Diğer yandan taşeron firmalar aracılığı ile hastanedeki çalışanlar temin edilmekte olup iş güvencelerinin olmayışı da ayrı bir tartışma konusudur. Nitekim Adana Şehir Hastanesi geçtiğimiz Eylül ayında açılmış olup açılışına günler kala bir temizlik işçisi taşeron firmanın işçilere zorla kullanmalarını salık verdiği bir temizlik maddesinden zehirlenerek yaşamını yitirmişti. Şimdi ise Adana'daki şehir hastanesinde çalışanlarım mesai denetiminin yapılması amacıyla işten çıkarmalara gerekçe gösterilmek üzere çipli takip sisteminin uygulandığı ortaya çıkmıştır. Kişilik haklarının açık ihlali olan bu denetim mekanizması hukuka aykırı olup son derece vahim bir duruma da işaret etmektedir. Yani bu uygulama ile hekimden hemşirelere, güvenlik görevlisinden tutun da her çalışanın izlenmesi güvencesiz çalışma koşulları içerisinde görev ifa edildiğini göstermektedir.
Beştaş'ın konu hakkında Sağlık Bakanının yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na sunmuş olduğumu soru önergesi şöyle:
"TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA
Aşağıdaki sorularımın, Sağlık Bakanı Sayın Ahmet DEMİRCAN tarafından Anayasa’nın 98 inci ve TBMM İçtüzüğü’nün 96 ile 99 uncu maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. 20.12.2017
Türkiye’nin pek çok yerinde şehir hastanelerinin açılması gündeme gelmiş olup, şehir hastanelerinin yapım sürecindeki usulsüzlüklerden çalışanlarının güvencesiz çalıştırılmasına, hekim eksikliklerinden hastanelerin şehir dışında olmasından ötürü hastaların ulaşımda çektiği sıkıntılara değin pek çok sorun da beraberinde tartışılmaktadır. Adana Şehir Hastanesi’nde açıkladığımız sorunların haricinde yeni bir gelişme gündeme gelmiş olup buna göre hastane çalışanlarının üniformalarındaki çiple takip edildikleri ortaya çıkmıştır. Bilindiği üzere Adana Şehir Hastanesi üç ay önce, eylül ayında açılmış olup hastaneyi 680.4 milyon Avro yatırım bedeliyle Rönesans Holding yapmıştır. Bu hastanelerin yapımında devlet şehir hastanelerini yapan şirkete hazine arazisini bedelsiz verip 25 yıl müddetince kira ödemeyi taahhüt etmiştir. Adana Şehir Hastanesi’nde 5 bin kişi çalışacağı duyurulmuş olup işsizlikle ilgili tartışmalar sürerken bu gelişme ilgiyle karşılanmıştır. Ancak bu hastanede çalışan görevlilerin kıyafetlerine hatta hastanede kullanılan mobilya ve benzeri eşyalara dahi çip takıldığı ve çalışanların bu çiple takip edildiği aylar sonra fark edilmiştir. Nitekim bir güvenlik görevlisi işe gitmediği gerekçesiyle işten çıkarılırken işe gitmediği çipli takip kayıtlarından anlaşılmıştır. Çalışanların kullandıkları formalarda çip olduğu hususu çalışanlara kıyafetlerin yıkanma esnasında karışmaması gerekçesiyle açıklanmıştır. Kıyafetlerin karışmaması için belli bir işaret yahut isim işlenmesi, farklı renk uygulamaları yerine çip takılmasının amacı, çalışanların gizlice görev yerlerine gidip gitmedikleri, hangi birimde ne kadar kaldıkları gibi çalışanların takip edilmesidir. Ancak bu durum kişilik haklarının açık ihlalidir.
Bu bağlamda;
-Şehir hastanelerinin kurulma amacı nedir? Hastane ihtiyacının şehrin belirli ve hatta herkesin ulaşabileceği yerlere hastaneler yapılarak giderilmesi yerine neden şehir hastaneleri inşa edilmektedir?
-Hastane gibi yurttaşların en acil ve önemli ihtiyacı giderilirken neden yurttaşların ulaşım olanaklarının sınırlı olduğu ve uzak yerlere hastaneler inşa edilmektedir?
-Şehir hastanelerinin açılmasının sebebi yurttaşların hastane ihtiyaçlarının giderilmesi mi yoksa bazı sermayedarlara maddi olanaklar sağlanması mıdır?
-Neden şehir hastaneleri yapılırken hazine arazisi sermayedarlara tahsis edilip bir de kira bedeli ödenmektedir? Hazine arazileri yurttaşların ortak kullanımı yerine neden bazı şirketlere bedelsiz olarak verilmektedir?
-Hastane çalışanlarının kıyafetlerine çip takılmasının amacı nedir? Çip uygulamasından haberdar mısınız? Bu uygulamaya onay verdiyseniz hangi gerekçe ile hukuk dışı bu yöntemi onayladınız?
-Adana Şehir Hastanesi dışında Türkiye’de açılmış olan diğer şehir hastanelerinde de çipli takip sistemi mevcut mudur? Bunlar hangi hastanelerdir?
-Şehir hastanelerinde çalışan tüm görevliler çiple takip mi edilmektedir? Bu kişi mahremiyetine aykırı değil midir?
-Üzerinde üniformayla dolaşan çalışanların gittikleri her yerde hatta özel alanlarda dahi çiple takip edilmesini etik buluyor musunuz? Kamera ile takip eden kişinin çalışanların tüm mahrem alanlarına vakıf olmasını nasıl açıklarsınız?
-Hastanede çalışan hekim ve hemşirelerin de takip edildiğinden hareketle muayene olan hastaların da mahremiyetini ihlal eden bu düzenlemenin gayrı ahlaki boyutu neden değerlendirilmemiştir?
-Kişilerin işten çıkarılmalarına gerekçe oluşturmak amacıyla çipli takip yöntemi hukuka aykırı değil midir? Neden hukuka aykırı bu uygulamaya ortak olmaktasınız?
-Kıyafetlerdeki çiplerin ne anlama geldiğini soran görevlilere neden gerçeğe aykırı açıklama yapılmıştır? Yapılan kıyafetlerin karışmaması açıklaması bu uygulamanın hukuka uygun olmadığının itirafı mıdır?
-Mesai denetiminin çip dışında kişilerin mahrem alanlarına girmeden yapılması mümkün iken neden son derece vahim bu uygulama hayata geçirilmiştir?
-Hasta muayene ederken izlenmek sizce doğru bir uygulama mıdır? Hekim kimliğinizle değerlendirdiğinizde hekimlerin görevlerini yaparken izlenmeleri ne anlama gelmektedir? Keza yurttaş kimliğinizle değerlendirildiğinde muayene olurken izlenmek açık bir hak ihlali değil midir?"