Halkevleri Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısıyla “Artık yeter, güvenceli çalışmak, insanca yaşamak istiyoruz” çağrısıyla başlatılan kampanya duyuruldu. Kampanyaya ilişkin açıklama yapan Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk, koronavirüs pandemisinin bir işçi hastalığı haline geldiğini vurgulayarak, insanların ölümle burun buruna yaşadığını söyledi.
“Kovid-19 her sağlık çalışanı için ‘meslek hastalığı’, fiilen iş yerinde çalışan her işçi için de ‘iş kazası’ sayılmalıdır” diyen Merttürk, şu çağrıda bulundu: “Derhal günlük çalışma süresi 4 saate düşürülmeli, işçinin net ücretinde hiçbir eksiltmeye gidilmemeli, istihdam artırılmalıdır. Ücretsiz izin işçinin rızasına bağlanmalıdır. Kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz desteği en az asgari ücret seviyesinde tutulmalı ve geçen süre prim gününe eklenmelidir.”
Merttürk, emekçilerin çocuklarının da yoksulluk nedeniyle eğitime erişemediğini kaydederek, “Parası olan eğitim hizmetlerinden yararlanabilirken yoksul halkın çocuklarının geleceği adeta yok ediliyor. Özel okullarda sağlanan koşullar devlet okullarında sağlanamadığı gibi, EBA TV vb. uygulamalar yürütülemiyor. İnternet ve tableti olmayan binlerce çocuk eğitim hakkından faydalanamıyor” diye konuştu.
Merttürk, koronavirüs sürecinde Türkiye doğasının ‘talan edilmeye’ devam ettiğini açıkladı:
“Pandemi koşullarında doğanın ve kentlerin talanı ve yağması ara verilmeden devam etti. Pandemi başladığından bu yana 100'den fazla proje için ÇED onayı verildi. Bacası olmayan termik santraller halen zehir saçmaya devam ediyor. Kapatılması gereken termik santraller iktidar açısından adeta görünmez oldular. Akkuyu'daki nükleer santral inşaatı ise işçilerin ölümleri göze alınarak devam ettiriliyor. Hukuken tıkanan projelerde Cumhurbaşkanı bizzat müdahale ederek şirketler için acele kamulaştırma yaparak köylülerin topraklarını gasp ediyor.”