Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) Üyesi ve İzmir Milletvekili Mahir Polat, TBMM Genel Kurulu’nda Türkiye Cumhuriyeti ile Filistin Ulusal Yönetimi Adına Filistin Kurtuluş Örgütü Arasında Geçici Serbest Ticaret Anlaşması üzerine konuştu.
Suudi Arabistan Kralı için millî yas ilan edildiğini hatırlatan CHP’li Polat, bugün Türk ihracatçısının, üreticisinin, sanayicisinin milyarlarca dolarlık mallarının Suudi Arabistan gümrüğünde, limanlarında, kapılarında bekletildiğini belirtti. Ticaret Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’nın birlikte bunu çözmekle ilgili önlem alması gerektiğini vurgulayan Polat, “Bu insanlar, özellikle doğu ve güneydoğudaki sanayiciler dükkânlarına, tezgâhlarına kilit vurma noktasındalar” ifadelerini kullandı.
İhracatçıların konteyner sıkıntısı çektiklerini söyleyen Polat, “Haftalar sonrasına konteyner alınıyor. Bununla ilgili önlem almak zorundayız. Bizim Ulaştırma ve Ticaret Bakanlığımız yeterli önlemleri almıyorlar. Bu armatörler daha kârlı olan ve ihracatın arttığı ülke olan Çin'e doğru kayıyor. Özellikle Türk armatörlerinin desteklenmesi, teşvik edilmesi ve bu konteyner arzı konusunda yaşanan sorunların ortadan kaldırılması gerekiyor” dedi.
Ticaret Bakanlığı’nın gümrük müşavirliğine öksüz evlat muamelesi yaptığını ifade eden CHP’li Polat, Gümrük Kanunu'yla ilgili en çok söz söyleyecek bir meslek erbabı varsa onların gümrük müşavirleri olduğunu, fakat gümrük müşavirlerinin Bakanlıktaki ilgili birimlerden bilgi ve belgeleri alıp zorlayarak katkı sunmaya çalıştıklarını belirtti.
CHP’Lİ LİDERLERE KİMSE ‘AKILLI OL’ DİYEMEZ
Cumhuriyet Halk Partili olmakla ve Cumhuriyet Halk Partisi tarihiyle gurur duyduklarını vurgulayan Polat, “Cumhuriyet Halk Partisi’nin bütün liderleriyle de gurur duyarız. Cumhuriyet Halk Partisi’nin hiçbir liderine, hiçbir ülkenin Başkanı ya da Başbakanı ‘Akıllı ol’ diye mektup yazamaz. Ülkelerin ulusal hedefleri vardır, ulusal politikaları vardır. Türkiye Cumhuriyetinin ulusal hedef ve politikalarını yıllar önce bu ülkeyi kuranlar belirlemişlerdir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki kurucu liderlerimiz Türkiye'nin ulusal politikasını ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ olarak belirtmiş, ulusal hedefini de muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmak olarak belirtmiştir. Bu, Avrupa Birliği tartışmalarına da son nokta olsun diyoruz çünkü muasır medeniyet neredeyse Türkiye oraya doğru gitmek zorundadır” dedi.
VENEZUELALI ÜRETİCİLERİN SÜT ÜRÜNLERİ TERCİH EDİLİYOR
Birleşik Krallık'la yapılan Serbest Ticaret Anlaşmasının çok büyük bir anlaşma olmadığını söyleyen CHP’li Polat, “Statükonun korunduğu, Avrupa Birliğinden kaynaklı anlaşma, bir başarı olarak ya da bir başarısızlık olarak addetmek mümkün değildir fakat güçlendirilmesi gerekiyor. Bu anlaşmanın güçlü tarafı aslında Türkiye iken sanki başarı olarak yansıtıyoruz. Çünkü İngiltere'nin yakın coğrafyasında bu kadar çeşitli ürün gamını, bu kadar kolay lojistik imkânlarla elde edebileceği başka bir ülke, bu kadar ucuza elde edebileceği başka bir ülke yok. Dolayısıyla bu anlaşma Türkiye lehine geliştirilmesi gereken bir serbest ticaret anlaşmasıdır. Mesela ne yapabiliriz? Turizm anlamında, pandemi sürecinde can çekişen turizm sektörüne can suyu olacak anlaşmalar yapabiliriz. Doğrudan yatırımların Türkiye'ye dâhil edilebilmesi, tekrardan hızlı bir şekilde çekilebilmesi için bir anlaşma yapabiliriz. Ülkemizin çok ihtiyacı olduğu teknoloji transferi ve teknoloji üretimi konusunda iş birliğini geliştirebiliriz. Yine, aynı şekilde, dünyada büyük bir pazar olan İngilizlerle iş birliği yapıp Türkiye'nin alternatif pazarlara açılmasının önünü açabiliriz. Avrupa Birliği kapsamında belli, tanınmayan tavizleri İngiltere'den alabilirdik. Örneğin neyle ilgili? Tarımla ilgili tavizler alabilirdik. Türkiye'nin tarım ve hayvancılık ürünlerinin ihracı konusunda İngiltere'den biraz daha fazla taviz almamız gerekiyor. Biz Venezuela'yla çokça eleştirdiğimiz bir tavizli ticaret anlaşması yaptık. Bu tavizli ticaret anlaşmasının da süresini uzattık ne hikmetse, 30 Nisana kadar uzattık, Aralık ayında karar verdik. Yani bu ne demek oluyor? Venezuelalı üreticilerin süt ürünlerini, tarımsal ürünlerini bizim Türk üreticilerine, Türk tarımına tercih edeceğiz. Bu konuda da dikkat etmemiz gerekiyor. Onlara sıfır vergili tanıdığımız imkânları Türk çiftçisine de tanımamız gerekiyor” dedi.
