Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Milli Saraylar Başkanlığı’nda tasarruf tedbirlerine uyulmadığı; en fazla 25 araç olması gerekirken kurumda 39 aracın bulunduğu tespit edildi. Sayıştay, Topkapı Sarayı harem yapılarının restorasyonun da tahmini bütçesinin yüzde 50 artışla bile bitirilememesi üzerine 7 yıl sonra işin durdurulduğunu, maddi kayba yol açıldığını da bildirdi.
Cumhurbaşkanlığı sürekli olarak kamuda tasarruf tedbirlerine uyulması için çeşitli idare tedbirler alıyor. Ancak Sayıştay’ın 2020 Yılı Milli Saraylar Başkanlığı Raporu’na göre Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Milli Saraylar’da sınırın üzerinde araç olduğu belirlendi. Sayıştay denetçileri, Milli Saraylar Başkanı’nın aracı hariç kurumda en fazla 25 olması gerekirken sayının 39 olduğunu belirterek, şu saptamada bulundu:
“Başkanlıkta bulunan her türlü binek ve station-wagon türü taşıtların sayısı 25’i geçemeyecektir. Yapılan incelemede her statüdeki toplam personel sayısı 1340 olan Başkanlıkta, 703 sayılı KHK ve 6253 sayılı TBMM İdari Teşkilat Kanunu ile devredilen taşıtlarla beraber 19’u binek, 1’i cip olmak üzere 39 taşıt bulunduğu anlaşılmıştır. Bu itibarla belirtilen mevzuat hükümleri uyarınca Başkanlıkta kullanılan araç sayısının, genel bütçeye tâbi kurumları kapsayan 237 sayılı Taşıt Kanunu ve Tasarruf Tedbirleri Genelgesindeki hükümlere uygun olması gerekmektedir.”
HAREM RESTORASYONU BÜTÇESİNİ AŞTI, 7 YIL SONRA İŞ DURDURULDU
Sayıştay denetçileri, “İstanbul Topkapı Sarayı Harem Yapıları 1. Etap (Hasekiler Dairesi, Çeşmeli Sofa, Ocaklı Sofa, Valide Taşlığı, Kalfalar ve Ustalar Dairesi) Restorasyonu ve Teşhir Tanzimi” işine ilişkin de tespitte bulundu. Sayıştay denetçilerinin tespitine göre 16 Aralık 2013 yılında 13 milyon 219 bin 141 liraya ihale edilen işte, 5 yıl sonra 18 Ekim 2018 tarihinde 6 milyon 608 bin 811 liralık artış yapıldı ve toplam bedel 19 milyon 827 bin 953 liraya çıktı. Bedel 19,8 milyon lirayı bulunca 11 Eylül 2020 tarihinde iş durduruldu.
“İDAREYİ ÖNEMLİ BİR KÜLFETTEN KURTARABİLİRDİ”
Sayıştay denetçileri, iş için sözleşmenin zamanında feshedilmediğine dikkat çekerek, şu değerlendirmede bulundu:
“Limit üzeri yapılan işlerin bir kısmını oluşturan eserin bütünlüğünü bozacak şekilde yarım bırakılamayacak imalatların (açılmış olan çatı ve cephe onarımları gibi) limit aşılarak yapılabileceğine dair bir mevzuat hükmü de yoktur. Diğer taraftan kalan işlerin fazlalığı ve yapılması da zorunlu olduğu değerlendirildiğinde her durumda yeni bir ihaleye çıkılması gerektiği açıkken, işin zamanında feshedilmesi, ilk sözleşme ile belirlenen işlerin teknik açıdan uygun olanların sözleşme (bazılarının revize) fiyatları ile yaptırılması idareyi önemli bir külfetten kurtarabilirdi. Bu itibarla, sözleşme tutarında yüzde elli artıştan sonraki ilk artış gerekliğinin doğmasıyla birlikte sözleşmenin feshedilmesi ve kalan işlerin tamamlattırılması gerekmektedir.”