Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın; Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda, yükseköğrenim yapmış olmak koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediği yolundaki tartışmalar çerçevesinde TBMM'de Araştırma Komisyonu kurulması önergesi verdi.
Önergeyi veren CHP Manisa Milletvekili Dr. Tur Yıldız Biçer, "Diplomanın yeterli şartları taşıyıp taşımadığı konusundaki haklı kuşkunun tam kanunsuzluk kapsamında incelenmesi ve giderilmesi için Anayasa’nın 98 ve TBMM iç tüzüğünün 104 ve 105. Maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulmak üzere TBMM Başkanlığına 10.11.2016 tarihinde bir Araştırma önergesi verdik" açıklamasını yaptı.
Önerge hakkında bilgi veren Biçer şu değerlendirmeleri yaptı:
"TBMM‘de bütün partilerin milletvekilleri olarak, fikrimizin, vicdanımızın ve irfanımızın ne kadar hür olduğunu net olarak ortaya koyabilmemiz için CHP grubunun verdiği bu araştırma önergesi doğrultusunda, TBMM çatısı altında bir komisyon kurularak diploma konusunun objektif, bilimsel veriler ve yöntemler kullanılarak ortaya çıkarılmasını talep ediyoruz.
Bugüne kadar Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı adaylığı ile başlayan süreçte muhalefet partilerinden çok sayıda milletvekili bu konuda görüşlerini bildirdi, diploma örnekleri adeta havalarda uçuştu, soru önergeleri verildi. Ama sonuçta geldiğimiz noktada; verilen soru önergeleri de dâhil hiçbir tatmin edici yanıt alınamamıştır. Aksine yapılan her açıklama yeni çelişkileri yeni kuşkuları ortaya çıkarmış adeta gizli bir el ve güç, en başından beri bu konunun üstünün örtülmesi için illegal yöntemler de dâhil olmak üzere her yola başvurmuştur. Kamu vicdanı rahat değildir. Özellikle ısrarla gündemde kalan “her ne pahasına olursa olsun başkan olacağım!” söylemi; acaba yalnızca bu diploma nedeniyle mi başkanlık arayışı gerçekleşmektedir sorularını aklımıza getirmektedir.
1- Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1981 yılında İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisine bağlı Aksaray İktisadi ve Ticari İlimler Yüksekokulundan mezun olduğunu ifade etmektedir. Elimizdeki mezuniyet belgesinde fotoğraf ve soğuk damga mührü bulunmamakla beraber, geçici çıkış belgesi yazması gerekirken belgede mezuniyet belgesi yazmaktadır. Belgede iki adet belge numarasının olması da tuhaf karşılanan başka bir husustur. Erdoğan, “mezuniyet belgesi” olarak ifade ettiği bu belgeyi 1981 yılından 1991 yılına kadar kullanmıştır.
2- 1982 yılında Marmara Üniversitesi kurulmuştur.
3- Cumhurbaşkanı, 1991 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nden bir diploma almıştır. Oysa Öğrencinin okuldan mezun olmaya hak kazandığı tarihte okul tarafından verilen geçici mezuniyet belgesi ile diploma aynı dönemde hazırlanmaktadır ve o gün itibariyle arşivlenmektedir. Yani; kişinin isteği üzerine okul diploma hazırlamamaktadır.
4- Erdoğan, bu diplomayı 1991 yılından 2011 yılına kadar kullanmıştır.1995 yılında notere onaylattığı örneğini 2002’den itibaren her seçim döneminde Yüksek Seçim Kuruluna ibraz etmiştir.
5- Marmara Üniversitesi Rektörü Mehmet Emin Arat’ın 3 Haziran 2016’da yaptığı açıklamada ifade ettiği şekliyle 2011 yılının 1 Nisan günü “talepleri üzerine” duplikata’’ hazırlanmıştır.
6- Dublikatanın alındığı bu tarih çok önemlidir. Dublikata 19.01.2012 tarih ve 6271 sayılı Cumhurbaşkanlığı Seçim Yasası öncesinde alınmıştır. Anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanının görev süresi 7 yıldan 5 yıla indirilmekle Anayasa’da o tarihteki Cumhurbaşkanının görev süresi konusunda geçici bir maddeye yer verilmemesi karşısında o tarihteki cumhurbaşkanının görev süresinin de kısaldığı ve 5 yıl olduğu görüşleri öne çıkmıştır. Buna göre 2012 yılında seçim konusu gündeme gelmiştir. Sonuç olarak o tarihteki Cumhurbaşkanının görev süresinin 5 yıl değil 7 yıl olduğu, seçildiği 7 yıl için görevine devam edeceği ifade edilmiştir. Böylece seçim 2012 değil 2014’te gerçekleşmiştir. Bu şekilde dublikatanın alınmasıyla 2012’de olması muhtemel bir seçime karşı hazırlık yapılmıştır.
