COVID-19 salgınının etkisinin giderek arttığı ve insanlarımızı kaybettiğimiz bu günlerde, sağlık çalışanları çok zor şartlar altında halk sağlığı için mücadele etmektedir. Ancak ne yazık ki sağlık hizmetinin bir zincir olduğu, bu zincirin bir halkasının kopmasının tüm sağlık sistemini felç edeceği, ülkeyi yönetenlerce unutulmaktadır.
Türkiye’de sayıları 40 bine varan eczacılar, salgın hastalıkla mücadelenin en ön saflarında yer almakta, hastalarla doğrudan temas etmekte ve her gün canlarını riske atarak büyük bir özveriyle çalışmaya devam etmektedir. Bu süreçte ne yazık ki genç bir meslektaşımız olan İsmail Durmuş’u da salgın hastalık nedeniyle kaybetmiş olmanın derin üzüntüsü içerisindeyiz. Ancak bu denli önemli bir çaba ile çalışan ve kayıplar veren eczacılar
ne yazık ki bizzat iktidar tarafından haksız cezalarla karşı karşıya bırakılmış ve büyüyegelen bir karalama kampanyasının hedefi olmuşlardır.
COVID-19 pandemisi ile birlikte raporlu olanların ilaçlarını sağlık ocaklarına başvurmadan doğrudan eczaneden teslim almaları ve ücretsiz maske dağıtımının eczaneler yoluyla yapılması iş yükünü ciddi oranda artırmıştır. Bulaşma riskinin çok yoğun olduğu eczaneler kendi önlemlerini almaya çalışmaktadır.
Eczacılar ve eczane çalışanlarının sağlıklarını korumak, sağlık hizmetlerinin kesintisiz sürmesi için elzem olduğu unutulmamalıdır. Eczanelerin dışlanması, karalama kampanyalarının hedefi olması, karar alma süreçlerine dahil edilmemesi, sürecin yönetimi açısından zaten büyük bir soruna işaret etmektedir. Ancak en ivedi öncelik eczacı ve eczane çalışanlarının sağlıklı bir ortamda hizmet verebilmesinin sağlanmasıdır.
Bu nedenle;
Eczanelerin de birer sağlı kurumu olduğu göz önüne alınmalı, hastaneler nasıl düzenli olarak dezenfekte ediliyorsa, eczanelerin de bir talep beklenmeksizin, düzenli olarak dezenfekte edilmesi Sağlık Bakanlığı tarafından koordine edilmelidir.
Koruyucu ekipmanlar, hastalarla doğrudan teması olan eczacı ve eczane çalışanlarının kullanabilmesi için sistematik biçimde ve ücretsiz olarak ulaştırılmalıdır.
Bulaşma riskini artıran kağıt reçete uygulaması bir an önce son bulmalı, e-reçete sistemine kesin olarak ve bir istisna bırakmadan geçilmelidir.
İçinden geçilen zor süreçte tüm işyerlerinde olduğu gibi, eczaneler de ekonomik zorluklar yaşamaktadır. Eczanelerin ekonomik yükünü azaltacak ek destek paketleri hazırlanmalıdır.
En önemlisi de, tüm eczacı ve eczane çalışanları düzenli olarak, belirli periyodlarda COVID-19 testinden geçirilmelidir.
Rant için değil, toplum sağlığı için çalışan eczacılar, bu zor günlerde yalnız bırakılmamalıdır. Eczacı meslektaşlarım adına bu talepleri iktidar partisine iletiyor ve vakit kaybetmeksizin hayata geçirilmesini tüm eczacı meslektaşlarım ve eczane çalışanları adına talep ediyorum.