CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, HDP'ye açılan kapatma davası, Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun milletvekilliğinin düşürülmesi ve MHP’den gelen “beşinci kol faaliyeti” eleştirilerini bir arada değerlendirdi. Özel, "Madrid Kuşatma altında iken sorarlar Franco’ya 'Madrid’i ne zaman alacaksınız' diye. ‘Dört koldan kuşattık, beşinci kol faaliyetimiz de içerden çalışıyor’ der. Ajanları, içerden çalışan bazı unsurları ifade eder. Bunu önce Erdoğan bize söyledi. Şimdi de Bahçeli. Erdoğan bir faşist diktatörün ‘beşinci kol’ ifadesini kullanarak bir diktatör bozuntusu olduğunu itiraf etti. Bu arkadaş da diktatör bozuntusunun küçük ortağıdır. Küçük diktatördür. Partisi de diktatördür. Türkiye’de de bir diktatörün koltuk değneğidir. Diktatör düşerse yerine demokrasi gelir" diye konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Özel, İzmir'de Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel'i ziyaret etti. Ziyaret kapsamında ilçe başkanlığında basın toplantısı da düzenleyen Özel, Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun milletvekilliğinin düşürülmesiyle ilgili aynı sürecin CHP Milletvekili Enis Berberoğlu'nda da yaşandığını söyledi.
BERBEROĞLU ÖRNEĞİNİ VERDİ
CHP'li Özel şöyle konuştu:
"Gergelioğlu’nun milletvekilliği düşürüldü. Enis Berberoğlu için de bunu yaptılar. Biz dedik ki; Anayasa Mahkemesi’nde bu karar çıkacak. Anayasa Mahkemesi’ni bekleyin, ondan sonra bu kararı okutun. Anayasa Mahkemesi belki de bu kararı ortadan kaldıracak. Berberoğlu dokunulmazlığını kaybetti. Anayasa Mahkemesi Berberoğlu’nu haklı gördü. Şimdi aynı usulü Gergerlioğlu için yapıyorlar. TBMM’yi sarayın istekleri doğrultusunda emir komuta içine almaya çalışıyorlar. Hukuken yapılan işi kesinlikle doğru bulmuyoruz. Bu neden dün yapıldı?”
“BAHÇELİ ANDIMIZ’I KONUŞMASIN DİYE”
MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin bugünkü MHP Kurultayında Andımız’la ilgili bir şeyler söylemek zorunda kalmaması için TBMM’de Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürüldüğünü savunan Özgür özel şöyle konuştu:
“Genel Başkanımız sordu, ‘Siz hangi kelimesine karşısınız’ diye. Birleştirici bir metni ayrıştırıcı bir metne dönüştürmeye çalışıyorlar. Tabii Bahçeli’nin U dönüşleri çok meşhur. Geçmişten öyle videoları var ki pozisyon değiştiremiyor. Bugün Bahçeli’nin kongresi var. O kongrede konuşacak. Andımız'la ilgili bir şeyler demesin diye dün bir HDP milletvekilinin vekilliği düşürüldü ve HDP'ye kapatma davası açıldı. Ak Parti geçmişte kapatılan partilerden geliyor. Anayasa değişikliğinde parti kapatmayı imkansızlaştırıyoruz diye billboard asıyorlardı. ‘Bizim dönemimizde parti kapatmak imkansız hale geldi’ diye övünüyordu. Şimdi kendi dönemlerinde bir parti kapatmanın kendilerini iktidarda tutabileceklerini sağlayan bir anlayış var. Biz milletin desteği olmadan hiçbir partinin ayakta kalamayacağını, saray tarafından verilen kararla, parti açmanın kapatmanın doğru olmadığını düşünüyoruz."
