TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, görüşülmekte olan anayasa metninin Meclis’in ortak toplumsal bir mutabakat metni olmadığına vurgu yapan CHP’li İrgil, toplumun ekonomik ve psikolojik olarak var olandan çok daha gergin bir sürece doğru iteklendiğini ifade etti.
Herkesin taraftarlara dönüştüğünü belirten İrgil, “Genel kurulda keyfi yönetimi eleştiren Türk Dil Kurumu’ndan ‘babanızın çiftliği mi’ deyimini dile getirdiğimizde, Meclis Başkanvekilinden “Ailemi bu işe karıştırma” yanıtı geliyor. Bu hiç anlamlı değil. En büyük endişem; bu kutuplaşmış ve nefretin hakim olduğu iklim. Ve bu iklimden siyaset sorumludur” diye konuştu.
BAŞKA BİR VESAYETİN ÜRÜNÜ
İki yıldır Meclis’teki kanun yapılma süreçlerini izlediğini belirten İrgil, şunları söyledi: “Bu Meclis’ten binlerce egosu kabarık, kibirli, özgeçmişi tuğla kalınlığında nice insan geldi geçti, halen de varlar. Ama bu kadar her şeyi bilen insan, bu 30-40 yılda ortak toplumsal bir mutabakat yazamadı. Hep başka vesayet alanları anayasa yaptı. Bu ülke için acı olan budur! Bugün de, bu anayasa metni bir yerden bize gelmiş bir belgedir ve bu belgeyi burada taşeron gibi bize onaylatmaya çalışıyorlar. Maalesef yıllardır Meclis’e gelenler ve hukuk adamlarımız medeni, çağdaş bir anayasa yapmayı başaramamıştır. Bu yüzden bir siyasi olarak kendi adıma bu toplumdan özür diliyorum.”
İrgil, tarihin tekerrür ettiğini ve toplumun benzer süreci yaşadığını “Bu yüzden Türkiye’deki siyasetçilerin aklını başına almasını, bu topraklarda ortak bir hayat sürdüğümüzü, bütün alanların hepimizin olduğunu, hepimizin yaşam tarzına saygı içinde birbirimizle yaşamak zorunda olduğumuzu bir kez daha hatırlatmak istiyorum” diye konuştu.