“ULAŞTIRMA’NIN U’SUNU UTANMAZLIĞIN U’SU YAPTILAR”
Çok sayıda kamu kurumuna düzenledikleri siber saldırılarla milyonlarca vatandaşın verisine
ulaşıp satanlar hakkında, MİT’in de “müşteki” sıfatıyla yer aldığı, davalar açılırken CHP’li
Karasu Ulaştırma Bakanı’nı eleştirdi ve istifaya çağırdı.
Karasu, “Devletin uhdesinde olan kişisel verilerin çalınması ve satılması bir utanç, bakanın
hala o koltukta oturması da bir utançtır. Bakanlığın U’sunu, utancın U’su yaptılar. Genel
Başkanımızın dediği gibi; ‘Erdoğan’ın dolma kaleminden akandan bakandan bakan falan
olmaz” dedi.
Çok sayıda kamu kurumuna düzenledikleri siber saldırılarla milyonlarca vatandaşın verisine
ulaşıp satanlar hakkında, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanlığı’nın da “müşteki” sıfatıyla
yer aldığı davalar açılırken, konuyu defalarca gündeme getiren CHP’li Ulaş Karasu Ulaştırma
Bakanı’nı istifaya çağırdı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, çok sayıda kamu kurumu ve özel kuruma yönelik
düzenledikleri siber saldırılarla milyonlarca kişiye ait kişisel verileri ele geçirerek, panel adı
verilen sorgu sistemleri üzerinden para karşılığında satan 16 şüpheli hakkında Ankara 28.
Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açtı. İddianamede “devletin güvenliğine veya iç veya dış
siyasal yararlarına ilişkin belge veya vesikaları tahsis olundukları yerden başka bir yerde
kullanma, hileyle alma veya çalma”, “Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı
Kanunu’na aykırılık” suçlarından ceza talep edilirken, siber saldırılara maruz kalan Sağlık
Bakanlığı, Çevre Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı, Nüfus ve
Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nın da aralarında
bulunduğu 17 kurum “mağdur” sıfatıyla yer aldı. MİT Başkanlığı “müşteki” sıfatıyla
iddianameye girdi.
Siber saldırılarla milyonlarca vatandaşa ait kişisel verileri ele geçirerek, panel adı verilen
sorgu sistemleri üzerinden para karşılığında satılmasına yönelik iddiaları defalarca gündeme
getiren, bu konuda suç duyurusunda da bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Karasu,
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın kayıtsız tavrını eleştirdi. Karasu şöyle dedi:
“Vatandaşlarımızın kimlik bilgilerinin çalındığını, üç kuruşa panel adı verilen yerlerde
satıldığını her ortamda gündeme getirdim. Soru önergeleri vererek bakandan yanıt talep ettim.
Önergelerime yanıt verilmedi, geçiştirildi. Suç duyurusunda bulundum, takipsizlik kararı
verildi. Ama Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianameden de gördük ki
milyonlarca vatandaşımızın kişisel bilgileri çalınmış, satılmış. Üstelik MİT bile davaya
müşteki olmuş. Ben bu dava henüz soruşturma aşamasındayken, ulusal güvenliğimizi çok
yakından ilgilendiren bu konuyu yine gündeme getirdim. Çünkü savcılığın sevk yazısında,
benim de dile getirdiğim nüfus kayıtlarının devlet güvenliği açısından kritik önem taşıdığı ve
şüphelilerin de bu bilgileri ele geçirerek milli güvenliği tehdit ettikleri ifade ediliyordu. Ama
bakan yine kafasını kuma gömdü ve cevap vermedi. Dünyanın neresinde olursa olsun bu
durum istifa sebebidir. Devletin uhdesinde olan kişisel verilerin çalınması ve satılması
utançtır, ama bakanın hala o koltukta oturması da bir utançtır. Genel Başkanımızın dediği
gibi; ‘Erdoğan’ın dolma kaleminden akandan bakandan bakan falan olmaz’. Ulaştırma
Bakanlığı’nın U’sunu, utancın U’su yaptılar. AKP, bir milli güvenlik sorunudur. Vatandaşın
kişisel verilerini koruyamayandan da bakan olmaz. O koltukta, bir saniye dahi oturmaması
gerekmektedir”
“İSTANBULKART YALANI”
Bütün bu yaşananlar ortada iken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin İstanbulkart’ın
kişiselleştirilmesiyle birlikte kişisel veriler üçüncü şahıslarla paylaşıldığı yalanını ortaya
atıldığını belirten Karasu, “Oysa bu uygulamaya üyelikte alınan bilgiler yalnızca kamu
hizmetleri için kullanılır ve kullanıcıların açık rıza, aydınlatma ve KVKK metin onaylarıyla
birlikte alınır. Bunu çok iyi bilmelerine rağmen yalan söylemekten geri durmuyorlar. Çok az
kaldı, zamanı geldiğinde tüm vatandaşlarımızın haklarını koruyup, bütün bunların hesabını
ilgililerinden soracağız” dedi.
