılmasıyla başladığını söyleyen Erdoğan, "Aynı oyunu bizim de üzerimizde oynamaya çalışıyorlar. Televizyonuyla, filmiyle, dizisiyle, müziğiyle, internetiyle ve daha nice mecralarıyla ailemize yönelik çok büyük operasyonlar çekiliyor" diye konuştu.
Üç çocuk tavsiyesini yineleyen Erdoğan, nüfus artış hızının azaldığına dikkat çekerek " Avrupa ülkeleri bu tehditle uzunca bir süredir karşı karşıya. Türkiye’nin de aynı akıbete duçar olmasına izin vermeyeceğiz. Biz, kadınlarımızın iş hayatında yükselirken de ailelerine sahip çıkmayı sürdürebileceklerine yürekten inanıyoruz" dedi.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
KADINLARIN HAYATINDA YEPYENİ BİR DÖNEM: AK Parti Kadın Kolları, 5 milyon 300 bini aşan üye sayısıyla Türkiye'deki diğer tüm siyasi partilerin üye sayılarının toplamına yakın bir güce sahip. Birileri sadece kadının adını kullanır, bedenini istismar eder, ruhunu yaralarken biz her alanda kadınlarımızı hak ettikleri yerlere getirmenin gayreti içinde olduk. Hatırlayınız; ülkemizde yıllarca köhne bir zihniyet çağdaşlık kisvesi adı altında başörtülü diye kızlarımızı okula sokmadı, kamuda istihdam edilmelerini engelledi, özel sektörde horladı, hatta sokakta küçümsedi. Bu zihniyeti yıkarak kadınların hayatında yepyeni bir dönemin başlamasını sağladık. Kadınlarımız eğitimde fırsat eşitliğine hakiki anlamda bizim dönemimizde kavuştu. Kadınlarımız Meclis'te en yüksek temsil oranına yine bu dönemde erişti. Halen TBMM'deki AK Parti Grubu'nda 54 kadın milletvekilimiz yer alıyor. Kabinede 2 kadın bakanımız görev yapıyor. Kadınlarımız bürokraside yönetici pozisyonları da dahil olmak üzere en yüksek istihdam oranına yine bizim dönemimizde ulaştı. Öğretmenlerin yüzde 60'ı, üniversitelerdeki akademik kadrolarının ve yargı mensuplarının yarıya yakını, kamudaki toplam istihdamın yüzde 40'ı kadınlardan teşekkül ediyor. Kadınlarımız iş hayatında girişimcilikten sanayiciliğe, hizmet sektöründen ihracatçılığa kadar her alanda bu dönemde etkinlik kazandı. Kadınların iş gücüne katılımı yüzde 31'i geride bıraktı.
ARTIK MIZRAK ÇUVALA SIĞMIYOR: Türkiye'nin en büyük kadın örgütlenmesine sahip partisi olarak kadınlarımızın nerede, nasıl bir sıkıntısı veya talebi varsa hepsine de kulak verdik çözümü için çalıştık. Anne olarak başımızın tacı, kardeş olarak canımızdan bir parça, eş olarak hayat arkadaşımız, evlat olarak gözümüzün nuru gördüğümüz kadınlarımız için çalışmaya bundan sonra da devam edeceğiz. Kendi partilerindeki, belediyelerindeki, çevrelerindeki kadınlara yönelik taciz, tecavüz, baskı, tehdit, şiddet olaylarını görmezden gelenlerin istismar siyasetinin sonu gelmiştir. Artık mızrak çuvala sığmıyor, bu rezilliklerin de üstü örtülemiyor. Bu durum sorumluluklarımızı daha da arttırıyor. Ülkemizde ulaşmadık tek bir hanım kardeşimizi bırakmayacağız. Bununla kalmayacak gönlünü kazanmadığımız, desteğini almadığımız tek bir hanım kardeşimizi de bırakmayacağız. Hep söylediğim gibi kale içeriden fethedilir. Biz kadınlarımıza kendimizi en doğru şekilde anlatır, onların gönlünü kazanırsak diğer aile fertlerini zaten kendiliğinden saflarımıza çekmiş oluruz.
