YÖK’ün gündeminde “öğrenci affı” YOK

Gürer sınavlara girmek için alınan ücretlere tepki gösterdi: “Türkiye Cumhuriyeti devleti işsiz güçsüz adamdan ya da sınava giren üç kişiden aldığı parayla sınav yapar duruma düştüyse bu da vahim bir durum..”

16 Kasım 2019 Cumartesi 12:45
YÖK’ün gündeminde “öğrenci affı” YOK
TBMM’de Milli Eğitim Bakanlığı Plan ve Bütçe Komisyonunda Milli Eğitimin sorunları tartışıldı. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ve YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç ile MEB bürokratlarının katıldığı toplantıda, MEB’in sorunları masaya yatırıldı. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yaptığı konuşmada eğitimin sorunlarına değindi, öğrenci affını gündeme getirdi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Milli Eğitim Bakanlığının Plan ve Bütçesinin görüşüldüğü Komisyonda Bakanlıkla ilgili bir çok sorunu gündeme getirdi. Gürer, “Öğretmenler odasına girince öğretmenlerin kılık kıyafetinden ücret durumunu anlamak olası. Sunumunuzda tümünü "öğretmen" olarak tanımladığınız hâlde öğretmenler arası maaş ve kadro ayrımı had safhaya ulaştı. Kıdemsiz, ihbarsız, güvencesiz, örgütsüz, tam bir köle anlayışıyla çalışanlardan ne kadar çok verim alınabilir ki? Geçinemeyen, mutlu olmayan insanla huzurlu bir eğitim ortamı yaratılabilir mi?” dedi.


“ÖĞRENCİ AFFI YÖK’ÜN GÜNDEMİNDE YOK!”
Öğrenci affı ile ilgili kanun teklifi verdiğini ve TBMM’de komisyonda beklediğini vurgulayan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, sözlerine öğrenci affını gündeme getirerek başladı. Gürer, “Sayın Bakan, öğrenci affı konusunda bugün net bir açıklama yaparsanız... Binlerce öğrenci bunu bekliyor çünkü üniversitelerde ön lisans, lisans bölümü dâhil 2014'ten beri bir öğrenci affı çıkmamış. Çıkacak mı çıkmayacak mı, net bir bilgi verirseniz... Ben bu konuda kanun teklifi de verdim. Eğer "kanun teklifi" derseniz Mecliste bekliyor” dedi.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’ın Gürer’e verdiği yanıt bu konuda bir çalışma yapılmadığını gösterdi. Saraç, “Tabii. Öğrence affıyla ilgili çalışmamız var mı? Öğrenci affıyla ilgili çalışmamız yok ve bu, zaten yasama gerektirir. . En son af 500 bin kişiyi sisteme soktu” dedi.

“ÖĞRETMENLERİN KILIK KIYAFETİNDEN ÜCRET DURUMUNU ANLAMAK MÜMKÜN”
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, öğretmenler ve okullarda görev yapan personelin kadro farklılıklarını da gündeme taşıdığı konuşmasında, “Öğretmen odalarına yeni bir düzenleme getirmenizden dolayı öncelikle teşekkür ediyorum. Umarım, dilerim, tüm ülke genelinde öğretmen odalarında öğretmenlere yakışır düzenleme yapılır. Yalnız, Sayın Bakan, bu öğretmenler odasına girince öğretmenlerin kılık kıyafetinden ücret durumunu anlamak olası. Kadrolu, sözleşmeli, vekil, ücretli, geçici, ders başı gibi tanımlı öğretmenler okullarda görev yapıyor. Sunumunuzda tümünü "öğretmen" olarak tanımladığınız hâlde öğretmenler arası maaş ve kadro ayrımı had safhaya ulaştı. Sözleşmeli öğretmenlerden sınırlı sayıda kadro bekleyenlere neden kadro verilmedi? Engelli öğretmenlerin atama beklentileri karşılamadı” dedi.

“MODENR KÖLELİK DEVAM EDİYOR”
Okullarda çeşitli tanımlamalarla çalışan hizmetli ve personelin mağduriyetini dile getirdiği konuşmasında CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Okul görevlisine bakıyorsunuz, kadrolu, toplum yararına projesinde çalışan, aile birliği adına çalışan, gönüllü, geçici hizmetler var. Geçmişte "hizmetli", "hademe" diye tanımlanırdı ama öğretmen kadar öğrenciyle ilgili, bahçede onların oyunlarına kadar takip ederlerdi, baba, ağabey gibiydiler. Hatta o yıllarda uyuşturucu okullara kadar inmemişti ama sigara içenleri dahi uyaran, yol gösteren hizmetliler vardı. Ucuz iş gücüyle, daha düşük maaşlı öğretmenlerle eğitim kalitesi yükselir mi? 80 bin kişiyi Toplum Yararı Projesi'yle işe alıp on ay sonra işten çıkarıp eğitim dönemi başında yeniden işe almanız hakkaniyete sığar mı? Kıdemsiz, ihbarsız, güvencesiz, örgütsüz, tam bir köle anlayışıyla çalışanlardan ne kadar çok verim alınabilir ki? Geçinemeyen, mutlu olmayan insanla huzurlu bir eğitim ortamı yaratılabilir mi?” dedi.

