Akın, Kanal İstanbul gerekçe gösterilerek Montrö Sözleşmesi’nden çıkılması yönündeki çağrılara iktidarın sessiz kalmasının manidar olduğunu belirterek, “İktidarın ‘Kanal İstanbul Montrö Sözleşmesi’ne halel getirmeyecek’ açıklaması ortadayken; Montrö’den çıkılması konusunda yapılan çağrılarla ilgili gerçek niyeti nedir? İktidar sessiz kalmamalı, bu konuda ülkemizin kuruluş belgesi olan Montrö Sözleşmesi’ni tartışmaya açmamalıdır” değerlendirmesinde bulundu.

Akın, imar planları onaylanan Kanal İstanbul projesiyle ilgili yaptığı yazılı açıklamada şu görüşlere yer verdi:
BETONA YATIRIM PROJESİ OLDU: “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, tüm itirazlara karşın Kanal İstanbul projesinin çevresine kurulacak Yenişehir’in imar planlarının onaylandığını açıkladı. İmar planlarının onaylanmasından yalnızca birkaç gün önce yapılan değişiklik projenin rant odaklı olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Üniversitelerin, teknoparkların ve teknoloji enstitülerinin bulunacağı 'teknoloji geliştirme bölgesi' olarak tanımlanan 2,2 milyon metrekare büyüklüğündeki alan iptal edildi. Teknoloji bölgesi çıkarılırken bu alanın büyük bir bölümüne yeni konut alanlarının eklenmesini; Kanal İstanbul’un betona yatırım projesi olduğunu bir kez daha gösterdi. Öte yandan Süveyş Kanalı’nda meydana gelen kazayla karaya oturan konteyner gemisi; her iki yakasında yerleşim yerleri olması planlanan Kanal İstanbul için de bir uyarıni teliğindedir.
İRRASYONEL PROJEDEN VAZGECİLMELİ: İktidarın inadına yapmak istediği proje henüz tek çivi çakılmadan bölgedeki pek çok kamu yatırımının maliyetini de en az ikiye katlamıştır. Yanlış ekonomi politikalarıyla krizin daha da derinleştiği ülkemizde yalnızca bir haftada yüzde 10 fakirleşen vatandaşımızın refahı için Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı kamuda israfa son programına kapsamında adımlar atılmalıdır. Bu amaçla başta Kanal İstanbul gibi irrasyonel projelerden vazgeçilmelidir.

Onaylanan 1100000 Ölçekli Plan Açıklama Raporu’nda Kanal İstanbul projesinin 'Türkiye Cumhuriyeti devletinin projesi' olarak tanımlanmaktadır. Ancak Kanal İstanbul projesine başta İstanbullular olmak üzere, bilim insanları, sivil toplum örgütleri ve akademisyenler bilimsel olmadığı gerekçesiyle karşı çıkmaktadır.
MONTRÖ’DE GERÇEK NİYET AÇIKLANMALI: Öte yandan İstanbul Sözleşmesi’nin çıkılmasıyla başlayan tartışmaların ardından bazı çevreler; Montrö Sözleşmesi’nden çıkılması gerektiğini buna gerekçe olarak da Kanal İstanbul projesini gösterilmektedir.Özellikle birkaç gündür ülkemizin kuruluş belgelerinden biri olan Montrö Sözleşmesi’ne yönelik bu çıkışlara iktidar tarafından yanıt verilmemesi manidardır. Projeyle ilgili hazırlanan resmi internet sitesinde; iktidarın ‘Kanal İstanbul Montrö Sözleşmesi’ne halel getirmeyecek’ açıklaması ortadayken; Montrö’den çıkılması konusunda yapılan çağrılarla ilgili gerçek niyeti nedir? İktidar sessiz kalmamalı, bu konuda ülkemizin kuruluş belgesi olan Montrö Sözleşmesi’ni tartışmaya açmamalıdır.”