İKTİDAR, LİMONDA SÜRECİ ELİNE YÜZÜNE BULAŞTIRDI
GÜRER: “İKTİDARIN YANLIŞ TARIM POLİTİKALARI SORUNLARI DERİNLEŞTİRİYOR"
CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında limon ihracatına yönelik alınan kararları eleştirdi. Gürer, son 48 saatte limon ihracatında yaşanan gelişmelerin tarım sektöründeki planlama eksikliklerini bir kez daha gözler önüne serdiğini söyledi.
48 SAATTE YAŞANANLAR TARIMIN FOTOĞRAFI
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, " Limonla ilgili 48 saatte yaşananlar, ülkemizde tarım kesiminin sorunlarının farklı bir yansıması oldu. Çünkü önce Ticaret Bakanlığı yurt dışı satışına yasaklama getirdi. Sonra, birliklerden gelen talepler doğrultusunda bu yasak 15 Mayıs’a ertelendi. 15 Mayıs’a ertelenmesinin nedeni, dünyada limon üreten ülkelerin limon ve taze limonunun çıktığı döneme denk geliyor ki ondan sonra zaten ihracat talepleri önemli ölçüde azalıyor. Arjantin ve Güney Afrika’da, 15 Mayıs’tan sonra taze limon çıkmış olacak. Dünya piyasalarına bu ülkelerden limon girişi de hızlanacak." dedi.
LİMON ÜRETİMİNDEKİ ÇELİŞKİLİ TABLO
Türkiye'deki limon üretim verilerini paylaşan CHP’li Ömer Fethi Gürer şunları söyledi:
" Ülkemizde limon ağacı sayısı 2023 yılında, ürün veren 15 bin 443 adet ağaç var. Bunlardan 4 bin 968 de ürün vermeyen ağaç bulunuyor. Toplamda 20 bin 411 limon ağacı ülkemizde mevcut. 2024 yılında meyve veren ağaç sayısı 15 bin 171 adede düşüyor. Meyve vermeyen ağaç sayısı ise 4 bin 733 olarak saptanıyor ve bu süreçte ağaç sayısı da 19 bin 944’e geriliyor. Ama buna rağmen üretimde bir artış gözlemleniyor. Çünkü 2022-2023 döneminde limon üretimi 1 milyon 323 bin ton iken, 2023-2024 döneminde üretim 2 milyon 300 bin tona çıkıyor. Burada tabii veriler, genelde inanmak durumunda kaldığımız için ifade edelim.Üretimin artışı ya da üretimle ilgili verilerin ne kadar sağlıklı olduğu, ortaya çıkan tablo ile tartışılır hale geliyor. 564 bin dönümlük meyve alanında limon üretimi gerçekleşiyor ve kişi başına da ülkemizde 7,5 kilo civarında bir limon tüketimi var.”
İHRACAT RAKAMLARI VE GELİRLER
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, limon ihracatına ilişkin şu bilgileri paylaştı:
"2023 yılında 63 ülkeye ihracat yapmışız. 2024 yılında 69 ülkeye ihracat yapmışız. 2025 yılının ilk iki ayında da 49 ülkeye ihracat gerçekleşmiş. Ülkemiz, limonu ihraç eden ve bu anlamda pazarı olan bir ülke. 2023 yılında 658 bin 198 ton limon ihracından 357 milyon 761 bin dolar gelir sağlamışız. 2024 yılında 576 bin 841 ton limon ihracından 361 milyon 38 bin dolar gelir sağlamışız. 2025 yılının ilk iki ayında ise 116 bin 837 ton limon ihracatından 95 milyon 130 bin dolar gelir sağlanmış.”
FİYAT ARTIŞININ PERDE ARKASI
Son dönemdeki fiyat artışlarını değerlendiren CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, " Şimdi bu süreçte, yılbaşından itibaren özellikle de geçtiğimiz yıl limonun para etmemesi, üreticide bu yıl da don olayından etkilenmesi nedeniyle limonda bir fiyat artışı olacağı söyleniyordu.
