Erdoğan: 14 Mayıs Pazar gününün, seçim için en uygun tarih olduğunu gördük. Bu tarih güncellemesini Meclis’imiz yaparsa memnuniyet duyarız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Yaptığımız kapsamlı değerlendirmeler sonunda, 14 Mayıs 2023 Pazar gününün, her bakımdan seçim için en uygun tarih olduğunu gördük. Anayasa’da belirtilen usullere mütenasip şekilde ülkemizi bu tarihte seçime götürmek istiyoruz. Bu tarih güncellemesini, Anayasa’mıza göre beşte üç çoğunlukla Meclis’imiz yaparsa memnuniyet duyarız. Meclis’te gereken çoğunluğun sağlanamaması halinde Cumhurbaşkanı olarak biz, seçimlerin 14 Mayıs’ta yapılabilmesini temin edecek bir takvimle kararımızı alıp inşallah süreci başlatacağız” dedi.

23 Ocak 2023 Pazartesi 20:56
Erdoğan: 14 Mayıs Pazar gününün, seçim için en uygun tarih olduğunu gördük. Bu tarih güncellemesini Meclis’imiz yaparsa memnuniyet duyarız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Yaptığımız kapsamlı değerlendirmeler sonunda, 14 Mayıs 2023 Pazar gününün, her bakımdan seçim için en uygun tarih olduğunu gördük. Anayasa’da belirtilen usullere mütenasip şekilde ülkemizi bu tarihte seçime götürmek istiyoruz. Bu tarih güncellemesini, Anayasa’mıza göre beşte üç çoğunlukla Meclis’imiz yaparsa memnuniyet duyarız. Meclis’te gereken çoğunluğun sağlanamaması halinde Cumhurbaşkanı olarak biz, seçimlerin 14 Mayıs’ta yapılabilmesini temin edecek bir takvimle kararımızı alıp inşallah süreci başlatacağız” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında toplandı. Yaklaşık 3 saat süren toplantı sonrası Erdoğan açıklama yaptı. Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

“14 MAYIS 2023 PAZAR GÜNÜNÜN, HER BAKIMDAN SEÇİM İÇİN EN UYGUN TARİH OLDUĞUNU GÖRDÜK”

“Bugün recep ayına, 21 Şubat'ta şaban ayına ve 23 Mart'ta ramazan ayına kavuşuyor; 21 Nisan'da Ramazan Bayramı'na, 28 Haziran'da Kurban Bayramı’na vasıl oluyoruz. Bilindiği gibi, cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin normal tarihi 18 Haziran'dı. Ancak bu tarihi hem Kurban Bayramı arifesine ve dolayısıyla hac dönemine hem üniversiteye hazırlanan çocuklarımızın sınav takvimine hem de ilk ve ortaöğretim okullarımızın tatiline denk gelmesi sebebiyle güncelleme ihtiyacı duyduk. Bu anlayışla yaptığımız kapsamlı değerlendirmeler sonunda, 14 Mayıs 2023 Pazar gününün, her bakımdan seçim için en uygun tarih olduğunu gördük. Anayasa’da belirtilen usullere mütenasip şekilde ülkemizi bu tarihte seçime götürmek istiyoruz. Bu tarih güncellemesini, Anayasa’mıza göre beşte üç çoğunlukla Meclis’imiz yaparsa memnuniyet duyarız. Meclis’te gereken çoğunluğun sağlanamaması halinde Cumhurbaşkanı olarak biz, seçimlerin 14 Mayıs’ta yapılabilmesini temin edecek bir takvimle kararımızı alıp inşallah süreci başlatacağız. Cumhuriyet’imizin 100. kuruluş yıl dönümünün sevinci ve coşkusuyla bütünleşen 2023 seçimlerinin tarihinde yapmayı planladığımız güncellemenin milletimize hayırlı olmasını diliyorum.

