CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Dünya Sağlık Örgütü ile bilim insanlarının uyarılarına karşın Türkiye’nin ısrarla COVID-19 tedavisinde kullandığı ilaçları gündeme getirdi. Sağlık Bakanlığının klorokini 20 gün önce tedavi rehberinden çıkardığını hatırlatan Emir, şunları söyledi:
TAKİP ETMEDİĞİNİZ İÇİN BİLMİYORSUNUZ
“Pandemi döneminde Sağlık Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı bir şeyler yapmaya çalıştı, biz de takip ettik ama nereye baksak, nereye elimizi atsak skandallarla karşılaştık. Bugün de size başka bir skandaldan bahsedeceğim. Pandemi başladığında bütün dünya ilaç araştırdı "Acaba nasıl bu hastalığı yeneriz?" diye. Fransız bir doktor, 300 hastalık bir seride klorokinin iyi olabileceğini söyledi, dünya denedi, iki ayda vazgeçti, iki ayda vazgeçti ama biz devam ettik. 2020'nin Mayısında Fransa bu ilaçtan vazgeçti, Amerika FDA "Bu ilacı kullanmayın" dedi. Dünya Sağlık Örgütü rehberinden çıkardı, dünya vazgeçti ama siz vazgeçmediniz. Biz, bekledik "Ya, acaba bir bildikleri mi var?" dedik. Sorduk, yok. Yayın var mı? Yok. Hangi başarıyı elde ettiniz? Yok. Hastaları takip ettiniz mi? Yok. Ama kullanmaya devam ettiniz. Öyle bir ilaç ki, takip etmediğiniz için bilmiyorsunuz, kalpte ritim bozukluğu yapar, kalp krizi yapar, öldürür. Kaç kişinin öldüğünü dahi bilecek durumda değilsiniz.
AYLARDIR SÖYLEDİĞİMİZİ NİHAYET DUYDUNUZ
Niye? Çünkü, bu ilacı filyasyon ekipleri götürdü, verdi. Filyasyon ekiplerinin çoğunda hekim bile yok, kaldı ki olsa ne olacak. Yani Türkiye'de milyonlarca insanımıza, on milyonlarca doz klorokin verdiniz ve aslında bir toplum sağlığı suçu işlediniz. Devam ediyorum, bütün dünyanın bir yıl önce terk ettiği ilacı siz daha 20 gün önce rehberden çıkardınız. Bizim aylardır söylediğimizi nihayet duydunuz.
BİLİM KURULUNU DA DİNLEMİYORSUNUZ
Skandallarınız bununla bitmiyor. Bir de favipiravir ilacı var, Japon ilacı. Japonya'da kullanılmıyor, dünyanın hiçbir ülkesinde kullanılmıyor, Amerika'da, Avrupa'da kullanılmıyor, Türkiye'de çatır çatır kullanılıyor. Niye? Soruyoruz, cevap yok. "Hangi bilimsel yayınla siz bunun etkinliğini buldunuz?" diyoruz. Cevap yok ama kullanıyorlar. Peki, bunu bir tek ben mi biliyorum? Hayır. Bir tek biz mi söylüyoruz? Hayır. Türkiye'deki bütün bilim insanları bunu söylüyor, duymuyorsunuz.
MİLYONLARCA KUTU DEPOLARDA DURUYOR
Peki, şu aklınıza gelebilir "Sağlık Bakanlığı, bilim kurulu sizden daha mı aciz, bilmiyor mu, niye yapıyor bunu?" diye. Değerli arkadaşlar, bir defa bilim kurulu sizin ağzınızın içine bakıyor. Bilim kurulunda bu ilaçların kullanımına karşı çıkan hocalarımızın olduğun ben biliyorum ama bilim kurulunun ne dediği sizin umurunuzda değil ki. Sizin başka dertleriniz var; 2 tane temel derdiniz var bu konuda. Birincisi, ilaç firmalarıyla yaptığınız anlaşmalar çünkü Sayın Bakanın yaptığı açıklamalar var. Aylar öncesinden "Milyonlarca kutu doz depolarımızda duruyor." diye. Aldınız, birilerini zengin ettiniz ve bunu tükettiriyorsunuz Türk milletine.
POLİTİK TERCİH OLARAK YAPTINIZ
Bunu bir politik tercih olarak yaptınız. İlaçların etkisiz olduğunu siz de biliyordunuz ama evinde kaderine terk ettiğiniz hastalara, insanlarımıza "Evet, biz size ekmek vermiyoruz, işinizi kaybettiniz, size doğru dürüst bir yardımda bulunmuyoruz ama devletiniz size ilaç getiriyor." dediniz ve bunu bir politik tercih olarak kullandınız ama halkın sağlığıyla oynadınız ve önemli bir skandala daha imza atmış oldunuz. Pandemiden rant elde etmek için, siyasi rant için halkın sağlığıyla oynadınız. Bu halka karşı suç işlediniz ve suçlusunuz. Buradan Sağlık Bakanlığına çağrım: Artık halkın sağlığıyla oynamayın, aklın ve bilimin sözünü dinleyin.”