Bakan Pakdemirli açıklamasına göre, Et ve Süt kurumu depolarında 50 bin ton büyükbaş hayvan eti stokta bekliyor. Gürer, “Besicilerse hayvanları girdi fiyatlarına dahi satamadıkları için dert yanıyor. Yine et piyasasında bir filim döndürülüyor, ithal lobisi harekete geçmiş gibi görülüyor Besici.ye, çiftçiye özellikle aile tipi küçük işletmelere tam anlamıyla perişanlık yaşatılıyor. Bir yerde besici, bir yerde tüketici mağdur. Tarımda plansızlık çiftçiyi, besiciyi vuruyor” diye konuştu.
Yerli Irk Azalıyor Masraflar Artıyor
Son 4,5 yılda 4 milyar dolar ödenerek 3.000.035 bin hayvan ithal getirildiğine dikkat çeken Gürer, ülkemizde 2002 yılında 3.586.000 olan yerli ırk hayvan sayısının 1.667.000’e düştüğüne, yerli ırk hayvan sayısının giderek azaldığına ve ithal hayvan sayısının patladığını da işaret etti.
Yerli ırk hayvanın geliştirilmemesinin yarattığı sorunlara da değinen Gürer, ithal hayvanların hastalık, yöreye adaptasyon, özel yem gereksinimi ve buzağıların % 14’lere kadar ölümleri bu anlamda sorunların varlığının da göstergesi olduğunu kaydetti. Meralarda yayılmadan, 12 ay sürekli özel yemle beslenen ithal hayvanların buzağı ölümlerinin de yıllardır önlenememesinin de et açığının oluşmasında bir neden olduğunu belitten Gürer, “Yerli ırk maliyeti masrafı ithal hayvana göre daha az ama verimi düşük diye geri plana itildi, oysa yerli ırk geliştirilip etçi ve sütçü olarak daha çok fayda sağlanacak duruma erdirilebilirdi. ”diye konuştu.
CHP’Lİ Vekil Ömer Fethi Gürer, “2019 yılının ilk dokuz ayında 203.182 büyükbaş ve 72.000 ton kırmızı et üretildiğini Tarım ve Orman Bakanı açıkladı. Bakanlık verilerine göre 2017 yılında 505.446 büyükbaş besilik, 94711 büyükbaş kesimlik, 193 bin küçükbaş kesimlik canlı hayvan ithal edilmiş. 23.582 ton karkas et ithal getirilmiş, 2018 yılında ise 141.631 büyükbaş besilik, 47.742 büyükbaş kesimlik, 213.000 küçükbaş kesimlik ve 29.904 ton karkas et ithali yapılmış, 2017 yılında Bakanlık Et ve Süt Kurumunda kesilmesi kaydıyla etin kilosuna 25 TL et fiyatı belirlemiş, 2018 yılında Et ve Süt kurumu, kıymanın 29 TL/kg, kuşbaşının 31 TL/kg fiyatla satış gerçekleştirilerek vatandaşa ucuz et söz vermiş ama kurum zarar ettiği gibi vatandaşta ucuz et bulmakta yine sorun yaşamış. Halen fiyatlardaki yükselişe Bakanlık bakıyor ve piyasada et fiyatları tırmanışı sürüyor. Bazı marketlerde et fiyatları büyükbaş hayvan için 90 liraya dayanmış durumda. Hatta et ve Süt kurumu dahi bonfile fiyatını 77,5 liraya kadar çıkarmış bulunuyor. Ülkemizde yine bakanlık verilerine göre, 18.2 milyon büyükbaş ve 50 milyon küçükbaş hayvan sayısı var, kırmızı et üretimi 2,1 milyon tona çıkmış. Bakan Pekdemirli’ye göre Avrupa’da toplam hayvan ve küçükbaş hayvan varlığında 1.nci, büyükbaş hayvan sayısında 2.nci sıradayız ama vatandaşa fiyatı katlanarak artan ve 90 liraya kadar dayanan et yediriliyor. Canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerde TÜİK Ocak verilerine göre de %2,55 artış gerçekleştiği açıklandı. 50 ton stokta et var. Et ve Süt Kurumunun stoklarda bekleyen dondurulmuş gövde sığır etlerinin, gerek depo maliyeti, depoda bekleme süresi içerisinde oluşacak fire ve değer kayıplarının önlenebilmesi ve gerekse finansman yüklerinin bertaraf edilmesi için satışı bir an önce yapılması gerekmez mi? Besici girdi maliyetleri nedeni ile perişan, hayvanını kesime veriyor. Bakanlık depoda et tutuyor. Vatandaş pahalı et alıyor. Bu işte bir gariplik yok mu? diye konuştu.
Besici de Kan Ağlıyor
Ömer Fethi Gürer , “Köy ve kasabalara gidip küçük aile işletmelerinde besicilerle konuştuğumda hayvancılığın bitme noktasına doğru gittiğini ve çok yerde hayvanlarını borçlarını ödemek için satmak zorunda kaldıklarını anlatıyorlar. Özellikle yem, aşı, veteriner hizmetlerinin maliyetlerini etkilediğini, mazot ve elektrik zamlarının bellerini büktüğünü belirtiyorlar. Aile tipi işletmelerde saman stokları azalınca yeni saman fiyatlarıyla ne yapacaklarını düşünür hale gelmişler. Saman 450 TL’den tonu 1200-1300 TL’ye çıkmış durumda. Bedelsiz temin ettikleri küspenin, Şeker Fabrikaları özelleşmesiyle tonu 400 liraya kadar tırmandı. Hayvan yemine katılan arpanın sezonda tonu 1.000 liraya iken 1.600 liraya çıkmış durumda, bu yetmez gibi mısır kepeğinin KDV'sini yüzde 1'den yüzde 18'e çıkardı. Yoncanın tonu 1.300-1.400 TL aralığında satılıyor. Aşı, Veteriner hizmeti, elektrik, bakım, mazot giderleri eklendiğinde besici yıllık maliyetini hesaplayıp hayvanını satışa götürdüğünde yaptığı masrafı çıkaramıyor. Birde hayvan hastalıkları ve buzağı ölümleri ile sıkıntı daha da katlıyor. Besici hayvancılığı bırakma noktasına gelmiş. Bakan et açığımız yok hayvan sayımız yeterli diyor. Bu durumda et fiyatları neden yükseliyor. Yine ithal lobisi mi devreye girdi. Bakanlık iktidar bu konuda süreci izlemiyor mu? Besici mağdur, vatandaş fiyatına bakıp et alamıyor. Bu işten birileri vurgun yapmak için ellerini ovuşturuyor gibi görünüyor. Tarımda plansızlık artık her alanda sırıtıyor. Besiciler borçlarını ödeyemiyor. Bankalara ipotekli durumdalar. Hacizler kapıda. İktidarsa gelişmeleri seyrediyor çözüm üretmiyor ”dedi.