TBMM’ye sunulan teklif neyi öngörüyor?
Teklife göre, okullarda belirli bir oran dahilinde yeşil alan ayrılması zorunlu hale getirilecek. Mevcut okullar için de ağaçlandırma ve yeşil alan düzenlemeleri teşvik edilecek. Böylece çocuklar, sadece dersliklerde değil, doğayla iç içe eğitim alabilecekleri alanlarda da zaman geçirme şansı elde edecek.
“Ülkemizdeki çoğu okul bahçesi yeşil alanlardan ve ağaçlardan yoksun”
Rızvanoğlu teklifin gerekçesini şu sözlerle açıkladı:
“Günümüzde çocuklar, zamanlarının büyük bir bölümünü okullarda geçirmektedir. Ancak ülkemizdeki çoğu okul bahçesinin yeşil alanlardan ve ağaçlardan yoksun olması, çocukların doğayla temas etme fırsatlarını ciddi şekilde sınırlamaktadır. Doğal çevreyle bağın kopması, çocuklarda fiziksel hareketlilik eksikliğine, dikkat dağınıklığına ve sosyal becerilerin zayıflamasına yol açarken, zihinsel ve duygusal sağlık üzerinde de olumsuz etkiler yaratmaktadır. Oysa doğal ortamlarda vakit geçirmek çocukların hafıza kapasitelerini geliştirmekte, dikkat sürelerini uzatmakta, stres düzeylerini azaltmakta ve sosyal iletişim becerilerini güçlendirmektedir. Bu nedenle, eğitim ortamlarının çocukların doğayla etkileşim kurabileceği ve sağlıklı bir gelişim sağlayabileceği şekilde yeniden tasarlanması bir gereklilik olarak karşımıza çıkmaktadır.”
“Yeşil alanlar, çocukların gelişimini destekliyor”
Teklifin gerekçesinde, betonlaşmış okul bahçelerinin çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekiliyor. Özellikle fiziksel hareket eksikliği, dikkat dağınıklığı, stres seviyelerinde artış ve sosyal becerilerde zayıflama gibi sorunların, çocukların yeşil alanlardan uzak kalmasıyla doğrudan bağlantılı olduğu vurgulanıyor.
“ Okul bahçelerinin ağaçlandırılması, bu gerekliliğin somut bir karşılığı olarak büyük bir öneme sahip bulunmaktadır. Ağaçlar, doğal gölgelik alanlar ve temiz hava sağlayarak çocuklar için hem fiziksel hem de zihinsel açıdan sağlıklı bir çevre sunmaktadır. Aynı zamanda ağaçlandırılmış bahçeler, çocuklara ekosistemin işleyişini doğrudan gözlemleme ve doğayla bağ kurma fırsatı sunarak, çevre bilincinin küçük yaşlardan itibaren kazandırılmasına katkıda bulunmaktadır. Okul bahçelerinde yer alan ağaçlık alanlar, öğrencilerin yalnızca oyun ve dinlenme ihtiyaçlarını karşılamakla kalmamakta, aynı zamanda eğitim süreçlerine destek olan doğal bir öğrenme alanı işlevi görmektedir.”
Anayasal bir yükümlülük: sağlıklı çevrede yaşama hakkı
Teklifin hukuki dayanağı ise Anayasa’nın 56. maddesi. Bu maddeye göre devlet, herkesin sağlıklı bir çevrede yaşamasını sağlamakla yükümlü. Rızvanoğlu, bu sorumluluğun sadece çevre politikalarıyla sınırlı olmadığını belirterek şunları söyledi:
“Hukuki açıdan değerlendirildiğinde, Anayasamızın 56. maddesi kapsamında sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı Anayasal bir yükümlülük olarak öne çıkmaktadır. Okul bahçelerinin ağaçlandırılması, bu yükümlülüğün de yerine getirilmesi için somut bir adım olarak önem kazanmaktadır.”
“Gelecek nesiller için çevre bilinci şimdiden kazandırılmalı”
Eğitimde ekolojik farkındalığın artırılmasının önemine vurgu yapan Rızvanoğlu, doğayla iç içe büyüyen çocukların çevreyi koruma bilincini daha küçük yaşlardan itibaren edindiğini belirtti:
“Okullar, çocukların zamanlarının büyük bir kısmını geçirdikleri mekânlar olduğundan, bu alanların doğayla uyumlu, güvenli ve eğitimi destekleyici şekilde düzenlenmesi, sağlıklı nesillerin yetiştirilmesi ve çevre bilincinin güçlendirilmesi açısından stratejik bir gereklilik olarak değerlendirilmektedir. İşbu kanun teklifi ile eğitim ortamlarının, çocukların doğayla etkileşim kurabileceği ve sağlıklı bir şekilde gelişim gösterebileceği şekilde tasarlanması amaçlanmaktadır.”