"BAHÇELİ DİKTATÖR BOZUNTUSUNUN KÜÇÜK ORTAĞIDIR"
Devlet Bahçeli'nin “beşinci kol” söylemini yorumlayan Özel şunları söyledi:
"Bugün Devlet Bahçeli çıkmış konuşuyor. Bütün muhalefete hakaret ediyor. Bize de ‘beşinci kol’ demiş. Bahçeli ve Erdoğan iki ayrı kişiler, ama tek prompterleri var. Prompterlerin kablosu saraya bağlı. Erdoğan ne derse papağan gibi birkaç gün sonra Bahçeli tekrarlıyor. Cumhur İttifakı'nı yöneten derin akıl CHP’ye ‘beşinci kol’ faaliyet dedirtti. Biz buna en sert yanıtı verdik. Çünkü ‘beşinci kol’ şudur. Faşist diktatör General Franco kullanıştır bunu. Madrid Kuşatma altında iken sorarlar Franco’ya 'Madrid’i ne zaman alacaksınız' diye. ‘Dört koldan kuşattık, beşinci kol faaliyetimiz de içerden çalışıyor’ der. Ajanları, içerden çalışan bazı unsurları ifade eder. Bunu önce Erdoğan bize söyledi. Şimdi de Bahçeli. Erdoğan bir faşist diktatörün ‘beşinci kol’ ifadesini kullanarak bir diktatör bozuntusu olduğunu itiraf etti. Bu arkadaş da diktatör bozuntusunun küçük ortağıdır. Küçük diktatördür. Partisi de diktatördür. Türkiye’de de bir diktatörün koltuk değneğidir. Diktatör düşerse yerine demokrasi gelir. Biz sandıkta bu diktatörü yenmeye ant içtik. Diktatör düşmesin diye tutulduğu koltuk değneğinin adı da bugün bize ‘beşinci kol’ diyen Bahçeli’dir."
"GENÇLERİN DESTEĞİNE İHTİYACIMIZ VAR"
Erdoğan’ın beyin göçü ile ilgili ifadeler kullandığını, gençlerin göz bebekleri olduğunu ve araştırmalara göre gençlerin yüzde 65’inin geleceğini yurt dışında aradığını gösterdiğini aktaran CHP'li Özel şöyle devam etti:
“Bunu gençlerimiz de Türkiye de hak etmiyor. Dünyadaki en değerli varlık genç beyin gücüdür. 10 kişiden 7'si yurt dışına gitme hayali kuruyorsa bu ülkeyi yönetenlerde bir sorun vardır. Gençler hukukun, düşünce ve ifade özgürlüğünün olmadığı bir yerde yaşamak istemiyorlar. Biz gençlere akılla, bilimle, sağduyu ile yöneteceğimiz, onlara her olanağın sunulacağı, yurt dışına eğitime gitseler bile dönüp geldiklerinde emeklerinin karşılığını alabileceklerini çağdaş, Atatürk’ün gösterdiği hedefleri algılayan ve yakalayan bir ülke vadediyoruz. Bunun için Erdoğan ve Bahçeli’nin yarattığı üzerimizde kara bulutların çöktüğü bu ülkeden aynı 31 Mart seçimlerinde olduğu gibi 'Martın Sonu Bahar' diyerek, Nasıl Selçuk’a İstanbul’a, Ankara’ya bahar getirdiysek karabulutların dağıldığı masmavi bir gökyüzü vadediyoruz gençlere. Gençler, Erdoğan ve Bahçeli’nin yarattığı bu cenderede hep beraber dişimizi sıkalım. Daha sonra sandığa koşalım. Sizin belki de ilk kez kullanacağınız oylarla bu kara bulutlar dağılacak masmavi bir gökyüzüne kavuşacağız. Biz bütün kadrolarımızla bunun sözünü veriyoruz. İktidar değiştiğinde gençler için de işsizler için de yoksullar için de emekliler için de, emekçiler için de daha güzel bir Türkiye olacak. Cumhur İttifakı gençleri kaçırdı, Millet İttifakı ve Atatürk’ün partisi bütün dünya gençlerinin yer almak isteyeceği bir ülke yaratır. Cumhur İttifakı’nın yarattığı cehennemden ülkeyi Atatürk’ün partisi kurtarır. Gençlerin yardımına ve desteğine ihtiyacımız var. Sorumluluk onlarda. Atatürk bu ülkeyi belediye başkanlarına, genel başkanlarına, askerlere değil kocaman yüreği, kocaman akılları olan gençlere emanet etti. Atatürk’ün emanetine gençlerin sahip çıkacağına, bu ülkenin Atatürk’e yakışır bir ülke olması için esas katkıyı gençlerin sağlayacağına inanıyoruz. Hepsini umutları için, umutlarımız için ülkelerine sahip çıkmaya davet ediyoruz."