CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca ve milletvekilleri Gamze Taşcıer, Emine Gülizar Emecan, Jale Nur Süllü, Suzan Şahin, Sibel Özdemir ve Neslihan Hancıoğlu, Cumhurbaşkanı imzasıyla İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine karşı basın toplantısı düzenledi.
CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, “İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma kararı alınmasının üzerinden 39 gün geçti. İktidar partisi her fırsatta ‘bakın sözleşmeden çıktık, cinayetler azaldı’ algısını yaratmaya çalışıyor. Sanırsınız İstanbul Sözleşmesi cinayetleri artırıyordu” dedi.
Taşcıer, İçişleri Bakanı’nın geçen hafta yayınladığı tablo hakkında “Yıllardır kadın cinayeti verisi açıklamıyordunuz, madem tutuyordunuz neden bugüne kadar açıklamadınız? Öldürülen her kadını kadın cinayeti olarak sayıyor musunuz? Bundan sonra da bu verileri düzenli açıklamaya devam edecek misiniz” sorularını sordu.
İktidar kanadının “iç hukuk bize yeter” savunmasına karşı çıkan Taşcıer, “İç hukuk dedikleri 6284. ‘Şimdi siz 6284’ün üzerinde yükseldiği temeli ortadan boşa çıkartmış oluyorsunuz” dedi.
"HANGİ DERNEKLERİ RADİKAL GÖRÜYORSUNUZ?"
Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Belirlenmesi Araştırması Komisyonu'nu “iktidarın utancını örtmeyi amaçladığı bir komisyon” olarak değerlendiren Taşcıer, şöyle konuştu:
“Komisyon başkanı, ilk gün, bir gün sonrası için çağırılacak kişilerin belirlenmesi için bir toplantı talebinde bulundu. Biz muhalefet milletvekilleri olarak, haftaya bir toplantı olmasının daha doğru olacağını ifade ettik. Komisyon Başkanı Öznur Çalık, bu soruyu usulen ve nezaketen sorduğunu, karar yeter sayısının olacağını söylemişti. Çoğulcu, demokratik değil, çoğunlukçu bir anlayışla ‘benim sayım fazla benim istediğim olur’ anlayışıyla komisyonu devam ettireceklerini ifade etmiştir. AKP milletvekili bizim yazılı olarak verdiğimiz öneriler için de ‘radikal uç dernekler’ ifadesini kullanması akıl ve mantıkla açıklanabilir değil. Hangi dernekleri radikal görüyorsunuz? Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu mu, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu mu, Mor Çatı Vakfı mı radikal? Bu dernekleri sırf kendileri gibi düşünmediği için terörize etmeleri AKP’nin zihniyetinin göstergesi. Cumhur İttifakı tarafından komisyona önerilen isimlere baktığımızda, buradan kadına yönelik şiddetten ziyade, şiddetin aile içinde kalmasını amaçlayan bir karar çıkması için uğraşıldığını görüyoruz. Kadına yönelik şiddet konusunu gelenek içine hapseden, kadını birey değil yalnızca eş olarak tanımlamaya çalışan, şiddetin aile içinde kalmasını amaçlayan ‘kol kırılır yen içinde kalır’, ‘kocamdır döver de sever de’ anlayışına hapsetmeye çalışan zihniyetle karşı karşıyayız. İktidar kadına yönelik şiddet konusunda havanda su dövüyor. Ama biz buna izin vermeyeceğiz. ‘Kral çıplak’ demeye devam edeceğiz.”