Bir ay önce yaptığım basın toplantısında bunu da gündeme getirdim. Limon fiyatlarında hızlı bir artış var, dedim. Ama bu artış, üreticiden ürün çıktıktan sonra, depodaki ürünün sahipleri tarafından yaratılan yani aracıların da bu işte rol oynadığı bir işleyiş. Türkiye'de ne yazık ki yanlış tarım politikaları ve planlamanın olmaması her alanda probleme dönüşüyor.” İfadelerini kullandı.
TİCARET BAKANLIĞI'NI ELEŞTİRDİ
Gürer, Ticaret Bakanlığı'nın ihracat yasağı kararını eleştirerek, “
" Üretim olarak bakıyorsunuz, Türkiye'nin yurt dışı satımına rağmen limonda açığı yok ve fiyatın bu kadar artmaması gerekiyor. Limonda fiyat artınca Ticaret Bakanlığı ne yapıyor? Limon fiyatları hızla artınca yurt dışı satışını durduralım, diyor. Bir kere adı Ticaret Bakanlığı. Ticaret Bakanı’nın şunu görebilmesi lazım: Yurt dışı pazarını kaybettiğiniz zaman, yeniden o pazarı oluşturmak çok zor. Geçtiğimiz yıllarda domates salçasıyla ilgili böyle bir uygulamaya gidildi ve geçen yıl domates tarlada rezil oldu.” diye konuştu.
BU KARARI NEDEN ALDINIZ?
Ömer Fethi Gürer, “Alınan kararın artısı, eksisi, yanlışı, doğrusu doğru saptanmadığı sürece problemler oluşuyor. Tarım ve Orman Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, bununla ilgili odalar ve birlikler bir araya gelip doğru bir politika oluşturarak karar almalı. Dün karar alıyorlar, yurt dışına ihracatı yasakladılar. Bugün, yasağı 15 Mayıs’a kadar erteledik. Ya 15 Mayıs’tan sonra zaten taze limon farklı dünya ülkelerine çıkınca, pazarın o konudaki doygunluğu oluşunca Türkiye'nin yurt dışı pazarında daralma da oluşuyor. Öyle olunca, böyle bir kararı neden alıyorsunuz?” diye sordu.
YANLIŞLIĞIN BEDELİNİ ÜRETİCİ VE VATANDAŞ ÖDÜYOR
Ömer Fethi Gürer, " Üretici ya da depoda bulunan ürünün sahiplerini de tedirgin eden biçimde değerlendirme yapmak yerine, bu ürünün fiyat artışı üzerinden "Niye bu kadar fiyat arttı?" diye düşünmek gerekiyor. İşin özü, yanlışlığın bedelini hem limonu üreten hem de vatandaş ödüyor. Çünkü sistem, artık aracıların daha çok kazandığı, üretenin para kazanamadığı, tüketicinin ise fahiş fiyattan ürün almak zorunda bırakıldığı bir döneme evrildi. Yurt dışı ihracatı bahane edilerek yurt içinde fiyat artırılıyor. Şu andaki konjonktürde limonun bu kadar fiyat artışını gerektiren durum, limonun depoda olmaması değil, yönetilememesidir. Bu da siyasi iktidarın sorumluluğundadır. " ifadelerini kullandı.