“BU SEÇİM, YENİ YÖNETİM SİSTEMİMİZİN İKİNCİ SEÇİMİ OLACAKTIR”

Bu seçim, yeni yönetim sistemimizin ikinci seçimi olacaktır. 2023 hedeflerimizle bütünleşen bu seçim dönemini ülke ve milletimizin geleceği için yeni bir fırsata dönüştürmenin peşindeyiz. Cumhuriyet’imizin kuruluşunun üzerinden geçen her kazanıma sahip çıkıyoruz. Vatan toprakları üzerindeki son devletimiz Cumhuriyet’in ilk asrında yapılan her şeyi, bundan sonrakinin bir girizgahı olarak kabul ediyoruz. Cumhuriyet’imizin yeni yüzyılında, sahip olduğumuz altyapı üzerinden milletimizi en müreffeh toplumları seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz. Bu kritik süreçte ülkemizin her alanda kendi vizyonuna sahip olması, programlarını uygulamaya koyması, hedefleri doğrultusunda yol yürümesi hayati öneme sahiptir. Türkiye, artık kendi özgür politikaları ve eylemleri ile geleceğe yürüme dirayetine kavuşmuştur. Ülkemizin sadece 20 yılda nasıl asırlık kazanımlar sağladığını hep birlikte yaşadık ve gördük. Yıllarca bu ülkenin ve milletin adeta iliğini sömürerek kendi refahı ve güvenlik düzenlerini sürdürenler kolay kolay pes etmeyecektir.

“PARİS'TEKİ METRONUN ÇATISI AKIYOR. PARİS'E GİTMEYENLERİN NEYİN NE OLDUĞUNDAN HABERİ YOK”

Bursa'da bizleri muhabbet ve coşkuyla ağırlayan Bursalı kardeşlerime teşekkür ediyorum. Emniyetten resmi rakamları istedim, katılanların sayısını 120 bini bulduğunu bizlere söylediler. Ardından gençlerle çok çok heyecan dolu bir akşam geçirdik. Dün de İstanbul'da, şehrin ulaşım sistemine çok büyük katkı sağlayacak, şehir merkeziyle havalimanı, yani Kağıthane'den havalimanına ulaşımı fevkalade kolay, hızlı, konforlu hale getirecek bir projenin açılış törenine katıldık. Paris'te bile yok. Paris'teki metronun çatısı akıyor. Paris'e gitmeyenlerin neyin ne olduğundan haberi yok. 'Bunun kaptanı yok mu' diye soruyor. Bilmiyor ki bugüne kadar 10 tane kaptansız metro yaptık. Haberleri bile yok.

“ÜZERİNDE HASSASİYETLE DURMAM GEREKEN KONU, İSVEÇ'İN NATO ÜYELİĞİ BAŞVURUSUYLA BAŞLAYAN VE BİR ESFELİ SAFİLİNİN MUKADDES KİTABIMIZ KUR'AN-I KERİM MUSHAFINI YAKMASINA KADAR VARAN HADİSELERDİR”

Cuma günü Bilecik'teyiz. Cumartesi günü inşallah Denizli'ye gideceğiz. Bu arada pek çok yurt içi ve yurt dışı görüşmelerimiz olacak. Bütün toplantılarımızın en önemli yanı, gençlerimizle yaptığımız görüşmeler ve hanım kardeşlerimizle yaptığımız görüşmeler. Şu anda üzerinde hassasiyetle durmam gereken konu, İsveç'in NATO üyeliği başvurusuyla başlayan ve bir esfeli safilinin mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim mushafını yakmasına kadar varan hadiselerdir. İslam dini, peygamber efendimizin vasıtasıyla ilk müjdelendiği günden beri, Ebu Cehil'in sembolü olan pek çok saldırının, alçaklığın hedefi olmuştur. İslam'la müşerref olarak Kur'an-ı Kerim'in aydınlığına kavuşmak da bir nasip işidir.

“İSVEÇ'TEKİ ÇİRKİN EYLEM, EN BAŞTA MÜSLÜMANLAR OLMAK ÜZERE İNSANLARIN TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİNE SAYGI DUYAN HERKESE YAPILMIŞ BİR HAKARETTİR”

Modern demokrasilerde insan hak ve özgürlüklerinin çok basit tanımı vardır. Bireyin hak ve özgürlüklerinin sınırı, diğer insanların hak ve özgürlüklerin başladığı yere kadardır. Hiçbir birey ne Müslümanların ne diğer inanç sahibi insanların kutsallarını aşağılamak özgürlüğüne sahip değildir. Nefret ve ayrımcılık suçundan ağır yaptırımlara tabi bu ilke, bizce de yerinde yaklaşımdır. İsveç'teki çirkin eylem, en başta Müslümanlar olmak üzere insanların temel hak ve özgürlüklerine saygı duyan herkese yapılmış bir hakarettir. Bu alçak saldırının Türkiye Büyükelçiliği’nin önünde gerçekleşmesiyse konuyu bizim açımızdan hem dini hem milli mesele haline dönüştürüyor. Bu zihniyet, uzunca süredir eli kanlı terör örgütlerine kucak açmayı da demokrasi kılıfıyla meşrulaştırmaya çalışıyor.

