Konuşmasında yasayı değerlendiren Durmaz, “ Teknokentlerim bilim üretmesi ve Teknolojiye katkı sunmaları için bazı ufak teşvikler yeterli değildir, önemli olan makro sanayi politikasında ve üretim anlayışında değişime gitmektir. Bilim ve Teknoloji demek; demokrasisi, hukuku, üretimi sanayisi gelişmiş her alanda kalkınmış bir ülke demektir.” Dedi.
Demokrasi ve Hukuk Olmadan Teknoloji Olmaz
İlgili kanunun 6. Maddesi üzerine konuşan Durmaz, “6 ıncı madde ile Cumhurbaşkanına verilen sınırsız yetkileri eleştirdi. Demokrasi ve hukuk olmadan teknoloji olmaz” dedi.
Durmaz konuşmasında şu ifadelere yer verdi;
Ata’mızın sözü; “Eğer bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse bilimi seçin”
Teknolojisi gelişmiş ülkelerin önceliği Bilim;
Sizinki SADAKAT
Onların önceliği Teknoloji,
Sizinki TALAN,
Onların olmazsa olmazı HUKUK VE ADALET;
Sizinki SARAY VE SALTANAT
Bugün üniversitelere yapılan anti demokratik, siyasi kayırmacı atamalar, bilimin özellikle AKP döneminde nasıl siyasileştirildiği liyakatin nasıl ortadan kalktığını gösteriyor!
Teknoloji Transfer Ofislerinde görev alan akademik personel tamamen gönüllülük esasına göre çalışıyor.
Bu ofiste görev alanlar Rektörlük inisiyatifi ile görevlendiriliyor.
Rektör değişimlerinde bu kadro tamamen değişiyor. Süreklilik sağlanamıyor.
Eşitlikten, bilimsellikten, hukukun üstünlüğünden ve demokrasiden uzak yönetimle teknolojik gelişme ne yazık ki beklenemez! “
Durmaz konuşmasında Türkiye’nin ekonomik durumunu gösteren bazı verilere yer verdi.
Teknoloji bölgelerimiz yabancı yatırım çekemiyor.
Teknoloji bölgelerinde faaliyet gösteren 5.920 firmanın sadece 317 tanesi yabancı ortaklı.
Dünyanın teknoloji devleri neden Türkiye’yi tercih etmiyor!
Bari şu anda yatırım yapan firmalarımızı dinleyip, Tekno-Kentlerin kaynak kullanımı ve düzenlemelerde onların görüşünü dikkate alalım, Bina yapımı ve yer tahsisi noktasında firmalara fırsat verelim!
185 ÜLKE ARASINDA ENFLASYONU EN YÜKSEK 15. ÜLKEYİZ, TL’NİN DEĞER KAYBI YÜZDE 30’a dayandı.
İŞ BULMAKTAN ÜMİDİNİ KESENLERİN SAYISI 1,5 milyon!
Esnafı, Sanayicisi, çiftçisi, köylüsü üretemezken, üreticiye hiçbir destek verilmezken,
yabancı yatırımcılar ülkemizi tercih etmezken; Şimdi biz ülkenin bu durumunda,
bunca eşitlik üretimsizlik ve hukuksuzluk ortamında teknokentleri, teknolojik gelişmeleri konuşuyoruz!
Teknoparkların sorunları yasa çıkartmakla çözülemez!
Hukuka, demokrasiye, eşitliğe dayalı köklü bir reform gerek! Bir ülkede açlık yoksulluk konuşulurken teknolojik ilerleme ne yazık ki olmaz!
Bizler elbette kalkınmanın, bilimin ve bilime verilecek her türlü desteğin yanındayız.
Ama bunu yaparken de demokrasi ve yasamanın üstünlüğü ilkesine uyum gösterilmeli.
6. madde de yapılacak teşvikleri olumlu bulduğumuzu komisyonda da belirttik,
Cumhurbaşkanının oran ve tutarları sıfıra indirmeye ya da 5 katına kadar çıkarmaya yetkili kılınması, “ölçülülük, orantılılık, yasallık, yasama yetkisinin devredilmezliği, hukuk devleti” ilkeleri bakımından sorunludur!
Yani ülkeyi tam saray şirketi konumuna getirdiniz!
Bu anlamıyla bilimsel gelişme teknolojiye dayalı başarı elde edilmez!
Kararnamelerle devlet yönetiyorsunuz, yetmiyor bir de yasalarla Cumhurbaşkanını sınırsız yetkiler tanıyorsunuz! Sabah bir uyanıyoruz orman sınırlarını belirleme yetkisi bile Cumhurbaşkanına verilmiş,
Meclisin KHK ları denetleme yetkisi bile yok!
Bu durum demokratik denge ve denetleme sistemine aykırıdır!
Cumhurbaşkanı’nın yetkileri meclisin yetkilerinin üzerinde olamaz parlamentoyu işlevsizleştirmek için her şeyi yapıyorsunuz!
KARARNAMELERİ DÜZELTMEK İÇİN KARARNAME ÇIKARIYORSUNUZ
Bu yılın başında 24 asıl kararnameyi düzeltmek için 31 farklı kararname çıkarttınız!
Meclisi torbaları onaylayan merci haline getirdiniz!
Saray güç zehirlenmesiyle, halktan tamamen koptu!
Evine ekmek götüremeyen insanları görmezden geliyorsunuz, esnafı, sanayicinin, çiftçinin emeklinin, işçinin, işsizin sorunlarını görmezden geliyorsunuz!
Millete kuru ekmeği reva görüyorsunuz!
Bu ülke bir şirket değildir!
Ülke’nin anahtarını Cumhurbaşkanına teslim etmedik!
İktidardasınız diye, her yetkiyi denetimden hukuktan uzak kullanamazsınız.
Bu vatanın topraklarını sınırsız yetkilerinizle talan edemezsiniz!
Bu halkın ödediği vergilerin karşılığını bugün değilse e zaman vereceksiniz!
Artık güç zehirlenmesini bırakın da bu vatandaşı görün!