Beştaş'ın soru önergesi metni şöyle:
"TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA
Aşağıdaki sorularımın, Başbakan Sayın Binali YILDIRIM tarafından Anayasa’nın 98 inci ve TBMM İçtüzüğü’nün 96 ile 99 uncu maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
Kamuoyuna da yansıdığı üzere Akit TV’de konuşan Akit Yazarı ve eski Refah Partisi Milletvekili Şevki Yılmaz, HDP’li milletvekillerini hedef göstererek "Devletin kendi MİT'i bazı kelleleri alması lazım, idam beklenemez. Bu Sultan Abdülhamit'in metodudur ve İslamidir" demiştir. Yine aynı konuşmada Suruç ve Ankara Garı katliamlarında hayatını kaybeden yurttaşları “aldatılmış gençler” olarak niteleyen Şevki Yılmaz, “ateizm zehrine yakalanmış, ahlaksızlık zehrine yakalanmış, devlet düşmanlığı zehrine yakalanmış gençler” ifadelerini de kullanmıştır. Bu bağlamda;
1-) HDP’li milletvekillerinin devlet eliyle öldürülmesini salık veren Şevki Yılmaz’ın ifadeleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
2-) Şevki Yılmaz’ın hedef gösteren ifadeleri hakkında herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır?
3-) Şevki Yılmaz’ın konuşmasından feyz alarak HDP’lilere yönelik gerçekleşecek herhangi bir saldırının sorumluluğu sizce kime ait olacaktır?
4-) Görsel medya kanalları üzerinden yapılan ve şiddete davet eden konuşmaya ilişkin ilgili televizyon kanalına bir yaptırım uygulanması gündeminizde olacak mıdır?
5-) Bir kişinin televizyon kanalında şiddete açık çağrı niteliğindeki konuşma yaparak halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunu işlemesi; iktidarınız döneminde bu tür şiddet söylemlerinin yaptırımsız kalmış olması olabilir mi?
6-) Eski bir milletvekili olan bir kişinin "Devletin kendi MİT'i bazı kelleleri alması” biçimindeki ifadelerinin fiiliyatta bir karşılığı var mıdır? Devletin bu yöntemleri uygulaması sizce mümkün müdür?
7-) Suruç ve 10 Ekim Ankara katliamında yaşamını yitirenler hakkında ifade edilen “ateizm zehrine yakalanmış, ahlaksızlık zehrine yakalanmış, devlet düşmanlığı zehrine yakalanmış gençler” şeklindeki hakaret ifadelerinin yaşamını yitiren kişilerin hatırasına hakaret teşkil ettiğinden hareketle bu sözleri sarfeden kişi hakkında yargısal süreç başlatılmış mıdır?
8-) Hakaret ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik içeren söylemlerin suç teşkil edip etmemesi neden kişilere göre değişkenlik göstermektedir? Eleştiri mahiyetindeki sosyal medya paylaşımları nedeniyle her gün yüzlerce kişi tutuklanırken, televizyon kanalında HDP’lilerin öldürülmesini salık veren kişinin yargılanmaması bu nedenle midir?
9-) Başbakan olarak yurttaşların can güvenliğine dair yüksek düzeyde sorumluluğunuz olduğundan bahisle bu tür nefret söylemlerinin bir linç girişimine konu olmaması için ne tür önlemler alacaksınız?