SANAYİCİLER DÜKKÂNLARINA KİLİT VURMA NOKTASINDA
İhracatçıların sorunları olduğunu ve defalarca Ticaret Bakanına dile getirmesine rağmen hiçbir önlem alınmadığını vurgulayan Polat, “Türkiye'nin dış ticaretiyle ilgili çok ciddi sorunlar yaşıyoruz. Kral öldüğünde bu ülkede bayraklar yarıya indirildi, Suudi Arabistan Kralı için millî yas ilan edildi. Bugün Türk ihracatçısının, üreticisinin, sanayicisinin, milyarlarca dolarlık malları Suudi Arabistan gümrüğünde, limanlarında, kapılarında bekletiliyor. Ticaret Bakanlığımızın bir an önce Dışişleri Bakanlığımızla birlikte bunu çözmekle ilgili önlem alması gerekiyor. Çünkü bu insanlar, özellikle doğu ve güneydoğudaki sanayiciler dükkânlarına, tezgâhlarına kilit vurma noktasındalar. Bununla ilgili olarak dikkatinizi çekeyim, Bakan dinlemez ama bir zahmet iletirsiniz. Yine uyardık, Rusya'yla domates kotalarının kaldırılmasıyla ilgili… Maalesef bununla ilgili hiçbir çalışma olmadığı gibi bu aralar yine virüsten kaynaklı domates iadeleriyle ve narenciye iadeleriyle karşılaşıyoruz. Oysaki biz Rusya'ya çok fedakârlık yaptık; işte, enerjide fedakârlık yaptık, ne bileyim, savunma sanayisiyle ilgili iş birliklerine gittik. En azından bir domates kotasını kaldıracak kadar bir hatırınız olsun” diye konuştu.
KONTEYNER ARZI KONUSUNDA SORUNLAR ORTADAN KALKMALI
Dünyada pandemiden kaynaklı lojistik ile ilgili sorunlar yaşandığını ve konteyner arzıyla ilgili ihracatçıların çok ciddi sıkıntı hâlinde olduklarını söyleyen CHP’li Polat, “Sizin de ihracatçı arkadaşlarınız var, konteyner bulamıyorlar. Haftalar sonrasına konteyner alınıyor. Bununla ilgili önlem almak zorundayız. Bizim Ulaştırma ve Ticaret Bakanlığımız yeterli önlemleri almıyorlar. Bu armatörler daha kârlı olan ve ihracatın arttığı ülke olan Çin'e doğru kayıyor. Özellikle Türk armatörlerinin desteklenmesi, teşvik edilmesi ve bu konteyner arzı konusunda yaşanan sorunların ortadan kaldırılması gerekiyor” diye belirtti.
BELGENİZİ ALMAK İÇİN DÜĞMENİZİ İLİKLEYECEKSİNİZ
Gümrük müşavirliğine öksüz evlat muamelesi yapmaya devam eden bir Bakanlık olduğunu belirten Polat, “Özelde görüşmemize rağmen Bakanlık gümrük müşavirlerinin emeğini sermayeye boğdurmaya, peşkeş çekmeye çalışıyor. Nasıl mı? Mesela asgari ücrete bence yetmez ama yüzde 21 zam yapıldı, yetmez, bu şartlarda asgari ücretlinin geçinme şansı yok fakat gümrük müşavirlerine, ana sermayesi insan kaynağı olan gümrük müşavirlerine asgari ücretlerinde yüzde 10 zam yaptı. Bizim gümrük sistemleri çöküyor, daha dün Doğan Kubat'la da konuştuk. Gümrük sistemlerimiz çöktüğünde Bakanlıkta bir muhatap bulamıyoruz. Bir masa kurmak, bir birim kurmak bu kadar mı zordur, bu kadar mı zor geliyor ya da bu işleri yapmak sizin için? Bakanlığınız; reva gördüğünüz muamele üvey evlat muamelesidir. Gümrük müşavirleri dış ticaretin yüzde 91'ini yönetirler. Siz gümrük müşavirlerini bu kadar yok sayıyorsunuz. Gümrük Kanunu'yla ilgili en çok söz söyleyecek bir meslek erbabı varsa gümrük müşavirleri. Onlar Bakanlığınızdaki ilgili birimlerden zorlayarak bilgi ve belge almaya, buna katkı sunmaya çalışıyorlar. Fakat bu süreç bizimkilerden gizlenerek götürülmeye çalışılıyor. Unutmamak gerekiyor ki değerli bürokratlar, özellikle Gümrükler Genel Müdürlüğünün değerli bürokratları, son geleceğiniz mesleki zirveniz gümrük müşavirliğidir. Gümrük Müşavirliği Derneği’nin önünde belgenizi almak için düğmenizi ilikleyeceksiniz. Biz gümrük müşavirlerinin üvey evlat muamelesi yapmayın, öksüz evlat değil, bir odaları olsun. Odaların önündeki engelin Rifat Hisarcıklıoğlu olduğunu ben bu kürsüden defalarca söyledim. Yalanlama gelmediğine göre doğrudur, bir suskunluk varsa doğrudur. Bakanlığın TOBB Başkanına bu kadar gücü yetmiyorsa, biz de sizlerin üvey evlatları değilsek en azından gümrük müşavirleri meslek kanunu çıkartarak gümrük müşavirlerinin de bakanlığı olduğunuzu hatırlatmanızı diliyorum” dedi.