Batman'daki 8 Yaşındaki Kız Çocuğuna İstismar İddiası Meclis Gündeminde

Batman'da evinin önünde asılı bulunan ve cinsel istismara uğradığı iddia edilen, verilen takipsizlik kararı sonrası Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın itirazı üzerine soruşturması yeniden başlanarak bakanlık gözetimine alınan kız çocuğu TBMM gündemine taşındı.

11 Kasım 2024 Pazartesi 15:36
Batman'daki 8 Yaşındaki Kız Çocuğuna İstismar İddiası Meclis Gündeminde


Adli tıp raporundaki somut deliller ve çocuğun ailesinin hükümet ile olan ilişkilerinin altını çizen

CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu 3 bakana sorular sordu.

Batman'da evinin önünde asılı bulunan ve cinsel istismara uğradığı iddia edilen, verilen takipsizlik kararı sonrası
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın itirazı üzerine soruşturması yeniden başlanarak bakanlık gözetimine alınan
kız çocuğu meclis gündeminde. Adli tıp raporundaki somut deliller ve çocuğun ailesinin hükümet ile olan
ilişkilerinin altını çizen Cumhuriyet Halk Partisi Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu, kamuoyunun
gündeminde düşmeyen konunun aydınlatılması için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı, Adalet, Bakanı ve Sağlık
Bakanına sorular yöneltti.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Bankoğlu, “Batman'ın Kozluk ilçesinde 8 yaşındaki bir kız çocuğu olan Ş.
S., 7 Ocak günü evinin önünde asılı bulunmuştur. Olayla ilgili cinsel istismar şüphesiyle soruşturma başlatılmış
ancak "somut delil olmadığı gerekçesiyle" takipsizlik kararı verilerek dosya kapatılmıştır. Ş. S.’nin hastaneye
kaldırıldığı gün tutulan hasta kayıt formunda; çocuğun kalbi durmuş şekilde hastaneye annesi tarafından
getirildiği, kalp masajı yapıldığı tekrar hayata döndürüldüğü, boyun çevresinde 1 santim eninde ası izi olduğu ve
entübe edildiği belirtilmiştir. 27.03.2024 tarihli adli tıp raporuna göre, olay yerinden alınan ve biri çocuk olmak
üzere 3 erkek şahsın kıyafetleri incelenmiş hem kıyafetlerde hem de çocuğun, iç genital bölgesinde sperm
saptandığı ancak rapordaki önemli bulgulara rağmen, 26 Nisan 2024’te alınan ek bir raporla "somut delil
yoktur" denilerek soruşturma dosyasının kapatıldığı görülmüştür. 8 yaşındaki bir kız çocuğunun iç genital
bölgesinde sperm bulunmasına rağmen somut delil yok diyerek dosyayı kapatmak ne akla ne de vicdana sığmaz.”
dedi.
Soruşturmanın kapatılmasının arkasında karanlık bir elin olduğu şüphesinin altını çizen CHP’li Bankoğlu,
“Kozluk Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kararında; "Olay günü mağdur ile aynı ikamette bulunan annesinin ve
kardeşlerinin beyanları ile olayın meydana geldiği yerin özellikleri bir bütün halinde değerlendirildiğinde,
mağdurun oyun oynarken bahçelerindeki direkte asılı halde bulunan ipi oyun maksadıyla boynuna dolaması
sonucunda olayın gerçekleştiği değerlendirilmiştir” ifadelerine yer verilmiştir. 8 yaşındaki bir çocuğun oyun
oynarken kendini boynundan ağaca asması hayatın olağan akışına aykırı bir davranıştır. 27.03.2024 tarihli adli
tıp raporuna göre çocuğun üzerinde 3 ayrı erkeğe ait DNA ile iç genital bölgede 1 erkeğe ait sperm bulgusuna
rastlandığı belirlenmiştir. Bulgular ve adli tıp raporuna göre aile savcılık aile üyelerinden kan örneği alınmasını
istenmiş ancak sonrasında ek adli tıp raporu düzenlendi ve "somut delil yoktur" denilerek soruşturmaya
takipsizlik kararı verilmiştir. Bu ek rapor neden istenmiştir, savcılık ailedeki erkeklerden kan örneği istemesine
rağmen alel acele dosyanın katılmasının nedeni nedir? Çocuğun ailesinin AKP’nin üst düzey yöneticileri ile olan
ilişkileri kamuoyunda tepkilere neden olmakta ve gizli bir elin dosyaya müdahale ederek konunun karartılmaya
çalışıldığı şüphesini doğurmaktadır.” ifadelerini kullandı.
AİLE, SİYASİLER İLE YAKIN İLİŞKİ İÇERİSİNDE Mİ ?!
Batman'da evinin önünde asılı bulunan ve cinsel istismara uğradığı iddia edilen 8 yaşındaki kız çocuğu Ş. S. ile
ilgili takipsizlik kararı verilen soruşturmanın, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın itirazı üzerine yeniden
başlatıldığı, 8 yaşındaki Ş. S.’nin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı gözetimine alındığını 18.10.2024 tarihinde
basına yansımıştı.