7- 27 Haziran 2014’te neden gerek duyuluyorsa 1995 yılındaki noter onaylı diploma tekrar İstanbul 15. Noterliğinde onaylatılmıştır. Oysa onayda aslı gibidir ibaresi de bulunmamaktadır.
8- 2011’de alınan dublikataya rağmen diplomanın aslının da mı bulunduğu sorusu gelmektedir?
9- 18 Temmuz 2014’te yani 10 Ağustos 2014’te yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçiminin hemen öncesinde Marmara Üniversitesi Diploma Arşiv Erişim sistemine; İstanbul Anadolu 5. Sulh Ceza Mahkemesi kararıyla erişim yasağı getirilmiştir.
10- 25 Nisan 2014 yılında CHP Mersin Mv. Ali Öztürk’ün soru önergesi yanıtsız bırakılmıştır.
11- 21 Nisan 2016’da İstanbul Mv. Barış Yarkadaş’ın soruları da yanıtsız bırakılmıştır.
12- 23 Nisan 2016 tarihinde CHP Ankara Milletvekilimiz Ali Haydar Hakverdi’nin Marmara Üniversitesi Rektörlüğü’ne yaptığı bilgi edinme başvurusu yanıtsız bırakılmıştır.
13- 6 Haziran 2016 tarihinde Ankara Mv. Ali Haydar Hakverdi’nin soru önergesi yine yanıtsız kalmıştır.
14- 7 Haziran 2016 tarihinde İstanbul Mv. Barış Yarkadaş’ın soru önergesi de Erdoğan’nın diplomasına yönelik verilen yanıtsız önergeler arasındaki yerini almıştır.
15- 17 Haziran 2016 tarihinde Milli Savunma Bakanı’na verdiğim soru önergesi, belgeler imha edilmiştir! Şeklinde bir ifade ile yanıtlanmıştır. Erdoğan’ın Mezuniyet belgesi yalnızca askerliğini yedek subay olarak yapabilmesi için mi düzenlendiği sorusunu kaçınılmaz kılmaktadır!
16- Cumhurbaşkanı’nın diplomasıyla ilgili; 9 Kasımda Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı İsmail Karaman’a, Milli Savunma Bakanına ve Başbakan Binali Yıldırım’a yönelttiğimiz soru önergeleri TBMM iç tüzüğünün ihlal edildiği gerekçesi ile tarafımıza iade edilmiştir. İçtüzüğe göre 2014’ten 2016 tarihlerine kadar diğer milletvekili arkadaşlarımızın verdiği önergelerin konusu ve soru şekli aynı olmasına rağmen TBMM’den tarafımıza iade edilmesi bu konunun hiçbir şekilde cevaplanmak istenmediğine açık kanıt oluşturmaktadır.
Gelinen bu noktada önemli olan Recep Tayyip Erdoğan’ın bir diplomasının olup olmaması ya da eğitimli olup olmaması değil, diplomanın gerçek olup olmadığıdır. Cumhurbaşkanlığı gibi bir makamın söz konusu olması ve böyle bir konunun hiçbir kuşku kaldırmadan ve biçimsel gerçeklere sığınmadan maddi gerçekliğin ortaya çıkartılmasını zorunlu kılmaktadır.
Anayasa’nın 101. Maddesi, bir kişinin Cumhurbaşkanı seçilebilmesi için Cumhurbaşkanı’nın yükseköğrenim yapmış olması şartını açıkça belirtmiştir. Buna rağmen Erdoğan’ın sahip olduğu iddia edilen fakat her nedense ispatlanması yönünde herhangi bir çaba gösterilmeyen, üstü kapatılmaya çalışılan, çelişkili ifadelerle olduğu kanıtlanmak istenen legal ve meşru biçimlerde diplomasına ulaşılmaması için her türlü gayret sarf edilmektedir.
Eğer Cumhurbaşkanı’nın diploması hususu gerçeklik taşımıyor ise ki çelişkili tarihler, veriler, ifadeler, açıklamalar da bunu göstermektedir! Erdoğan ve kendisini korumaya çalışan her kişi Anayasa’yı ve hukukun ilgili tüm maddelerini açıkça ihlal etmektedirler.
Cumhurbaşkanının, TBMM‘nin, Yüksek Seçim Kurulunun, HSYK’nın, ÖSYM’nin, YÖK’ün ve Marmara Üniversitesi’nin çekinmeden, korkmadan, cesurca ve hukukun üstünlüğü prensibini daha fazla ihlal etmeden, kanunları daha fazla çiğnemeden ahlaken ve vicdanen gereğini yapmalarını ve gerçekleri kamuoyuyla paylaşmalarını bekliyor, diplomanın varlığı ya da yokluğunun kanıtlanması yönündeki çalışmalarıma devam edeceğimi bu anlamda tüm hukuki haklarımı sonuna kadar kullanacağımı belirtiyorum."
Son Güncelleme: 25.11.2016 11:30