CHP Hatay Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Mevlüt Dudu, Başkanlık sestemi tartışmalarını değerlendirirken, "Erdoğan 'başkanlık' adı altında demokrasiyi öldürmek istiyor" tespitini yaptı.
Yazılı bir açıklama yaparak Anayasa değişikliği tartışmaları ve başkanlık sistemi arayışlarını değerlendiren Dudu'nun mesajlarında öne çıkan başlıklar şöyle:
ESASINDA PADİŞAHLIK SİSTEMİ: MHP’ye iletilen AKP’nin “Cumhurbaşkanlığı” ambalajlı Başkanlık sistemi, Türk tipi Başkanlık sistemi de değil, esasında Padişahlık sistemidir. Zaten Beştepe’ye yaptığı KAÇAK SARAY ile bu özentinin ipuçlarını veren, OHAL KHK’ları ile istediği rejimin resmini ortaya koyan, üniversitede bile demokratik seçimlere tahammül edemeyen Recep Tayyip Erdoğan, kendisinden başka hiç kimseyi istememektedir! Bu sistem ile Kabineyi, Anayasa Mahkemesi üyelerini, HSYK üyelerini, büyükelçileri, yüksek yargıyı kendisi belirlemek, istediği zaman Parlamentoyu feshetmek, TBMM’yi kağıt üstünde var sayıp, kanunları da bizzat kendisi çıkarmak niyetindedir! Yedek vekillik sistemi ile parlamentodaki tüm vekilleri kendisine kayıtsız şartsız itaat etmeye zorlayarak, ülkeyi büyük bir karanlığa götürmek istemektedir.
ÜLKENİN BİRİKİMİ ÇÖPE ATILACAK: Erdoğan, sadece ülkesinin değil partisinin de tek ismi olmak için ülkenin tüm birikimini çöpe atmak için didinmektedir. Sistem değişikliğine 2019 Ağustos ayında yapılacak seçimlerle geçilmesi, buna karşın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başkanlık yetkilerine referandum sonrasında kavuşması, bu paketin en “sinsi ve tehlikeli” planıdır. Erdoğan’ın 2009 yılına kadar 2.5 yıl boyunca Padişah yetkileri ile donatılması, bu yolla 10 yıl daha görev yapmasını öngören planın yaşama geçmemesi için CHP tüm gücüyle savaşacaktır.
SİSTEMİ YIKMAYI KAFASINA KOYMUŞ: 2002 yılında iktidara gelen Erdoğan, planı tutarsa 27 yıl ülkenin tek adamı olmak uğruna tüm sistemi yıkmayı kafasına koymuştur! Atatürk’ün kurduğu laik, demokratik, hukuk sistemi Türkiye’yi Ortadoğu ülkelerinden bıçakla keser gibi ayırmıştır. Tüm eksikliklerine karşın tüm Müslüman coğrafyaya en güzel model olan Türkiye, demokratik yoldan seçilmiş bir ismin demokrasi dışı yol ve yöntemleri ile bugün Arap coğrafyasının hapsolduğu kaos, kargaşa ve geriliğe götürülmek istenmektedir. Erdoğan, belli ki Yıldırım Bayezid, Yavuz Sultan Selim, 3. Murat, 2. Osman, Abdülmecid, 1. Mahmut gibi pek çok hükümdardan daha uzun süre iktidarda kalmayı ve yetkilerini kimse ile paylaşmamayı, yargıyı, yürütmeyi ve yasamayı uhdesinde toplamayı hedeflemektedir.
ESASINDA MESELE DEMOKRASİDİR: MHP’nin hangi gerekçe ile olursa olsun Türkiye’yi teslim etme projesine ortak olması, demokrasiye sahip çıkacak vatandaşımızın direncine takılacaktır. Esasında mesele, parlamenter demokrasi de değil, “Başkanlık” adı altında demokrasiyi imha etme projesidir. CHP olarak parlamenter demokrasi ile yürüyen Cumhuriyetimizi korumak için elimizden gelen mücadeleyi göstereceğiz. 6 Kasım 2016’da toplanan PM sonrasında yayımladığımız bildiride de belirttiğimiz gibi vatanını seven, demokrasiye inanan, temel hak ve özgürlükleri savunan her yurttaşımız Cumhuriyetimize yönelen bu büyük tehdidi bertaraf etmek için bir araya gelmelidir. CHP; yaşamsal özgürlük, demokrasi, birlik ve bağımsızlık hareketinin öncülüğünü yapmaya hazırdır. CHP olarak bu mücadelenin gereklerini yerine getireceğiz.
Son Güncelleme: 18.11.2016 09:46