RİSKLİ BÖLGELERDE ÇALIŞMALAR YAPILIYOR MU?
CHP Milletvekili Gürer, Tarı ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye şu soruları yöneltti:
“Kuraklık nedeniyle hangi bölgede, ne kadar ürünün risk altında olduğu saptanmış mıdır? Beklenen rekolte kaybı ne kadardır?
Kuraklıktan zarar gören çiftçilerin, ÇKS’ye kayıtlı olsun olmasın hasar tespiti yapılarak tüm çiftçilerimize gerekli destek verilecek midir?
Kuraklık olan, örneğin Diyarbakır’ın Sur ilçesinde, 2014 yılında Pamukçay barajı yapımı tamamlanmasına ve o tarihten beri suyla dolu olmasına rağmen sulama kanalı bitirilmediği için atıl durumdadır. Sulama yapılacak bölge ciddi kuraklık etkisi altındadır. Bu barajın su dağıtım kanalları neden tamamlanmamıştır?
Kuraklık yaşayan illerin tabi afet bölgesi ilan edilmesi için bir çalışma var mıdır?”
UZMANLARIN UYARILARINI KULAK VERİLMELİ
15 yıl içinde ülkemizde su kaynaklarının azalacağı yönünde uyarılarda bulunduğunu belirten Gürer, “Uzmanların yıllar önce yaptığı uyarılar, ne yazık ki diğer önemli konularda olduğu gibi AKP iktidarının bir kulağından girip diğer kulağından çıktı. 2020 yılında tarımsal kuraklık yaşandı. Toprak Mahsulleri Ofisi, “Fenolojik Değerlendirme- Hububat ve Bakliyatta Yağış, Ekiliş ve Gelişim Analizi” raporuna göre yalnız Kasım 2020’de yağışlar normalin yüzde 49 altında gerçekleşmiş ve bu bazı bölgelere daha yüksek oranda yansıması oldu. Ülkemizin verimli sayılacak alanlarında kuraklığın etkisi üretimi de etkileyecek.” diye konuştu.
GÖLLER KURUYOR
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, özellikle İç Anadolu’da sulama suyunun yeraltı su kaynaklarından elektrik enerjisi ile çıkarılarak sulama yapıldığını, bunun çiftçi için yüksek maliyete neden olduğunu belirtip yer altı sularında da her yıl en az 6 cm’lik bir çekilmenin meydana geldiğini ve bu süreçte 20-30 metreden çıkan suyun yer yer 200-300 metreye indiğini ifade etti. Gürer, özellikle KOP bölgesinde yeraltı su çekilmeleri nedeniyle obruklar oluştuğuna vurgu yaptı. Ayrıca salma sulamadan da hızlıca vazgeçilmesi gerektiğini söyledi.
KURAKLIK DEĞERLENDİRME MERKEZLERİ OLUŞTURULMALI
Türkiye’de içme suyu, tarımsal sulamada kullanılan su ve sanayi alanında kullanılan suyun da verimli kullanılmadığına vurgu yapan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Anadolu’da halen ekili alanların çoğunluğu vahşi sulama yöntemiyle kullanılıyor. Ziraat Bankası modern sulama için kredi veriyor ancak kuyu için ruhsat istiyor. İç Anadolu da kuyuların % 70’i kaçak, bu durumda doğru bir çalışma sonuca eremiyor. Salma sulama toprak dokusuna zarar veriyor. Bir an önce uygulama değişip su kullanan herkese kuyu ruhsatına bakılmadan modern sulama için kredi verilmelidir.
Ülkemizdeki su ve toprak yönetiminin havza ölçekli yönetime geçişi bir an önce sağlanmalıdır. Ürün desenleri bölge su kaynaklarına göre planlanmalıdır. Suya daha az gerek duyulan ürün su sorunu yoğun yaşanan bölgelerde ekilmesi sağlanmalıdır. Bu nedenle illerde Tarımsal Kuraklık Değerlendirme Merkezleri sonuç odaklı oluşturulmalıdır” diye konuştu.
ÜRETİCİNİN KURAKLIK NEDENİYLE UĞRADIĞI ZARAR KARŞILANMALI
CHP’li Gürer, “Kuraklık nedeni ile üreticinin yaşayacağı zararın TARSİM tarafından karşılanacağı açıklanıp çiftçi her koşulda ekime yönlendirmelidir. Kuraklığın etkisini azaltıcı önlemler geliştirmeli ve yer üstü kaynak suları doğru kullanılmalıdır. Fırat suyu Karacasu kolunun Kızılırmak üzerinden iç Anadolu’ya getirilmesi gibi önemli projeler ele alınmalıdır. Baraj, gölet yapımının yanında tarımsal sulama kapalı dağıtım sistemleri, damlama ve yağmurlama ile yapılır noktaya gelmelidir. Su yaşamdır ve tüm canlılar için zorunlu bir gereksinimdir” diye konuştu.