"Ülkemizde genç işsizliği %24'e yükselmişken ve sokaklarımızda yüz binlerce gencimiz işsizken, iş arayan ya da üniversiteye girmek için sınava girecek gençlerden bu kadar yüksek ücretler talep edilip, sonra tepki olunca ücretlerin indirilmesinin mantıki ve vicdani bir izahı olamaz" diyen Didem ENGİN, Hükümet'i ÖSYM aracılığı ile umut tacirliği yapmakla suçladı.
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM)'nin üniversitelere ve çeşitli kamu kurumlarına giriş ile mesleklerde yükselmek için şart koşulan kimi sınavların tek elden yapılmasını amaçlayan idari ve mali özerkliğe sahip, özel bütçeli bir kamu kurumu olduğunu hatırlatan Didem ENGİN, "Ancak son yıllarda ÖSYM tarafından açıklanan sınav ücretleri kurumun sahip olduğu tek elden merkezi sınav yapma yetkisinin kamu hizmeti olduğunu unutarak monopol bir özel şirket gibi davranmaya başladığını göstermektedir" diyerek ÖSYM'nin fahiş ücret uygulamasına tepki gösterdi.
2017 yılında yapılacak olan KPSS Alan Bilgisi testine yönelik olarak açıklanan KPSS ücretlerinde geçen yıl üç oturum için 165 TL ödeyen bir adaydan bu yıl aynı ders başlıkları için 420 TL ödenmesinin istendiğini belirten Didem ENGİN, gençlerden ve kamuoyundan gelen yoğun tepki sonucunda geri adım atmak zorunda kalan ÖSYM'nin KPSS Alan Bilgisi sınav ücretlerini Genel Yetenek ve Genel Kültür testi de dâhil olmak üzere 180 TL olarak güncellediğini belirtti.
ÖSYM'yi Deli Dumrul Mu Yönetiyor?
ÖSYM'nin fahiş sınav ücreti uygulamasının yalnızca KPSS ile ya da sınav ücretleri ile sınırlı kalmadığını hatırlatan Didem ENGİN, 2016 yılında gerçekleştirilen TUS için adaylardan 220 TL alınırken bu sene 300 TL talep edildiğini belirterek "Ayrıca adaylar KPSS'ye ödedikleri ücretin ardından sorulara itiraz etmek istediklerinde de soru başına ÖSYM tarafından belirlenen ücretleri ödemek zorunda kalırken, açıklanan bir avuç kadroya atanmak için tercih yapmak istediklerinde de yine ücret ödemek zorunda bırakılmaktadır. ÖSYM ek yerleştirme, başvuru hizmeti, yeniden şifre edinme gibi basit işlemler için dahi adaylardan ücret talep etmektedir. ÖSYM adeta Deli Dumrul anlayışıyla yönetiliyor" dedi.
Didem ENGİN önergesinde aşağıdaki sorulara yanıt istedi:
1. ÖSYM'nin talep ettiği ücretler hangi kriterlere göre ve kim ya da kimler tarafından belirlenmektedir?
2. Ülkemizde genç işsizliği %24'e yükselmişken ve sokaklarımızda yüz binlerce gencimiz işsizken, iş arayan ya da üniversiteye girmek için sınava girecek gençlerden bu kadar yüksek ücretler talep edilip, sonra tepki olunca ücretlerin indirilmesinin mantıki ve vicdani açıklaması var mıdır?
3. Ülkemizde enflasyon 2016 yılında %8.53 olarak gerçekleşmişken, ÖSYM'nin sınav ücretlerine enflasyon oranını kat ve kat aşan zam yapmasının mantığı nedir?
4. KPSS’nin maliyeti aday başına tahminen ne kadardır? ÖSYM bu sınav için adaylardan ne kadar kâr koyarak ücret talep etmiştir?
5. ÖSYM tarafından 2016 yılında kaç sınav yapılmıştır? Bu sınavlara giren aday sayısı kaçtır? ÖSYM 2016 yılı boyunca sadece sınav hizmeti için ne kadar harcama yapmıştır? Bu sınavlar için adaylardan alınan toplam ücret ne kadardır?
6. Bundan sonra ÖSYM sınav ücretlerinin belirlenmesinde izlenecek yöntem ne olacaktır?