2023'Ü KARŞIMIZDAKİLER DE SABIRSIZLIKLA BEKLİYOR: Önümüzde 2023 seçimleri var. Türkiye için hayati öneme sahip bir dönüm noktası olan 2023'ü sadece biz değil, karşımızdakiler de sabırsızlıkla bekliyor. Geçtiğimiz 18 yılda demokrasiden ekonomiye her alanda ülkemizin elde ettiği kazanımları koruyabilmemizin yolu 2023'te milletimizin desteğini bir kez daha alabilmekten geçiyor. Aynı şekilde büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasını tamamlayarak, evlatlarımıza 2053 vizyonlarını gerçekleştirebilecekleri bir ülke bırakmanın yolu da buradan geçiyor. İnşallah önümüzdeki seçimlerde sandıkları evvela sizlere emanet edeceğiz. Kadın Kollarımız seçimlerde kurulacak 271 bine yakın sandık için 813 bine yakın kadın sandık kurulu üyesi görevlendirme sözü verdi. Sandıklara kadınlarımız sahip çıktığında orada hiçbir eksiklik ve yanlışlık olmayacağına inanıyorum.
BUNLAR TÜRK KADININI TANIMIYOR: AK Parti hükümetlerinde kadınlara yönelik hizmetlerin odağında hep aile yer aldı. Erkek ailenin direğiyse, kadın da temelidir. Kadının sarıp sarmalamadığı veya sarmalamadığı, şefkati ve dirayetiyle kucaklamadığı bir ailenin dağılıp gitmesi kaçınılmazdır. Batı’da ailenin çöküşü, kadının metalaştırılıp bu kutlu vazifeden uzaklaştırılmasıyla başlamıştır. Aynı oyunu bizim de üzerimizde oynamaya çalışıyorlar. Televizyonuyla, filmiyle, dizisiyle, müziğiyle, internetiyle ve daha nice mecralarıyla ailemize yönelik çok büyük operasyonlar çekiliyor. Biz, kadınlarımızın siyasetle ve sivil toplum faaliyetleriyle meşgul olurken aile içindeki görevlerini yürütebileceğine yürekten inanıyoruz. Biz, kadınlarımızın iş hayatında yükselirken de ailelerine sahip çıkmayı sürdürebileceklerine yürekten inanıyoruz. Ama bazıları, sanki bunların birbirinin alternatifi gibi, biri olduğunda diğeri ortadan kalkacakmış gibi göstermenin gayreti içindedir. Tabi bunlar Türk kadınını tanımıyor. Tabii bunlar ülkemizdeki hanımların irfanını, kabiliyetini, azmini, gücünü bilmiyor. İnşallah önümüzdeki dönemde eğitim ve kültürle birlikte aileyi de önceliklerimizin en başına yerleştirerek bu hakikatleri cümle âleme göstereceğiz.
FATİHLER DOĞURACAK KADINLARIMIZLA GELECEĞE YÜRÜYECEĞİZ: Şahitliğini yaptığı her nikâhta evlenen çiftlere en az üç çocuk, mümkünse daha fazla çocuk tavsiyesinde bulunuyorum. Türkiye’nin nüfusu 84 milyona dayandı ancak nüfus artış hızı neredeyse yarı yarıya düştü. Avrupa ülkeleri bu tehditle uzunca bir süredir karşı karşıya. Türkiye’nin de aynı akıbete duçar olmasına izin vermeyeceğiz. Bu iş öyle teşvikle, parayla, pulla filan da olmaz. Nüfus avantajımızı sürdürmenin yolu aileye sahip çıkmaktan geçiyor. Evet… Fatihler doğuracak, Fatihler yetiştirecek, Fatihlere istikamet gösterecek kızlarımızla, kadınlarımızla, annelerimizle birlikte aydınlık geleceğimize doğru yürüyeceğiz. Eskiler, ‘yitik kaybedildiği yerde aranır’ derler. Bizde millî ve manevi hasletlerimize yönelik saldırıları, ilk başladığı yerde, yani ailede boşa çıkartarak binlerce yıldır bizi ayakta tutan değerlerimize yeniden sıkı sıkıya sarılacağız”