Gazeteci- yazar Murat Yetkin, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçmenleri Kanal İstanbul borçlarıyla tehdit ettiğini yazdı.
Yetkin yazısında, "CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu daha önce T24’te Murat Sabuncu’ya Kanal İstanbul projesine girecek yerli ve yabancı şirketleri, iktidara geldiklerinde anlaşmaları yok sayıp, ödeme yapmamakla tehdit etmiş, bunun ölü ve tartışmalı bir yatırım olacağını öne sürmüştü. Erdoğan 26 Haziran konuşmasında Kılıçdaroğlu’nun yabancı banka ve şirketleri tehdit etmesine şöyle karşılık verdi: “Yatırımcıları, bankaları tehdit ediyorlar, hızlarını alamayıp projeye ilgi duyan ülkeleri tehdit ediyorlar. Bu ne terbiyesizliktir! Devletlerde devamlılık esastır, bunlar devlet terbiyesi de görmediler. Sizler nasıl devlet yönetimine talipsiniz ya? Söke söke sizden bu paraları uluslararası tahkim yoluyla da alırlar. Bu ifadedeki tehdit cümlesi, paragrafın en sonunda geliyor: “Söke söke sizden bu paraları uluslararası tahkim yoluyla da alırlar. Cumhurbaşkanı, muhalefet liderini yabancı bankaların uluslararası tahkim yoluyla Türkiye’yi mahkemeye verip, kendi borçlandırmasını “söke söke” almakla tehdit ediyor." değerlendirmesini yaptı.
Yetkin şunları kaydetti:
"Oldu olacak, bir de son dönem Osmanlı sultanlarının yaptığı gibi bir de Düyun-u Umumai kurulsun, borçların idaresi ona devredilsin. Böylece millet, nankörlük edip de seçimde Erdoğan’ı tercih etmezse Türkiye’nin ve Türkiye’nin yeni idarecilerinin kaçacak yeri kalmasın, onların altını oyma işi borçlarını “söke söke tahsil edecek” yabancı bankalara kalsın. Aslında Erdoğan’ın bu ifadesinde gelecek seçimi yitirme endişesi gizli. Ola ki kendisi gider, yerine Kılıçdaroğlu, ya da artık kim gelirse olabilecek senaryoyu tartışmaya başlamış durumda. Öyle bir borçlandırırım ki siz ödeyemezsiniz, anca ben bir şekilde verilmesi gerekeni verir, öderim demek istiyor.
Kanal İstanbul ihalesi de canlı yayınlanacak mı? Hem Kanal İstanbul’un ihalesi yapıldı mı ki açılışları başladı? Bir yandan Ankara’da Mansur Yavaş, İstanbul’da İmamoğlu’nun, yani CHP’li belediyelerin başlattığı “ihalelerin canlı yayını” işi tutunca AK partili, belediyelere de talimat vereceksiniz, diğer yandan Kanal İstanbul rüyanızı uluslararası ihale olmadan mı başlatacaksınız? Ya da 26 Haziran’da başlattınız? Bir soruyla bitirelim. Kanal İstanbul ihalesi, eğer yapılırsa, televizyonlardan canlı yayınlanacak mı, şeffaf olacak mı?"