Konuyla ilgili Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına sorular soran Bankoğlu, Adli Tıp raporundaki bulgulara
rağmen Ş. S’nin neden ailesine teslim edildiğini, bakanlığın neden sürece zamanında itiraz etmediğini sorarak,
ailenin akrabalarından Kozluk Muhtarlar Derneği Başkanı Muhittin Serikli’nin siyasi bağlantılarının güçlü bir kişi
olduğunun sosyal medya paylaşımlarından görüldüğü hatta Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Mahinur Özdemir
Göktaş’ı 2 Ocak 2024 tarihinde Batman’da resmi bir ziyarette karşıladığı ve protokolde yer aldığı belirtti. Bakan
Göktaş’ın, Serikli ailesinden ve Muhittin Serikli’nin siyasi bağlantılarından haberdar olup olmadığı, olay
gününden sonra aile ile Bakan Göktaş’ın konuyla ilgili dolaylı ya da direkt bir görüşmesi olup olmadığını merak
ettiğini söyleyen Aysu Bankoğlu, yine Muhittin Serikli’nin olayın gerçekleştiği 7 Ocak 2024 tarihinden hemen
sonra 17 Ocak 2024 tarihinde Facebook hesabından yaptığı ilk paylaşım, AKP Genel Merkezi’nde dayısı AKP
Seçim İşleri Başkan Yardımcısı Veysel Ayhan’a yaptığı ziyareti hatırlattı. Serikli’nin dayısı Ayhan’a yaptığı bu
ziyaretin, soruşturmanın içeriğiyle ilgili olup olmadığı kamuoyu nezdinde soru işaretlerine neden olduğunu, bu
durumun sosyal medyada büyük tepkilere neden olduğunu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın itirazı üzerine
yeniden başlatılan soruşturma kapsamında bu ilişkilerin üzerinde durulup durulmayacağının kamuoyu ile
paylaşılması gerektiğini belirtti.
Dosyanın adli tıp raporundaki istismar bulgularına rağmen kapatıldığı ortaya çıktıktan sonra Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanlığın dosyanın kapatılmasına itiraz etmiş ve soruşturma dosyası yeniden açılmıştı. Bakanlığın
itiraz gerekçesinin ne olduğu Bakanlığın neden şimdiye kadar çocuğu gözetim altına alma gibi bir girişimi
olmadığını merak ettiklerini söyleyen Aysu Bankoğlu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve
Sağlık Bakanlığı’nın görevlerini yapmayarak ihmaller zincirini oluşturup dosyanın kapanmasına zemin
hazırladığını söyledi.

EK ADLİ TIP RAPORU İLE KONU KARARTILDI
Ocak ayında cinsel istismar iddiasıyla başlatılan soruşturmada müşteki olarak küçük kızın annesi ve Batman İl
Sağlık Müdürlüğü’nün yer aldığı görüldü. Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’ndan alınan ilk ATK raporunda cinsel
istismar bulgusu somut bir şekilde yer almasına rağmen bu dosyanın nasıl ve hangi gerekçeyle kapatıldığının
peşini bırakmayacaklarını belirten CHP Bartın Milletvekili Av.Aysu Bankoğlu, “Dosyanın kapatılma gerekçesi
olarak sunulan ek adli tıp raporunun içeriği nedir, ilk adli tıp raporuna rağmen neden ikinci bir rapor alınma
ihtiyacı duyulmuştur? Bu soruları Adalet Bakanı yanıtlamalıdır. Olayı kamuoyuna duyuran gazeteci Canan
Kaya’nın haber kaynağı, Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’nda ilk adli tıp raporuna ulaşmak isterken bilinmeyen bir
numaradan aranıp tehdit ediliyor. Tehdit eden kişi ya da kişiler devletin kurumu içerisindeki bu durumdan nasıl
haberdar oluyor da konunun araştırılmasını engellemek istiyor? Kim ya da kimler bu kişilere bilgi veriyor, tüm bu
sorular yanıt bekliyor.” dedi.
SAVCILIĞIN İSTEDİĞİ KAN ÖRNEKLERİ NEREDE?
Batman İl Sağlık Müdürlüğü’nün, adli tıp raporuna rağmen ve soruşturma devam ederken neden mağdur Ş. S’nin
devlet korumasına alınmasını sağlamadığını ve adli tıp raporundaki somut bulgulara rağmen Ş. S.’nin neden
ailesine teslim edildiğini soran Bankoğlu, “Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’nun ilk raporunda belirtilen sperm
hücresi ve erkek DNA’sı örneklerinin kime ait olduğunu tespit etmek amacıyla savcılığın istediği kan örnekleri
kuruma teslim edilmiş midir? Sonuçları nedir? Raporda geçen DNA’lar kim ya da kimlere aittir? Bu soruların
cevabını bulamıyoruz. Konunun kapanması ve küçük kızın kaderine terk edilmesi için dosyanın üzerinde malesef
karanlık bir el dolanıyor, Adalet Bakanlığı’nın soruşturmanın hangi aşamada olduğuyla ilgili kamuoyunun
vicdanını rahatlatacak bir açıklamayı derhal yapması gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.

Son Güncelleme: 11.11.2024 16:02
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.