İstanbul Adliyesi önünde Anne-Baba Dayanışma Ağı üyeleri, çocuklarının özgürlükleri için balon uçurdu

Saraçhane eylemlerinde gözaltına alınan gençlerin yargılandığı duruşma öncesinde İstanbul Adliyesi önünde açıklama yapıldı.  Anne-Baba Dayanışma Ağı adına yapılan açıklamada,  "Biz anne babalar olarak ilk günden itibaren çocuklarımızın yanında olduk ve yanında olmaya devam edeceğiz. Hala serbest bırakılmayan, tutuksuz yargılanan, ev hapsi ve adli kontrol şartı verilen İstanbul'da ve bu sürecin çocuklarımıza yaşatıldığı tüm illerde çocuklarımız için adalet istiyoruz. Biz çocuklarımızın gelecek kaygısı yaşamadan, başka ülkelerde değil kendi ülkemizde eşit, özgür bir hayat yaşamalarını istiyoruz. Bugün Çağlayan Adliyesi'ne balonlarımızla geldik. Bugün gökyüzüne uçuracağımız bu balonlar hala tutuklu olan çocuklarımızın özgürlükleri içindir" denildi.

18 Nisan 2025 Cuma 12:20
İstanbul Adliyesi önünde Anne-Baba Dayanışma Ağı üyeleri, çocuklarının özgürlükleri için balon uçurdu

Anne-Baba Dayanışma Ağı, Saraçhane eylemlerinde gözaltına alınan gençlerin yargınaldığı davanın ilk duruşması öncesinde İstanbul Adliyesi önünde açıklama yaptı. Anne-Baba Dayanışma Ağı adına konuşan bir baba, şunları söyledi:

"Saraçhane’de cumartesi akşamı, pazar akşamı polis şiddetiyle gözaltına alınan tutuklu gençlerin aileleri için buradayız. Ev baskınlarıyla çocuklarımız haksız ve hukuksuz bir şekilde gözaltına alındılar. Günlerdir kamuoyuna çağrı yaptık, iktidara çağrı yaptık, çocuklarımızın bu haksız ve hukuksuz tutuklamalarına son verilsin istedik. Demokratik, meşru barışçıl bir eylem içerisinde oldu çocuklarımız. Bu ülkenin özgür ve demokratik bir ülke olması için mücade ettiler. Biz çocuklarımızın yanında olduk olmaya da devam edeceğiz. Onlarla gurur duyuyoruz. Bugün ilk duruşma başlıyor. Çocuklarımız için adalet istiyoruz. Adil bir yargılanma istiyoruz. Bugün bu adalet sarayından adaletli bir kararı bekleyen biz aileler çocuklarımız için geleceğimiz için buradayız."

"Anne babalar olarak haftalardır günlerimiz adliyelerde, cezaevlerinde geçiyor"

Anne-Baba Dayanışma Ağı adına basın açıklamasını yapan bir anne, şunları kaydetti:

"Anne babalar olarak haftalardır günlerimiz adliyelerde, cezaevlerinde geçiyor. Birbirimizi hiç tanımıyorken bizi birleştiren, bir araya getiren çocuklarımız oldu. Adliyelerde, cezaevlerinde bulduk birbirimizi. Çocuklarımız Anayasal ve demokratik haklarını kullanmalarına rağmen hala serbest bırakılmadılar veya tutuksuz yargılanıyor, ev hapsi ve adli kontrol şartı ile yaşamak zorunda bırakılıyorlar. Anayasa'nın 15. Maddesi ‘Suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz, kişinin yaşama hakkına, maddi ve manevi varlığının bütünlüğüne dokunulamaz’ diye düzenlenmesine rağmen bizim çocuklarımız tutuklandı. Anayasa'nın 17. Maddesi ‘Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz, kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya ve muameleye tabi tutulamaz’ diye düzenlenmesine rağmen çocuklarımıza gözaltı sırasında şiddet uygulandı, çocuklarımız günlerce adli tutuklular arasında kaldı, fiziksel ve psikolojik şiddete uğradı. Anayasa'nın 25. Maddesi ‘Kimse düşünce ve kanaatleri sebebiyle suçlanamaz’ diye düzenlenirken çocuklarımız düşüncelerini ifade ettikleri için tutuklandı, gözaltına alındı, ev hapsi veya adli kontrol şartı verildi ve bugün yargılanıyorlar. Anayasa'nın 34. Maddesi ‘Herkes önceden izin almadan gösteri ve yürüyüş hakkına sahiptir’ diye düzenlenmesine rağmen en temel haklarını kullandıkları için çocuklarımızın hakları, özgürlükleri ellerinden alındı. Anayasa'nın 42. Maddesi ‘Kimse eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz’ derken çocuklarımız eğitim haklarından, vize takvimi başlamasına rağmen sınavlarına hazırlanabilme, girebilme haklarından mahrum bırakıldı. Çocuklarımızın Anayasa'dan, ulusal ve uluslararası sözleşmelerden kaynaklı onlarca hakkının bu süreçte ellerinden alındığına tanıklık ettik. Üniversitede, açık lisede okuyan veya çalışma hayatına yeni başlayan çocuklarımız anayasal ve demokratik haklarını kullandıkları için en temel haklarından mahrum bırakıldı.

