2020 yılı için öngörülen Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesinin çözüm odaklı bir anlayışla hazırlanmadığını, gerçekçi olmayan bütçenin kabul edilemeyeceğini aktaran Barut, "Tarımda sorunlara çözüm üretmeyecek, borç batağındaki çiftçinin yüzünü güldürmeyecek, sadece ve sadece Saray lobisini sevindirecek, Erdoğan'ın bütçesine 'hayır' diyoruz" dedi.
"KANUNA UYMAYARAK SUÇ İŞLİYORLAR"
CHP Adana Milletvekili, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, Meclis'te Tarım ve Orman Bakanlığı ile bağlı kuruluşların bütçe görüşmelerinde kürsüye çıktı. CHP Grubu adına konuşan Ayhan Barut, "AKP Hükümeti, 17 yıldır uyguladığı yanlış tarım politikaları nedeniyle ülkemizi adeta ithalat cennetine çevirmiştir. Bu durum çiftçimizi, üreticimizi, köylümüzü perişan etmiş; üreticileri de ekip biçmekten koparmıştır. Her fırsatta yerli ve milli olduğunu söyleyerek övünen AKP iktidarı, ülkemizi, Sırbistan'dan et, Bulgaristan'dan saman, Kanada'dan mercimek ithal eder hale getirmiştir. Öyle ki, bu yılın ilk on ayında 7.6 milyon ton buğday ithalatı yaparak tarihi bir rekoru da kırmıştır. 'Yerliyiz, milliyiz' diyen bu zihniyet, yerli üreticimizi desteklemeyerek, tarımı kesinlikle gözden çıkarmıştır. Bunun en önemli göstergesi Tarım Kanunu'nun 21'inci maddesine uymamasıdır" diye konuştu.
"ÇİFTÇİNİN ALACAĞI 177 MİLYAR TL NEREYE HARCANDI?"
Tarım Kanunu'na göre göre çiftçinin 2007'den bugüne alacağı destekleme tutarının yaklaşık 318 milyar lira olduğuna değinen Barut, "Peki Erdoğan'ın verdiği ne kadar? 141 milyar TL'dir. Buradan bütçenin sahibi Erdoğan'a soruyorum; Kanuna göre çiftçinin alacağı 177 milyar TL nerede? Nerelere harcadınız, kimlere verdiniz? Garanti müşterili köprü, otoyol, havalimanı ve hastane ihalelerine mi verdiniz? Öyleyse; tarladan sofraya gıdayı üreten çiftçinin garantisi olmayacak mı? Kanunu neden çiğniyor, Meclis iradesini neden yok sayıyorsunuz?" şeklinde konuştu.
"AKP DÖNEMİNDE ÇİFTÇİ BORCU 64 KAT ARTTI"
Dünyada tarımın desteklenmesinin bütün ülkeler açısından öncelikli bir durum olduğuna dikkat çeken Ayhan Barut, şöyle konuştu:
"Amerika Birleşik Devletleri'nde 2017'de 34 milyar dolar olan tarım desteklemesi 2018 yılında 44 milyara çıkmıştır. Avrupa Birliği 2018 yılında 157 milyar Euro olan bütçesinin 58 milyar Eurosunu yani yüzde 37'sini tarıma destek olarak vermiştir. Peki Erdoğan ne kadar veriyor? 2020 bütçesinin ancak yüzde 2.2'sini, milli gelirimizin ise yüzde 1'i olması gerekirken yarısını dahi vermiyor değerli milletvekilleri. Bu oran, AKP zihniyetinin tarıma bakışını gayet açık ve net bir şekilde ortaya koyuyor. Üreticinin mazot, gübre, süt yemi, ilaç, tohum, elektrik ve sulama gibi temel girdileri 2002'den günümüze ortalama 7 kat artarak üreticinin belini kırmıştır. Bunun yanında üreticinin ürettiği hiçbir ürün bu oranda artmamış, dolayısıyla köylü ve çiftçi kazanamamıştır. Örneğin son üç yıldır pamuk destekleme primleri bu yıl da dahil olmak üzere 80 kuruştur. Ayçiçeği, fasulye, nohut, mercimek gibi pek çok üründe destekleme primi değişmemiştir. Girdi kalemlerindeki fahiş artışa karşın Erdoğan destekleme primlerini artırmamıştır. Cumhuriyet tarihinde ilk defa ekim alanları 20 milyon hektarın altına düşmüş, 2002'den günümüze dek çiftçi sayısında 700 bin eksilme olmuş, 2002'de 2.5 milyar lira olan çiftçi borcu toplamda 160 milyara çıkarak tam 64 kat artmıştır. Günün sonuna gelindiğinde ise tarımın desteklenmediğini, üretim alanlarımızdaki küçülmeyle, üretilen ürünlerdeki kayıplarla, çiftçi sayımızdaki azalmayla ve ipotekli tarım alanlarıyla görmekteyiz. Yüreğimizi yakan bu acı gerçekler karşısında daha ne söyleyebiliriz?"
ATAMALARI BAKANA DEĞİL ERDOĞAN'A SORDU
Son derece stratejik olan tarım sektörünün vicdanları kanatan ve sızlatan en önemli sorunlarından birisinin de atanamayan gençler olduğuna vurgu yapan Ayhan Barut, şunları kaydetti:
"AKP iktidarının önceki bakanlarından Sayın Fakıbaba'nın '10 bin 551 atama' sözü otuz aydan fazla süre geçmesine rağmen halen yerine getirilmemiştir. Bir yıl önce tam burada, bu bütçede tekrar Tarım Bakanına sormuştum. Bir yıl boyunca bir arpa boyu yol gidemediğimizi görüyoruz. Şimdi Tarım Bakanına sormuyorum. On yedi yıldır liyakati yok eden bu bütçenin sahibi sayın Erdoğan'a sesleniyorum: Tarım Bakanlığını hiç aklından geçirmeyen birisini bakan yaptınız. Tarım Bakanlığını aklından hiç çıkarmayan ziraat mühendisleri, gıda mühendisleri, su ürünleri ve veteriner hekimler, tekniker ve teknisyenleri ne zaman atayacaksınız? Sözünüzü tutun ve bu atamaları ne zaman yapacağınızı ilan edin. Buradan belki de Tarım Bakanının da elini rahatlatmış oluruz. Tarımda sorunlara çözüm üretmeyecek, borç batağındaki çiftçinin yüzünü güldürmeyecek, sadece ve sadece saray lobisini sevindirecek Erdoğan'ın bütçesine 'Hayır' diyoruz."