CHP İstanbul Milletvekili Avukat Mahmut Tanal, ABD ve Türkiye arasında imzalanan Eğit-Donat mutabakatını, Başbakana sordu. Geçtiğimiz yıl ABD ile Türkiye arasında görüşülen eğit-donat projesinin detaylarında uzlaşılmış ve mutabakat ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass ve Türk Dışişleri Bakanlık Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu tarafından imzalanmıştı. Mutabakat metninin imzalandığı ise Dışişleri Bakanı tarafından duyurulmuştu.
Tanal konu ile ilgili olarak şu açıklamalarda bulundu; “Geçtiğimiz yıldan beri ABD ile devam edilen bir Eğit-Donat mutabakatı mevcuttur. Bahse konu mutabakatın yapılış amacı IŞİD ile, rejim ile ve bölgedeki diğer teörist gruplarla mücadele olarak nitelendirilmekteydi. O dönem ABD Başkanı olan Obama, geçtiğimiz yıl Ekim ayında basına yansıyan haberlere göre; “Eğit-donat programı istediğimiz gibi çalışmadı” açıklamasında bulunmuştu. 2 gün önce ise; Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Suriye politikasının baştan beri yanlış olduğuna dair açıklamalarda bulundu. Bugün ise basında dikkat çeken bir İncirlik Üssü haberi var; Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Şu anda İncirlik Üssü'nün kapatılması gündemde değil ama özellikle DEAŞ için gelen ülkeler bu desteği vermeyecekse burada kalmasının bir anlamı da yok." diyerek açıklamalarda bulundular. Tüm bunlar birlikte değerlendirildiğinde, baştaki siyasi iktidarın kendi politikalarını kendisinin dahi açıklayamadığı sonucuna ulaşmak mümkündür. Bugün gelinen noktada; 6 aydır devam eden bir OHAL bir daha uzatılmış, iktidarın hem iç hem dış politikalarının yanlış olduğunu, siyası iktidarın kendisi de itiraf eder hale gelmiştir. AKP iktidarı da kime veya neye hizmet ettiğini bilmeksizin, adeta kör dövüşü yapar hale gelmiştir. Dün yine İzmir’de bir terör saldırısı gerçekleşti; gelinen noktada Türkiye terör batağına sürüklenmekten öteye geçmek üzeredir. AKP siyasi iktidarı, kendisinin de itiraf eder hale geldiği üzere, ülkeyi yönetememektedir. İç ve dış politikaları ülkeyi Orta Doğunun karanlığına sürüklemiştir. Sadece özür dileyerek siyaset yapılamaz, ülke yönetilemez. Siyasi iktidar artık sorumluluğunun gereği olarak hesap vermelidir!”