CHP Muğla Milletvekili Av. Burak Erbay Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2021 Yılı Bütçesini eleştirerek, “Pfizer ve Biontech adlı iki şirket, insanlık için umut olan aşıyı buldu. Pfizer, 175 ülkede faaliyet gösteriyor. 7 milyar dolar bütçesi var. Bu şirkette 96 bin kişi çalışıyor. Yine aşıyı bulan ve iki Türk doktorun sahibi olduğu Biontech firmasında ise sadece bin 300 kişi çalışıyor. Peki Diyanet'te kaç kişi çalışıyor biliyor musunuz? 131 bin 789 kişi çalışıyor. Yani aşıyı bularak insanlığa umut olan Biontech firmasının yüz katı personeli var Diyanet’in” diye konuştu.
Diyanet bütçesinden tarikat ve cemaatlere her yıl artan bir şekilde bütçe verildiğine TBMM Genel Kurulu’nda dikkat çeken Erbay, “Kar Amacı Gütmeyen Kuruluşlara Yapılan Transfer” ile on beş yılda tarikatlara toplam 379 milyon TL bütçe ayrıldığını söyledi. CHP’li Erbay şunları söyledi:
HALKIN PARASINI TARİKATLARA YEDİRDİNİZ: Diyanetin 2021 yılı bütçesinden, çocukların taciz edildiği, yurtlarında çocuklarımızın diri diri yandığı dernek ve vakıflara toplam 81 milyon 893 bin TL ödenek ayrılmış. Biz bu paranın nereye, hangi amaçla verildiğini dahi bilmiyoruz. Bu derneklere ayrılan bütçeyle esnafa ve çiftçiye destek verilseydi ne olurdu biliyor musunuz? 1 milyon 637 bin 86 esnafa ya da çiftçiye 50’şer bin lira karşılıksız destek verilebilirdi. Ama siz 40 yıl vergi verip devletine bakan esnafa, çiftçiye, işçiye vereceğiniz desteği tarikatlara cemaatlere verdiniz.
PFIZER VE BIONTECH İLE KIYASLADI: Pfizer ve Biontech adlı iki şirket, insanlık için umut olan aşıyı buldu. Pfizer, 175 ülkede faaliyet gösteriyor. 7 milyar dolar bütçesi var. Bu şirkette 96 bin kişi çalışıyor. Yine aşıyı bulan ve iki Türk doktorun sahibi olduğu Biontech firmasında ise sadece bin 300 kişi çalışıyor. Peki diyanette kaç kişi çalışıyor biliyor musunuz? 131 bin 789 kişi çalışıyor. Yani aşıyı bularak insanlığa umut olan Biontech firmasının yüz katı personeli var Diyanet’in. Şu pandemi koşullarında en çok ihtiyaç duyulan tıbbi laboratuvar teknikerleri ve sağlıkçılar atama beklerken diyanete 5 bin yeni atama yapılıyor.
HALKIN PARASI LÜKS VE ŞATAFAT İÇİN İSRAF EDİLİYOR: Diyanet’in bütçesini incelediğimizde akıl almaz harcamalarla karşılaştık. Diyanet İşleri Başkanı vatandaşlarımıza ucuza meyve sebze almak için akşam saatlerini beklemeyi önermişti. İşte bu öneriyi yapan Diyanet, Denizli’de, 40 milyon liraya, içinde 8 adet süit oda, Türk hamamı ve sauna bulunan Yüksek İhtisas Merkezi yapmaktadır. Bu salgın sürecinde vatandaşlarımız yoksulluk içindeyken bu devasa tesisin çevre düzenlemesi için tam 2 milyon 749 bin lira harcanacak. Yine Elazığ’da 90 milyon liraya Uluslararası Harput Diyanet Külliyesi yaptırılıyor. Elazığ’da deprem sonrası yapımına başlanan deprem konutları henüz bitirilememişken bu külliyeye ihtiyaç var mıydı? Seçim bölgem Muğla’nın Bodrum Ortakent Mahallesi’nde birkaç gün önce külliye yapımına başlandığını öğrendik. Bodrum Devlet Hastanesi’nin yüzde 40’ı tamamlanmamışken, 100 milyon TL’ye mal olacak bu külliyenin aciliyetini anlamakta gerçekten zorlanıyorum. Bu ülkede işçi kirasını, faturasını ödeyemezken, evine ekmek götüremezken, bir baba çocuğu için marketten bebek maması çalarken, insanlar çöpten yemek toplarken Diyanet İşleri Başkanlığı yurtdışında yaptırdığı camilere 500 milyon dolar harcıyor. Suriye’de 467 caminin bakım ve tadilatı için yaklaşık 23 milyon TL para harcanmıştır. Bu para, fitre ve zekata muhtaç binlerce vatandaşa karşılıksız destek olarak verilebilirdi.
KAMU TAŞINMAZLARI DİYANET’E PEŞKEŞ ÇEKİLDİ: Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü AKP tarafından kapatılmasaydı. Eğer Diyanet’e ayrılan bütçenin bir kısmı buraya ayrılsaydı kendi aşımızı üretebilirdik. Hem vatandaş yurtdışından aşı beklemek yerine yerli ve milli aşıyı kullanırdı hem de bu aşıyı dünyaya satarak çok büyük kazanç elde edebilirdik. Yalnızca bu kadar mı, tabii ki değil. Türkiye’nin ilk pandemi hastanesi olan Heybeliada’daki hastaneyi de Diyanet’e verdiler. Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’na 3, üniversitelere 11 kamu taşınmazı tahsis edilirken Diyanete tam 899 kamu taşınmazı tahsis edilmiştir.
ALEVİLİK DOĞDUĞU TOPRAKLARDA YOK SAYILIYOR: İçinde lüks, şatafat, israf olan bu bütçede Alevi yurttaşlarımız yok. Kısa bir süre önce Aleviler ve Cemevleri Almanya’da anayasal güvence altına alınmış ve resmi statüye kavuşmuştur. Geldiğimiz bu çağda bu ayıbı sonlandırmalı, Cemevlerine ibadethane statüsü kazandırılmalıdır.