CHP’li Enis Berberoğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin protestolarına devam eden CHP’li milletvekilleri, dün yavaş oy kullanma eylemi yaptı. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, milletvekillerinden “Enis Berberoğlu’nun nasıl oy vereceğini düşünmelerini” istedi. MHP’li milletvekilleri, “Devlet Bahçeli’nin uzun süre bekletildiği” gerekçesiyle tepki gösterdi. AKP Grup Başkanvekili Mehmet Muş’un tepkisine karşı Özel’in yaptığı konuşma, MHP’li milletvekilleri tarafından engellenmeye çalışıldı. Tırmanan gerginlik sonucu MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz’un Özel’e yönelik saldırı girişiminde bulunması gündeme oturdu.
Dün yaşanılanlara ilişkin TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Özel’in konuşmasından öne çıkanlar ise şöyle:
Saray talimatını okudu: Meclis’te yeni bir çalışma haftasına başladık. Meclis’i 48 gün boyunca tatilde tutan AKP ve MHP iradesi geçtiğimiz hafta Meclis’e bir darbe yaparak başlamıştı. Bu darbenin sonucunda bu Meclis’e halkın yolladığı üç milletvekili Anayasa’ya aykırı şekilde ve Mustafa Şentop’un kendi ifadeleriyle çelişir biçimde milletvekilliği görevleri sonlandırıldı. Şentop bu soru sorulduğunda, komisyon başkanı sıfatıyla, yeniden seçilen milletvekilinin yeniden dokunmazlık kazanacağını savunuyordu.Dün bunu hatırlattığımızda kendisinden bir itiraz gelmediği gibi, kendisini telefonla arayan Adalet ve Kalkınma Partili milletvekiline de görüşlerinin aynı olduğunu ve dokunulmazlığın yeniden kazanıldığını söylemiş ama kendi görüşüne rağmen yürüyen mahkeme kararını saray talimatıyla okutmaktan da geri durmamıştı.
Pazarlık dışında bir şey olmadı: Dün Meclis’te bambaşka bir oturum yaşandı. Geçtiğimiz hafta Meclis’ten ayrılırken şunu söylemiştik: ‘İçtüzüğün bize verdiği her imkanı kullanırız ama Anayasa’yı çiğneyenlere, milletin seçtiği vekile darbe yapanlara karşı sessiz kalmaz, kabullenmeyiz.’ Öyle yaptık. Sayıştay seçimi, Meclis Genel Kurulu’na gelene kadar; iktidar muhalefetle ortaklaşmayı aradığı, bilgiler verdiği ve millet adına denetim yapacak olan Sayıştay’a en doğru isimlerin gönderilmeye çalışıldığı şeffaf bir süreci yönetir. Ama Plan Bütçe’yi takip eden herkes bilir ki Sayıştay gibi bir kuruma üye seçilmesi sürecinde bırakın karşılıklı istişareyi, en doğru isimlerin belirlenmesine ilişkin çabaları, iktidarın büyük ortağı ile onun muhtaç olduğu küçük ortağının çeşitli pazarlıkları, kendilerine yakın olan üyeleri seçtirmeye ilişkin temasları dışında bir şey olmadı.
Yandaş seçme telaşıyla mesafeyi unuttular: Dün Meclis’te Sayıştay seçimleri var. Normal şartlarda 45 dakika sürer. CHP’li milletvekilleri, bu oylama sırasında birincisi, AKP ve MHP’lilerin oluşturduğu yakın temaslı kuyruğu, Türkiye’nin herhangi bir yerinde bir banka önünde gören Sağlık Bakanı Koca, fotoğraf paylaşıp sosyal mesafe hatırlatıyor. Sayıştay’a yandaş seçme telaşında sosyal mesafeyi unutanlar birbirini eziyorlar. Biz bir oy vermek için sosyal mesafeye nasıl uyulması gerektiğini gösterdik. Sosyal mesafeye uygun olarak oy kullandık.
Berberoğlu’nu düşündüler: Kabine giren arkadaşlarımız da ‘Enis Berberoğlu bu kabinde neden yok’ diye düşündüler. ‘Türkiye’de talimatla yasama kararı neden okundu’ diye düşündüler. Kimi 5 kimi 8 kimi 10 dakika düşündü. Oylamada 4 saat sürdü. AK Partili ve MHP’li arkadaşlar sıkılmış. Ne kadar sıkılmış olabilirler? Onların yalanladığı halde bayram tatilinde annesinden babasından ayrılan ve 10 gün boyunca cezaevinde tutulan Eren kadar sıkılmışlar mıdır? Camiden çav bella provokasyonunu yapanları yakalamayıp da bunu paylaşan Banu Özdemir’i çocuğundan anasından ayrı geçirdiği bayram boyunca sıkıldığı kadar sıkılmışlar mıdır?
Berberoğlu’nun seçenler kadar sıkıldılar mı: Bir yalan ve iftira üzerinden kurgulanan, ‘Can Dündar kitabında bunu bana solcu bir milletvekili verdi diyormuş. O Berberoğlu’ymuş’ diye içeri atıyorlar. Acaba dokunulmazlığı, sırf CHP’nin canını yakmak için vekilliği düşürülen ve cezaevine götürülen Berberoğlu’nu gören seçmenin canının sıkıldığı kadar mı canları sıkılmıştır? Yarın ne yaparız onu biz biliriz. Çünkü sorumluluğumuz bizi buraya görderenlere karşıdır. İçtüzüğü yok sayanlar, Anayasa’yı hiçe sayanlar, ‘İçtüzük’te verilen hakkı suistimal ediyorsun’ demeyecek.
Yaşananlar utanç verici: Ondan sonra yaşananlar utanç vericidir. Arkadan saldırı üzücüdür. Bir milletvekilinin bir başka milletvekiline bir başka insana bırakın arkadan saldırması şiddeti çağrıştırması ve başvurması utanç vericidir. Şans eseri yara bere almadan, insanlar görmeden kurtulduk. Peşinden yaşananlara da üzgünüm. Bana saldıran kişinin muhattap olduğu muameleye de üzgünüm. Ama Meclis, parlamento ‘konuşulan yer’ manasındadır. Bizi yenecek varsa sözüyle ve aklıyla yenebilir. Bu tip rekabeti özlüyoruz. Sözümüzü sözle yenecek, aklımızı aklıyla bastıracak, bilgimizden daha çok bilgiyi tutanağa geçirerek bir rekabeti özlüyoruz. MHP'de AK Parti’de özlüyoruz.
Gerekirse bedel öderiz: Biz bir santim eğilebiliriz, bir adım geriye gidebiliriz, bir kelime eksik konuşabiliriz ama bunun maliyeti bu kötücül aklın Türkiye’ye diz çöktürmesi olur. O yüzden CHP, asla ve asla bir santim eğilmeyecek, bir adım geri gitmeyecek, bir kelime eksik konuşmayacaktır. Bu böyle biline. Kılavuzunuz kim olursa olsun. CHP, sizden korkmayacak, asla yılmayacak, asla ve asla bir adım geri atmayacaktır. Türkiye bu kirli ittfakından bu saldırılardan medet uman; aklı, zihni, kalbi terketmiş, kaba kuvvetle başarılı olabileceğini sanan bu kötücül fikirden kurtulana kadar biz direnmeye, gerekirse de bedel ödemeye devam edeceğiz.