CHP Ekonomi Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, resmen yayınlanan Orta  Vadeli Programa  ilişkin yazılı bir basın açıklaması yaptı. Böke’nin açıklaması şöyle: “ORTA VADELİ PROGRAMI ORTA OYUNUNA ÇEVİREN AKP CİDDİYETSİZLİĞİ Orta vadeli program (OVP) yine bir iyi niyet manzumesi olarak hazırlanmış. Oysa OVP kamu ve özel kesim için öngörülebilirliği artıracak bir yol haritası olması açısından önem taşıyor. Ancak öngörülebilirliği sağlayabilmesi için OVP mutlaka birbiriyle tutarlı bir amaç, politika ve öncelikler seti sunmalı. Dün akşam saatlerinde resmi gazetede yayınlanan 2017-2019 OVP’si bir kez daha hükümetin işini ciddiye almadığını gösteriyor.  TUTARSIZ HEDEFLER, İYİMSER TAHMİNLER, BOŞLUKTA REFORMLAR Tutarsız makroekonomik hedefler ortaya koyarak, boşlukta asılı politika önermelerini arka arkaya dizerek ekonomi yönetilmez, yönetilemez. Gerçeklerin üstü iyimser tahminlerle örtülemez.  12  yıldır hazırlanan OVP’ler ardı ardına aynı hedefleri yazıyor ama bu hedeflere bir türlü ulaşılamamış olmasına dair bir değerlendirme asla yapılmıyor. Bu OVP’de de 12 yıllık alışkanlık sürdürülmüş, yine asla erişilemeyecek hedefler yazılmış, tutulmayacak sözler verilmiş. AKP’nin kurduğu ahbap-çavuş ekonomik düzeninin devamlılığının tespiti olan bu yol haritası hükümetin Türkiye ekonomisini düşük büyüme-yüksek cari açık sarmalından kurtarma niyetinin de olmadığının açık itirafı. AKP’nin kötü ekonomi yönetimi Türkiye’yi son 5 yılda ortalama yüzde 3 büyümeye mahkum etmişti. Şimdi bu OVP’de ortaya konan gerçekten uzak yol haritasıyla yüzde 3 büyüme dahi ulaşılamaz bir hedef olma ihtimali taşıyor  ORTA GELİR TUZAĞI KUR TAHMİNİ İLE DEĞİL EĞİTİMLE, HUKUKLA AŞILIR Bu büyüme oranları Türkiye’de ortalama gelirin 10 bin doların altına doğru hızla erimesine yol açıyor. Türkiye’yi sapladıkları orta gelir tuzağından çıkışın yol haritasını ortaya koymak ve ihtiyaç duyulan reformları uygulamak yerine, 10 bin dolarlık geliri kağıt üzerinde yakalatacak kur tahminini yapmayı ekonomi yönetimi sanan bir iktidarla karşı karşıyayız. Öyle ki,. açıklanan OVP’nin makroekonomik hedeflerini dayandırdığı  döviz kuru tahmini daha bugünden geçerliliğini yitirmiş durumda! Döviz kuru tahmini planın açıklandığı gün çöken bir OVP’nin  geleceğe dair bir yol haritası olmasını beklemek maalesef mümkün değil. Orta gelir tuzağından çıkış yolu ihtiyaç duyulan kur düzeyini hesaplamakla değil ,çağdaş bir eğitim sistemini inşa etmekle, hukuku işler kılmakla, ülkede özgürlükleri tesis etmekle sağlanır. AYNI HEDEFLER, AYNI POLİTİKALARLA FARKLI SONUÇ BEKLEMEK 2016 için büyümenin yüzde 3,2 olarak gerçekleşmesi için üçüncü ve dördüncü çeyrekte yüzde 2’yi aşan büyüme oranlarının gerçekleşmesi gerekiyor. Oysa öncü göstergeler bunun mümkün olma ihtimalinin çok düşük olduğuna işaret ediyor. OVP büyümenin özellikle kamu tarafından tetiklenen tüketim ile gerçekleşeceğini ifade ederken bunun enflasyonu arttırmayacağını iddia etmesi para politikası çerçevesinde bir değişikliğe gidileceği düşüncesini doğuruyor. Oysa OVP’nin para politikası bölümüne baktığınızda herhangi bir değişiklik olmadığı ortaya çıkıyor. Politikada bir değişiklik olmadan tüketim temelli bir büyüme döneminde enflasyonun düşürüleceğinin iddia edilmesi tutarsızlıklardan sadece birisi. 3 YILDA 512 TANE TÜPRAŞ KURMASI GEREK Hem büyüme artacak, hem enflasyon düşecek, hem de istihdam artacak ama politikalar ve yol haritası aynı tas aynı hamam devam edecek diyen bir OVP maalesef ciddiye alınamaz. OVP’ye göre ekonomideki küçülmeye rağmen, Hükümet 3 yılda 2.3 milyondan fazla kişinin işe gireceğini, istihdama katılacağını varsayıyor. Bu varsayım, toplam çalışan sayısı dikkate alındığında 3 yıl içinde Türkiye’de, 512 tane TÜPRAŞ, 920 tane PETKİM, ya da ortalama 250 kişilik çalışanıyla 9.200 büyük sanayi tesisi kurulacağı anlamına geliyor. Hükümet, yatırım ikliminin yok olduğu, doğrudan yabancı yatırımların neredeyse sıfırlandığı, mevcut yatırımların zorlukla ayakta durmaya çalıştığı ve OVP hedeflerinin de hiçbir şey vaat etmediği bu 3 yıl içinde, bunun nasıl gerçekleşeceğini açıklamalıdır.  OHAL TBMM’YE DEĞİL HÜKÜMETE UYGULANMALI Bu OVP de eskileri gibi hukuka ve kurumsal kaliteye sözle atıfta bulunuyor. Mesele bunları yazmakta değil, reform yapma iradesini ortaya koyacak bir iktidarın yokluğunda. Dün Başbakan konuşmasında “Reformlar devam edecek, uygulamadan kaynaklı sorunlar teker teker çözülecek… Yasalar var, ama uygulamaya gelince maalesef keyfilik yüzünden vatandaşımız, yatırımcımız zaman kaybediyor, üzülüyor” dedi. Başbakan açıkça sorunu itiraf etmiş. Türkiye ekonomisinin önündeki sorunun AKP’nin çalıştırmadığı TBMM olmadığını, esas sorunun AKP hükümetinin kendisinde olduğunu kabul etmesi memnuniyet verici. AKP kendi kurduğu keyfokrasi düzeninden şikayet ediyor! Sorun yasalarda değil bu yasaların yürütülmesinde olduğuna göre çare de OHAL’i TBMM’ye değil hükümete uygulamaktan geçiyor! PROJE OKULLAR, ERİYEN KURUMSAL KALİTE Açıklanan OVP ayağı yere basan, bütüncüllüğü olan politikalar önermek yerine boşlukta kalan önermeleri arka arkaya dizen bir iyi niyet manzumesinden ibaret. Uzay Ajansı kurarak, proje okullarını bütün okulların kalitesini yükseltmek yerine en iyileri çökertmeyi amaçlayarak hedefe koyarak, tüm farklı düşünceleri susturarak, üniversitelerdeki bilimsel faaliyetleri bitirerek verimlilik artmaz, kapsayıcı büyüme sağlanamaz. Uzaya da gidilemez! “