“BÖYLE BİR KEPAZELİĞİN YAŞANMASINA SEBEBİYET VERENLERİN NATO'YA ÜYELİK BAŞVURULARI KONUSUNDA ARTIK BİZDEN HERHANGİ BİR HAYIRHAHLIK BEKLEMEYECEĞİ AÇIKTIR”

Milyarlarca Müslümanın inancıyla birlikte 85 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşın manevi şahsiyetine saldıran bu zihniyetin asırlardır bir arpa boyu yol alınmadığının işaretidir. Bu sapkınlığı teşvik edenler, göz yumanlar, hiç şüphesiz sonuçlarını da hesap etmişlerdir. Senin güvenlik güçlerinin, polisinin koruması altında bu ihaneti, namussuzluğu, alçaklığı, adiliği yapacak, onların korumasıyla ‘Biz Müslümanlara ne yaptık’ diyecekler. Ülkemizin büyükelçiliği önünde böyle bir kepazeliğin yaşanmasına sebebiyet verenlerin, NATO'ya üyelik başvuruları konusunda artık bizden herhangi bir hayırhahlık beklemeyeceği açıktır. Terör örgütlerine caddelerinizde, sokaklarınızda cirit attıracaksınız, ondan sonra bizden NATO'ya girmek için destek bekleyeceksiniz. Yok böyle bir şey. Böyle bir desteği bizden beklemeyin. Madem bu kadar seviyorsunuz, koruyorsunuz, öyleyse ülkelerinin savunmalarını emanet etmeleri tavsiyesinde bulunuyorum.

“BİZDEN DE NATO KONUSUNDA HERHANGİ BİR DESTEK GÖREMEYECEKSİNİZ”

Biz bir şeyi söyleyince dürüst söyleriz, birileri bize namussuzluk yaptığında haddini bildiririz. İsveç yönetimi, hak ve özgürlüklere bu kadar saygılıysanız, önce Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Müslümanların dini inancına saygı göstereceksiniz. Bu saygıyı göstermiyorsanız kusura bakmayın, bizden de NATO konusunda herhangi bir destek göremeyeceksiniz.

“2 BİN LİRAYI AŞMAYAN BORÇLARIN CEZALARININ TAHSİLİNDEN VAZGEÇİYORUZ”

Malum olduğu üzere, 2 bin lirayı aşmayan icralık borçları tasfiye edecek, takiplerini sonlandıracak düzenlemeyi yapmıştık. Şimdi de aynı uygulamayı vergi, ceza, faiz gibi tüm başlıklarda 2 bin lirayı aşmayan borcu olan vatandaşlarımız için hayata geçiriyoruz. Vergi dairelerine olan, 21 Aralık 2022 tarihinden önceye ait 2 bin lirayı aşmayan borçların cezalarının tahsilinden vazgeçiyoruz. Yaptığımız düzenlemelerin temel amacı, devletle vatandaşının küçük meblağlı meseleler için karşı karşıya gelmesinin önüne geçmektir.

“2,5 MİLYON SÜRÜCÜMÜZÜN CEZA PUANININ SİLİNMESİ VE 10 BİNE YAKIN EHLİYETİN İADE EDİLECEK SÜRECİN HAYIRLI OLMASINI DİLİYORUM”

Trafik ceza puanlarıyla ilgili bir müjdeyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Ülkemizin kara yolu altyapısını, bölünmüş yollar, köprüler ve tünellerle hızlı, konforlu, güvenli yolculuğa uygun hale getirdik. Ölümlü trafik kazalarında neredeyse yarı yarıya azalma sağladık. Bireysel ve ticari kara yolu kullanımındaki artış, kural ihlalleri sebebiyle sürücülerimizin ceza puanında ciddi yükselmelere sebebiyet verdi. Yapacağımız düzenlemeyle sürücülerimizin alkol, uyuşturucu, ölümlü ve yaralanmalı kaza, drift ve aday sürücülük halleri dışındaki ihlallerinden kaynaklanan ceza puanlarını siliyoruz. 2,5 milyon sürücümüzün ceza puanının silinmesi ve 10 bine yakın ehliyetin iade edilecek sürecin hayırlı olmasını diliyorum.”

Son Güncelleme: 23.01.2023 23:06
Anahtar Kelimeler:
ErdoğanSeçim
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.