CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, Cemal Avcı’nın öldürdüğü Pınar Gültekin’in davasını izlemek için Muğla’ya gitti. Nazlıka, CHP Kadın Kolları Merkez Yönetim Kurulu üyeleri ve CHP kadın örgütleriyle birlikte şu açıklamayı yaptı:
KATİLİ SADECE CEMAL AVCI DEĞİL: Pınar Gültekin, gencecik yaşında her gün yeniden üretilen erkek şiddetinin kurbanı oldu. Ancak Pınar’ın katili, sadece onu canice öldüren Cemal Metin Avcı değildir. Kadına yönelik şiddeti önlemeyen, kadını güçlendiren politikaları hayata geçirmeyen, kürsülerden cinsiyetçi ve ayrımcı nefret dilini çoğaltan, faillerin aramızda serbestçe dolaşmasına yol veren herkes, bu cinayetin suç ortağıdır.
HAYATTAYKEN GÜVENCENİN ALINMASI GEREKİR: Bu yüzden, Pınar’ın katilinin dediği gibi bu cinayet ‘bir anlık öfke ile’ falan işlenmemiştir. Bu cinayet, yıllardır adım adım örülen; kadını, eşitliği, demokrasiyi, hukuku yok sayanlar tarafından işlenmiştir. Ne bir caninin öfkesi buna bahane olabilir, ne de pişmanlığı kabul edilebilir. Kadın cinayetleri politiktir; ülkeyi yönetenlerin yaptığı gibi kınamakla, ayıplamakla, üzülmekle bitmez. Bir kadın yaşamdan koparıldıktan sonra değil, hayattayken her türlü önlemin ve güvencenin sağlanması gereklidir. Biz yıllardır her bir kız kardeşimizin ardından adliye kapılarında adalet arıyoruz, bu mu yargıda reform? Karanlık zihniyetlerini topluma yerleştirmek için atama usulüyle söz sahibi olmaya çalışanlar, bilsin ki karşılarında ülkenin her bir yerinden yükselen kadın hareketi var. Birbirine sahip çıkan, dayanışan ve asla pes etmeyen kadınlar var! Söke söke alacağımız haklarımız var!
YAŞAM NÖBETİNDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ: Pınar rahat uyusun diye, başka Pınarların hayalleri solmasın diye bizler, nerede olursak olalım yaşam nöbeti tutmaktan vazgeçmeyeceğiz. Görmeyen gözlere, duymayan kulaklara, konu kadın haklarına gelince susmayı tercih eden dillere, her gün defalarca tekrarlayacağız: Biz istediğimiz gibi yaşayacağız, onlar tarihin karanlık sayfalarına gömülecek.
YIPRATMA POLİTİKALARINA TESLİM OLMAYACAĞIZ: Siyasal iktidar ve şakşakçıları kendi üzerindeki tepkileri savuşturmak, sorumluluklarını unutturmak için partimize saldırılarını sürdürüyor. Bizim samimiyetimiz ortadadır. Yıpratma politikalarına asla teslim olmayacağız. Kadınla erkeği eşit görmeyen, her fırsatta İstanbul Sözleşmesine saldıran, çocukları cemaatlerin, tarikatların çürümüş tekeline emanet eden bir anlayış; bütün ülkeyi derinden yaralayan Pınar’ın cinayeti üzerinden söz üretemez.
ŞİDDET NEREDEN GELİRSE MÜCADELE EDECEĞİZ: Bugüne kadar, her türlü kadın sorununa hassas davranmaktan ve kadına yönelik şiddete karşı tavır almaktan hiçbir zaman geri durmadık. Kendi üyelerimiz dahil şiddet nereden gelirse gelsin müdahale ve mücadele ettik. Bu tavrı kendilerine de önerir, hareket etmek için tek adamın gözlerinin içine değil, halkın yaşadıklarına bakmalarını tavsiye ederiz. Çünkü bu tekçi ve eril zihniyet, gün gelecek varlığını sürdürmek için etrafındaki herkesi harcayacaktır.
ÖRGÜTLENMEKTEN ÖDÜN YOK: Biz Pınar’ı ağız dolusu gülüşüyle hatırlayacağız ve öyle de yaşatacağız. Kadınlara eşit, güvenli bir gelecek kurmak için sözümüzü söylemekten, kadın hareketini örgütlemekten asla ödün vermeyeceğiz!