CHP’li Aşkın Genç: Meclis’in Görevi Hükümetin Hukuka Aykırı Düzenlemelerini Yasalaştırmak Değil, İhtiyaç Duyulan Yasaları Üretmek

CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, TÜBİTAK kanunun görüşmelerinde, “Sanayi ve Teknoloji Komisyonu bugün burada gerçek reformlar üzerinde değil, Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği düzenlemeleri tadil etmek için çalışmaktadır. Bilime ve teknolojiye gerçekten katkı sunacak, TÜBİTAK’ı ve KOSGEB’i daha güçlü, daha etkin hale getirecek düzenlemeler yapmak yerine, iktidarın hukuksuzluğunu tamir etmeye zorlanıyoruz” dedi.

20 Şubat 2025 Perşembe 14:20
CHP’li Aşkın Genç: Meclis’in Görevi Hükümetin Hukuka Aykırı Düzenlemelerini Yasalaştırmak Değil, İhtiyaç Duyulan Yasaları Üretmek

CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmekte olan Türkiye Bilimsel ve
Teknolojik Araştırma Kurumu İle Bazı Düzenlemelere Dair Kanun Teklifi'nin 5. maddesine ilişkin söz
aldı.
Genç, görüşülmekte olan kanun teklifinin 8 maddesinin, Anayasa Mahkemesi’nin daha önce iptal
ettiği düzenlemeleri içerdiğini belirterek şunları kaydetti:
TÜBİTAK ile ilgili kanun teklifinin 5’inci maddesi ile 278 sayılı Kanun’un 16’ncı maddesine yeni bir
ibare eklenerek, ‘buna ilişkin esas ve usuller Yönetim Kurulu tarafından belirlenir’ ifadesi getirilmek
istenmektedir. Görünürde teknik bir düzenleme gibi sunulan bu değişiklik, aslında bilimsel özerklik,
kurumsal yönetim ve hukukun üstünlüğü açısından ciddi sakıncalar barındırmaktadır. Öncelikle,
TÜBİTAK gibi bilimsel çalışmaların desteklenmesi ve yürütülmesinde kritik role sahip bir kurumda,
yönetim yetkisinin sınırlarının muğlaklaştırılması büyük bir sorundur.
“Aynı içerik neredeyse değişmeden kanun teklifi yoluyla Meclis gündemine taşınmaktadır”
TÜBİTAK’ın işleyişine ilişkin esas ve usullerin belirlenmesi gibi önemli bir yetkinin net bir çerçeve
olmaksızın sadece Yönetim Kurulu’na bırakılması, bilimsel süreçlerin şeffaflığını ve hesap
verebilirliğini zedeleyebilecektir. Yönetim Kurulu’nun bileşimi ve atama süreçleri dikkate alındığında,
bu yetki kullanımı siyasi etkilere daha açık hale gelecektir. Daha da önemlisi, bu düzenleme Anayasa
Mahkemesi’nin daha önce iptal ettiği düzenlemelerin farklı bir biçimde yasalaştırılma çabası olarak
görünmektedir. Anayasa Mahkemesi, yürütmenin aşırı yetkilendirilmesini ve yasama yetkisinin
devredilmesini hukuka aykırı bulmuş ve iptal kararı vermiştir. Ancak şimdi, aynı içerik neredeyse
değişmeden kanun teklifi yoluyla Meclis gündemine taşınmaktadır. Bu durum, hukukun üstünlüğüne
ve yasama organının itibarına gölge düşüren bir uygulamadır.
“11 maddelik kanun teklifinin 8 maddesi, AYM’nin daha önce iptal ettiği düzenlemeler”
Teklifin sadece 5’inci maddesi değil, geneli sorunludur. Kanun teklifine bütüncül bir açıdan
bakıldığında, aslında yasama organının verimli çalışmasını engelleyen ve yürütmenin yasama
üzerindeki kontrolünü pekiştiren bir anlayışın ürünü olduğu net bir şekilde görülmektedir. Bu teklifin
en büyük sorunlarından biri, yeni ve özgün bir düzenleme getirmekten ziyade, Anayasa
Mahkemesi’nin iptal ettiği maddeleri yasa yoluyla yeniden yürürlüğe koyma çabası olmasıdır. Toplam
11 maddelik bu düzenlemenin 8 maddesi, Anayasa Mahkemesi’nin daha önce iptal ettiği
düzenlemeleri yeniden yazmak üzerine kuruludur. Meclis’in asli görevi hükümetin hukuka aykırı

düzenlemelerini yasalaştırmak değil, bilimsel, ekonomik ve sosyal alanlarda gerçekten ihtiyaç duyulan
yasaları üretmektir.
“Anayasa Mahkemesi kararlarını dolaylı yoldan geçersiz kılma girişimidir”
Bakınız, ülkemizin sanayisi, teknolojisi, bilim dünyası büyük sorunlarla boğuşurken, Sanayi ve
Teknoloji Komisyonu bugün burada gerçek reformlar üzerinde değil, Anayasa Mahkemesi’nin iptal
ettiği düzenlemeleri tadil etmek için çalışmaktadır. Bilime ve teknolojiye gerçekten katkı sunacak,
TÜBİTAK’ı ve KOSGEB’i daha güçlü, daha etkin hale getirecek düzenlemeler yapmak yerine, iktidarın
hukuksuzluğunu tamir etmeye zorlanıyoruz. Bu teklifin genel çerçevesine bakıldığında, temel sorun
şudur; yasama yetkisi devredilemez bir yetkidir ancak bu teklif, yürütmeye yeni yetkiler vererek
yasama organının etkisini azaltmaktadır. Anayasa Mahkemesi kararlarını dolaylı yoldan geçersiz kılma
girişimidir. Oysa AYM kararları bağlayıcıdır ve bu Meclis’in hukuka uygun hareket etmesi gerekir.
Sanayi ve teknoloji politikalarının belirlenmesi konusunda liyakat esasına dayalı, özerk ve bilimsel
kurulların etkili olmasını sağlamak yerine, yürütmenin inisiyatifini genişletmektedir.
“Bu yasa teklifi, Türkiye’de yasama sürecinin nasıl işlediğine dair bir turnusol kâğıdı niteliğinde”
Bu, bilimsel ilerlemenin önündeki en büyük tehditlerden biridir. Bu yasa teklifi, Türkiye’de yasama
sürecinin nasıl işlediğine dair bir turnusol kâğıdı niteliğindedir. Bu teklif, bilim ve teknolojiyi
geliştirmek için değil, yürütmenin kontrolünü artırmak için hazırlanmış bir metindir. Bu yüzden hem
5’inci maddeye hem de teklifin bütününe karşı çıkıyor, siz değerli milletvekillerini bilimin
bağımsızlığını ve hukukun üstünlüğünü savunmaya davet ediyorum.”

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.