"Biz anne babalar çocuklarımız için adalet istiyoruz"

Biz anne babalar olarak ilk günden itibaren çocuklarımızın yanında olduk ve yanında olmaya devam edeceğiz. Hala serbest bırakılmayan, tutuksuz yargılanan, ev hapsi ve adli kontrol şartı verilen İstanbul'da ve bu sürecin çocuklarımıza yaşatıldığı tüm illerde çocuklarımız için adalet istiyoruz. Biz çocuklarımızın gelecek kaygısı yaşamadan, başka ülkelerde değil kendi ülkemizde eşit, özgür bir hayat yaşamalarını istiyoruz. Bugün Çağlayan Adliyesi'ne balonlarımızla geldik. Bugün gökyüzüne uçuracağımız bu balonlar hala tutuklu olan çocuklarımızın özgürlükleri içindir. Çocuklarımızın kendilerini özgürce ifade edebilme hakları, eğitim hakları, özgürce yaşama hakları içindir. Çocuklarımızı, gençleri mahkeme salonlarında yargılamayan, tutuklamayan, gözaltına almayan bir ülke özlemi içindir. Çocuklarımız biz anne babaların umudu, ülkemizin ortak geleceği. Çocuklarımızla onur duyuyoruz. Tek bir çocuğumuzu dahi yalnız bırakmadan tüm çocuklarımız için dayanışmamızı yaşatmaya devam edeceğiz. Biz anne babalar çocuklarımız için adalet istiyoruz."

Açıklamanın ardından "Çocuklarımız için adalet istiyoruz", "Dik dur kızım annen baban yanında", "Dik dur oğlum annen baban yanında" sloganları atıldı. Ardından anne ve babalar yanlarında getirdikleri balonları uçurdu.

"Fatura üniversite, lise öğrencilerine kesilmek isteniyor"

Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım ise şunları kaydetti: 

"Bugün burada haftalardır devam eden ülkemizdeki olaylar zincirinde fatura üniversite öğrencilerine, lise öğrencilerine kesilmek isteniyor. Üniversite öğrencileri herhangi bir parti için alanlara çıkmadı. Lise öğrencileri herhangi bir parti için alanlarda protesto yapmadı. Üniversite öğrencileri kendi geleeceklerinden kaygılı. Lise öğrencileri kendi geleceklerinden kaygılı. Üniversitesini bitirince kendi ülkesinde iş bulamamaktan kaygılı. Üniversitesini bitirince ailesinden günlük para istemekten kaygılı. Üniversiteyi bitirince ev alamamaktan, aile kuramamaktan kaygılı. 23 yıldır bu ülkeyi yöneten iktidar; üniversite öğrencilerimize, lise öğrencilerimize, gençlerimize artık umut veremiyor. Umudu olmayan gençler elbetteki protesto hakkını kullanacak. Ülkenin vatandaşına iktidar gelecek sunmak zorunda. Anayasamızın eğitim hakkının yanında; ülkesinde yaşam hakkı, iş bulma hakkı, kendi geleceğini kurma hakkı da tanımaktadır. İş başındaki AK Parti iktidarı gençleri sokaklardan cezaevlerine koymak yerine; 'Bu gençler sokakta ne diyor, ne iştiyor' ona kulak kabartmalıdır. Bu gençlerin derdi siyaset arenasında a partisi, b partisinin peşinde koşmak değil; kendi gelecekleri, hayatları ve aileleri için buradalar. Bu süreç, bu sorun çözülmediği sürece ne üniversiteli gençler protestodan vazgeçer ne liseli gençler protestodan vazgeçer." 

Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım'ın açıklamalarının ardından, duruşma başlayana kadar gözaltına alınan, tutuklanan gençlerin arkadaşları destek açıklamaları yaptı.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.