Buna karşın. Ocak ayımn son günlerinde, 35’i çocuk 68 kişi aym iddialarla gözaltına alıiimış
ve 50’sinin tutuklanması talep edilmiştir. İstanbul Emniyeti tarafından, İstanbul merkezli 25
ilde düzenlenen operasyonlarda, kişisel verileri illegal yollarla ele geçirip satan ya da bu
bilgileri tehdit ve şantaj amacıyla kullanan bu kişilerin MERNİS veri tabam ve entegre bilişim
sistemlerine yetkili kullanıcılarm şifrelerini ele geçirerek sızdığı ve bu verileri “panel” adı
verilen illegal sorgulama ekranlarına yükledikleri belirlendi. Zanlılarm, ad, soyad, T.Ç. kimlik
numarası, tapu kayıtlan ve sağlık bilgileri gibi kişisel verileri para karşılığında sattıkları veya
şantaj için kullandıkları tespit edilmiştir
Savcılığın sevk yazısında, nüfus kayıtlarının devlet güvenliği açısından kritik önem taşıdığı
vurgulanarak, şüphelilerin bu bilgileri ele geçirerek milli güvenliği tehdit ettikleri ifade edildi.
Şüphelilerin suçlanm işlediklerine dair güçlü delillerin bulunduğu ve serbest bırakılmalan
durumunda tanıklara baskı yapabilecekleri belirtilmiştir. Savcılığın hakimliğe yazdığı sevk
yazısmda, devletin en önemli kamusal faaliyetlerinden birinin nüfus kayıtlan olduğu
belirtilerek şu ifadelere yer verilmiştir
"Güncel bir örneklendirme vermek gerekirse, 2003 yılında Amerika Irak'ı işgal ettiğinde
yapılan ilk işlerden biri nüfus ve tapu kayıtlarına müdahale etmek olmuştur. Nüfus kaydının
yazılı olarak tutulmadığı zamanlarda ise mezar taşları bile bir devletin var olduğuna ya da
hak sahibi olduğuna dair önemli bir delil teşkil etmektedir. Dolayısıyla nüfus kayıtlarının bir
devletin güvenliğinin temel unsurlarından biri olduğu hususu yadsınamaz bir gerçektir.
Vatandaşlık numarasıyla sorgulama yapılan MERNİS sisteminin milli güvenliğin ayrılmaz
bir parçası olduğu aşikardır. Gizli olan bilginin ele geçiriliş şekli ile ilgili yaptığımız
değerlendirmede, fail ya da faillerin sadece panel sistemi uygulayıcısı değil, sistemi kuran ve
verileri sürekli güncelleyen konumunda olması halinde eylemin aynı zamanda TCK244/2 ve
244/3 maddesi uyarınca da değerlendirilmesi gerektiğini düşünmekteyiz " '
Bu bilgi çerçevesinde;
1 - Basına yansıyan iddialar ve kişisel veri güvenliği ihlaline sebep olan kişi ya da kurumlar
hakkında hangi işlemler yapılmıştır?
2- Her ortamda ve açıklamanızda kişisel verilerin sızmtısı, ele geçirilmesi, satılması vb.
hususlarda herhangi bir sorun olmadığım öne sürmenize karşın, İçişleri Bakanlığı’mn
yaptığı operasyona dayanak teşkil eden operasyonlar neden yapılmıştır? Söz konusu
kişiler hakkmda Savcılık ve İçişleri Bakanlığı mı yoksa bakanlığımzm bürokratlan mı
halkı yamitmaktadır?
3- Son 1 yıl içinde ilgili kaç kamu görevlisi hakkında kişisel verileri hukuka aykırı olarak
paylaştığı, yaydığı veya ele geçirdiği iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılan, dava
açılan kaç kamu görevlisi bulunmaktadır? İlgililer hakkmda hangi yaptmmlar
uygulanmıştır?
4- Kişisel verilen çalınması ve satılması hakkmda her gün farklı iddialann ve haberlerin
ortaya çıktığı günümüzde, gerekli önlemlerin almmamasımn gerekçesi nedir? Son
iddialarla ilgili gerekli tedbirleri almayan sorumlular hakkmda herhangi bir soruşturma
başlatılmış mıdır?
5- İlgili diğer bakanlıklarla, vatandaşın can ve mal güvenliğini tehlikeye atan, milli
güvenlik zaafiyeti oluşturan bu tür olay ve iddialara karşı. Bakanlığımz bünyesinde
hangi çalışmalar yapılmaktadır?
6- Kişisel verilen çalınması açısmdan iddialara ve haberlere konu olan kişi ya da kişilerle
ilgili son 1 yıl içinde hangi yaptmmlar uygulanmıştır?
7- BTK bünyesinde faaliyet gösteren Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM)
bünyesinde kaç personel çalışmaktadır. Kaç Siber Olaylara Müdahale Merkezi (SOME)
ekibi bulunmaktadır? Çalışan tüm personelin görev dağılımı ve görev yaptıklan fiziki
makamlar neresidir? Bu personelin aldığı maaş nedir? Önergenin yamtlandığı tarih
itibariyle, son 1 yıl içinde USOM’un verileri nelerdir?