GEÇEN YIL ÜRÜNLER ÇÖPE GİTTİ
Siyasi iktidarın ürünün oluşumundan pazarlanmasına kadar süreci doğru yönetemediğini vurgulayan Gürer, " Siyasi iktidar, ürünün oluşumundan pazarlanmasına kadar süreci doğru yönetemediği için geçtiğimiz yıl ürünler çöpe gitti. Limon ağaçlarının sökülmesi de para etmediği dönemde üreticiye sahip çıkılmamasından kaynaklandı. Bu ürün depolanabilir. En az iki yıl boyunca depolanarak stoktaki ürünün değer bulması sağlanabilir. Böylece zincirde kopma oluştuğunda fiyat artışı önlenebilir. Farklı ürünlerde de bu yöntem uygulanabilir. İşlenmiş gıdalar, dondurulmuş gıdalar ve katma değerli ürünlere dönüştürülerek üründen doğru fayda sağlanabilir. Ancak siz üreticinin elindeyken limonun fiyatı 5 liraya kadar düşünce o ağacın sökülmesini seyrederseniz, sonra depoda ürün varken fiyat artışını bahane ederek ihracatı yasaklarsanız ve gelen tepkiler üzerine kararı ertelemeye giderseniz, yönetim anlayışınızdaki boşluk, yetersizlik ve öngörüsüzlük ortaya çıkar." diye konuştu.
TARIM POLİTİKALARINDA TUTARSIZ KARARLAR
CHP Milletvekili ve TBMM Tarım,Orman ve Köyişleri Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer, tarım politikalarındaki tutarsızlıkları eleştirerek, " Tarımın en büyük sorunu, planlı bir üretim anlayışının olmamasıdır. Öngörülebilir bir politika ve sürdürülebilir bir düzenin olmaması nedeniyle bu problemler yaşanıyor. Bugün yaşadığımız olay bunun somut göstergesidir. Bakanlık açıklasın: Dün ihracatı niye yasakladınız? Bugün neden kaldırdınız? Eğer kaldıracaktınız, niye böyle bir karar aldınız? Niye uzmanıyla, çiftçisiyle, birliğiyle, odasıyla görüşmediniz? Bu kadar başıboş bir anlayış olur mu?” ifadelerini kullandı.
FİYAT ARTIŞININ SORUMLUSU YÖNETİM ANLAYIŞINDAKİ BOŞLUK
Sadece limonda değil, diğer ürünlerde de benzer sorunlar yaşandığını söyleyen Ömer Fethi Gürer, " Bir limon sorunundan örnek veriyorum, gidin bakın bugün limon fiyatlarına; yılbaşına göre limon fiyatları ikiye, üçe katlanmış durumda. Diğer ürünlerde de durum böyle. Fiyatlardaki artışın tamamı yönetememe sorumluluğundan kaynaklanıyor. Bu işin çözümsüz ve sorunlara dönüşmesinin tek sorumlusu, ilgili bakanlıkların olayı doğru dürüst görememesi, kavrayamaması ve bununla ilgili politika üretememesidir.
Limonla ilgili şu anda 2023-2024 verilerine baktığımızda, 2 milyon 300 bin ton üretim var. Bir yıl öncesine göre neredeyse 1 milyon ton fazla üretim demek bu. üretim fazla ama fiyat artıyor. Stokta ürün var, fakat doğru yönetilemiyor. Vatandaş pahalı ürün almak zorunda kalıyor. Evine birçok kişi limon alamıyor. Birileri bu durumdan vurgun yapıyor. Ancak bu işi yönetmesi gerekenler stoktaki üründen habersiz olduğu için ihracatı yasaklayarak fiyatın düşeceğini sanıyorlar." dedi.
KOOPERATİFÇİLİK GÜÇLENDİRİLMELİ
Çözüm önerisi olarak kooperatifçiliğin güçlendirilmesi gerektiğini belirten CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, " Sorun, depodaki ürünü üreticiye uygun fiyatla ulaştıracak kamuya ait bir anlayışla politika geliştirilmemesidir. Kooperatifçilik Türkiye'de güçlendirilerek tarımda etkin hale getirilmelidir. Üretim öncesi, üretim sırası ve üretim sonrası planlanmalı; bu yolla hem üreten kazanmalı hem de tüketicinin yüksek fiyatlarla ürün alması engellenmelidir.” şeklinde konuştu.