“TAŞIMALI EĞİTİM TAM BİR FACİA”
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, taşımalı eğitimin yarattığı sorunları da dile getirdiği konuşmasında, “Taşımalı eğitim tam bir facia. 1 milyon 300 bin öğrenci taşınarak eğitim alıyor. Köylerde milyarlık okullar çürümeye tercih edildi. Bir köyden yola çıkıp kilometrelerce uzağa taşınan öğrenci var, sabah uyanamıyor, yemek sorunu var; okul, aile ilişkisi kopuyor. Özellikle kız çocukları eğitimden uzaklaşıyor. Niğde'de Elmalı köyü okulu kapalı, 2 öğrenci 7 kilometre öteye okumaya gidiyor. Acaba aileleri okul olan köye taşıyıp, onları sabah akşam tarlaya taşımak daha mı doğru olur dedim. Bu taşımalı eğitim öğrenci sayılarını belli sayıya indirdiğinde okul kapanıyor. O genelgeye göre öğrenci sayılarıyla ilgili bir düzenleme yapılıp okulların bu yolla açık kalması sağlanabilir. Bu taşımalı eğitim gerçekten vahim durumda, bu konuda bir değerlendirme yaparsanız... Sizden önceki sayın bakan "Bunu düşüreceğiz." demişti ama bakıyorum, köy okullarının yarısı daha kapanmış. Bir okulun açık kalması için 30 kişi gerekiyor, onu 15'e kadar indirsek orada eğitim devam eder” dedi.

“ATANAMAYAN, ENGELLİ VE SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLERİN SORUNLARI”
Atanamayan, engelli ve sözleşmeli öğretmenlerin beklentilerini de dile getiren Gürer, “Atanamayan öğretmenler var ama 90 bin boş öğretmen kadrosu duruyor. Atamaları ne zaman sağlanacak? Sözleşmeli öğretmenlerle ilgili 900 bin aralığında olduğu söylenen bu kişilere kadro verecek misiniz?” diye sordu..

“REHABİLİTASYON ÇALIŞANLARI MAĞDUR”
Rehabilitasyonda merkezlerinde çalıştırılan ve özlük hakları budanmak suretiyle mağdur edilen kişilerin mağduriyetini dile getirdiği konuşmasında Gürer, “Rehabilitasyonda çalışan öğretmeni her anlamda 657'ye tabi tutuyorsunuz, kimlik anlamında ise öğretmen saymıyorsunuz. 657'ye tabi kıldığınız bu öğretmenleri neden öğretmen tanımına alıp da Millî Eğitimin öğretmenleriyle eş değerlendirmiyorsunuz?” diye sordu.
Bu konuda Gürer’e verdiği cevapta Bakan Selçuk, “Öğretmenlerle ilgili, bizim rehabilitasyon atanmasıyla ilgili bir çalışmamız yok çünkü biz sınavı kazananın öğretmen olmasını istiyoruz yani “Biz on sene öğretmenlik yaptık, bizi de atayın.” denildiğinde bunun toplumdaki barışa çok hizmet etmeyeceğini düşünüyoruz yani sınavı kim kazanıyorsa onların öğretmen olmasıyla ilgili bir çalışmamız var” şeklinde açıklama yaptı.

“MESLEK LİSELERİNDE MATEMATİK VE YABANCI DİLE ÖNEM VERİLSİN”
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Meslek liselerinin durumuna da konuşmasında yer verdi. Gürer, “Teknik meslek liselerinde matematik ve yabancı dil eğitimi o kadar yetersiz ki çocuklar bu okullardan çıktıktan sonra üniversitelere giremiyorlar. Ara elaman mantığıyla eğer bu okullara bakılıyorsa çocuklar okula girmeden ona göre karar versin. Meslek liselerinde öğretmenler dertli, öğrenciler dertli. Eğitimde kalite düşmüş, yalnızca teknik anlamda eğitim veriliyor, ona itirazım yok ama matematik ve yabancı dil olmadığı için mühendis olabilecek düzeyde bir öğrenci sınavı kazanma şansına sahip değil” dedi.

“KOSKOCA TÜRKİYE CUMHURİYETİ, SINAV ÜCRETİ ALMADAN SINAV YAPAMAZ HALE GELMİŞ”
Bir de ÖSYM'de sınav ücreti alıyorsunuz, KPSS'ye girenden de sınav ücreti alıyorsunuz. Zaten 10 bin kişi, 20 bin kişi işe girecek. Sınava girenlerden aldığınız parayı ÖSYM'de hizmetlerin dönmesi için gerekli bir bütçe olarak tanımlıyorsunuz. Geçenlerde Kamu Denetçiliği Kurumu Başkanı dedi ki: "Tavsiye kararında bulunduk, bu parayı almasınlar." Siz de bize yazılı cevap veriyorsunuz: "Biz bunu almazsak sınav yapamayız." Koskoca Türkiye Cumhuriyeti devleti işsiz güçsüz adamdan ya da sınava giren üç kişiden aldığı parayla sınav yapar duruma düştüyse bu da vahim bir durum. Bununla ilgili de bir düzenleme getirmek gerekir. Hem işe sokmuyorsunuz, binlerce insan işsiz kalıyor ya da okula giremiyor hem de onlardan para alıyorsunuz. Böyle bir adalet sistemi de olmaz. Bu konuyu da değerlendirirseniz memnun olurum” dedi.
Bakan, yanıtlamadığı sorulara on beş gün içinde yazılı olarak yanıt verecek.

Son Güncelleme: 16.11.2019 12:50
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.