CHP'li Dudu Meclis gündemine taşıdı... Onur Air’i İran mı alıyor? GERÇEKMUHABİR-ANKARA-ÖZEL CHP Hatay Milletvekili Av. Mevlüt Dudu, İran’a yönelik uluslararası ambargonun “altın ticareti” üzerinden delinmesinin ardından ortaya çıkan yolsuzluk, banka sahtecilikleri ve kara para aklama iddialarını TBMM gündemine taşıdı. Dudu, İran’da Devrim Mahkemesi’nde yapılan yargılamada işadamı Babek Zencani’nin Onur Air’in hissedarı olduğu iddialarını sorarak, “Uluslararası boyuta taşınan yolsuzluk ekseninde Zencani ve Zarrab’ın Türkiye’deki malvarlıklarının araştırılması, halkımızın bilgilendirilmesi ve çözüm yollarının belirlenerek uygulanmasının sağlanması amacıyla İçtüzüğümüzün 104 ve 105. maddeleri gereğince Araştırma Komisyonu kurularak konunun araştırılmasını arz ederiz” dedi. ZENCANİ-ZARRAB HATIRLATMASI Dudu, TBMM Başkanlığı’na sunduğu araştırma önergesinde, İranlı işadamı Babek Zencani’nin bankacılık işlemlerinde sahtecilik yaptığı ve İran devletinin 2 milyar 800 milyon lirasını zimmetine geçirdiği gerekçesiyle idam cezası aldığını anımsattı. Zencani’nin Türkiye’deki ortağı Reza Zarrab için de ABD’de New York Güney Bölge Savcısı Preet Bhara tarafından İran ambargosunu delmek, kara para aklamak ve banka sahteciliği yapmak gerekçeleriyle iddianame hazırlandığını kaydeden Dudu, şöyle devam etti: ZENCANİ RÜŞVETİ İTİRAF ETTİ “İran ve Türkiye arasında 2010-2015 yılları arasında altın üzerinden yapılan ticarette kara para aklandığı, bankacılık işlemlerinde usulsüzlük yapıldığı ve Hazine parasının kişisel hesaplara aktarıldığı gerekçesiyle Türkiye’de başlayan soruşturmanın üzeri kapatılmıştır. Buna karşın İran ve ABD, yapılan söz konusu yolsuzlukların üzerine gitmektedir. Tahran İran Devrim Mahkemesi, İranlı işadamı Babek Zencani’yi 22 ay boyunca yargıladıktan sonra, ‘İran Hazine’sini 2 milyar 800 milyon dolandırmak, kişisel zimmetine para geçirmek ve bankacılık işlemlerinde usulsüzlük yapmak’ gerekçesiyle idama mahkûm etmiştir. Zencani, yargılama esnasında yaptığı savunmada, Türkiye’de 8.5 milyar dolar rüşvet dağıttığını kabul etmiş, özellikle Ocak 2013 tarihinde özel bir havayolu şirketi ile İstanbul’da inen 1.5 ton altın uçağın Dubai’ye gidebilmesi için Türkiye’deki ortağı aracılığıyla Türk yetkililere ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden Dubai’deki kimi yetkililere rüşvet komisyonu verdiğini itiraf etmiştir.” ONUR AİR HİSSELERİ İran Devleti’nin Babek Zencani’nin Türkiye’deki malvarlıklarına el koymak için harekete geçtiğine işaret eden Dudu, “Yakın zamanda İran parlamento heyetinin Türkiye’ye geleceği belirtilmektedir. Bu kapsamda İran Petrol Bakanlığı’nın da Babek Zencani’nin Onur Air Taşımacılık ve Anonim Şirketi’ndeki yedieminleri üzerindeki hisselerinin tamamının İran devletine ait olduğu gerekçesiyle Türkiye’de hukuki süreci başlattığı öğrenilmektedir” dedi. HİSSE DEVRİ HİLELİ Mİ? Dudu, Babek Zencani’nin Türkiye’deki ortağı ve yedieminleri olduğu belirtilen Kudret Tuncel ile İran asıllı işadamı Mehdi Shamas’ın ise bir süre önce Onur Air’deki hisselerini Hamit Cankut Bağana’ya devrettiği, bu devir ve satış işleminin hileli olduğunun iddia edildiğini belirterek, şöyle devam etti: 32 UÇAK, BİN 600 ÇALIŞAN “Onur Air’in Ticaret Sicil Gazetesi’ndeki kayıtlarında şu anda Yönetim Kurulu Başkanı Hamit Cankut Bağana ve Yönetim Kurulu Üyeleri Fatih Bardakçı ve Hayrettin Hasançebi olarak görünmektedir.İran Devleti’nin, Türk Ticaret Sicil Gazetesi’ndeki resmi bu kayıtlara karşın 32 uçağı, bin 600 çalışanı bulunan Onur Air’i almak için Türkiye’de yasal ve siyasi girişimlere yöneldiği görülmektedir. Öte yandan ABD New York Güney Bölgesi Savcısı Preet Bharara'nın da Onur Air’e dönük çalışma yaptığı iddia edilmektedir. Zencani’nin Türkiye’deki iş ortağı olan Reza Zarrab’ı tutuklayan ABD Savcısı Bharara, Reza Zarrab’ı ABD çıkarlarına karşı komplo kurmak, İran’a karşı uygulanan uluslararası ambargoyu delmek,  banka sahteciliği ve kara para aklama suçları işlemekten suçlamaktadır. Kara para aklanmasının geliri olduğu gerekçesiyle Onur Air’e el konabileceği ifade edilmektedir. ABD ve İran’daki gelişmeler ekseninde Türk şirketlerinde yaşanabilecek olumsuz koşulların araştırılarak, piyasada oluşabilecek risklere karşı halkın bilgilendirilmesi gerekmektedir.”