CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş ve beraberindeki CHP heyeti Ankara Bölge İdare Mahkemesi'ne proje okullarındaki atamaların iptali için dava açtı. CHP Isparta Milletvekili, Yalım Halıcı, Muğla Milletvekili Gizem Özcan ve Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu’nun da yer aldığı heyet adına basın açıklaması yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, "Türkiye günlerdir proje okullarda yaşanan öğretmen kıyımını tartışıyor. Bir yanda lise öğrencilerini ile isyan ettiren öğretmen kıyımı var. Diğer yanda ısrarla asıl noktayı kamuoyu ile paylaşmayan, gerçekleri söylemeyen bir Milli Eğitim Bakanı ve iktidar var" dedi.
"Peki bu 6 bin kişinin, 38 bin kişi içinden hangilerinin olacağına nasıl karar verdin"
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e seslenen ve proje okullara yapılan öğretmen atamalarına ilişkin olarak "Geride kalan 900 bine yakın öğretmen içerisinden doğru 6 bini nasıl seçtin. Bir kere olsun çık, Türkiye’ye doğruları söyle" diyen Özçağdaş, şöyle konuştu:
"2014 yılında ‘Üçü, beşi geçmez’ diyerek başladıkları ve bu gün sayısı 2 bin 153’e varan, 80 bin öğretmen, 5 bin yöneticinin dünyada başka hiçbir ülkede görülmeyecek şekilde 85 bin kişinin bizzat bakan tarafından atandığı, akla, mantığa uygun olmayan bir sistemle karşı karşıyayız. Sayın Bakan, '38 bin öğretmenimiz vardı. 32 bini devam ediyor. 6 bini yer değiştirdi’ diyor. Sayın Bakan, asıl sorun şu. Bu 6 bin kişinin görevine devam etmemesi kararını, bu yetki sizde olduğuna göre nasıl karar verdin. Dünyanın hangi ülkesinde 85 bin kişiyi atayacak olan, bunu atayacağına göre en az 100 - 120 bin kişiyi tanıması gereken bir bakan olabilir mi? Sen de tanımıyorsun. Peki bu 6 bin kişinin, 38 bin kişi içinden hangilerinin olacağına nasıl karar verdin. Sen tanımadığına göre senin atadığın yandaş müdürlerin karar verdi. Sen atamadığına göre senin yandaş sendikan karar verdi. AKP il ve ilçe teşkilatlarında torpil pazarlıkları sonucunda oluşan listelere göre karar verdin. Bu yıl giden 6 bin öğretmeni konuşuyoruz. Peki gelecek 6 bin öğretmene nasıl karar verdin.
"12 yılınızı yakarım' diyen şuurunu kaybetmiş yöneticileriniz var"
İnsanlara masal anlatıyorsunuz. Görev süresi bitince giderlermiş. Asıl mesele, kimin gideceği ve kimin geleceğinin hiçbir yazılı kritere dayanmadan atanmasıdır. Türkiye’deki temel hedefiniz itaatkar ve kanaatkar nesiller yetiştirmek. Çünkü Türkiye’nin gelirlerini yandaşlarınıza peşkeş çektiniz. Şirketlerden almadığınız vergi 701 milyar. Dün Meclis’te ‘bu ülkenin yoksul çocuklarına bir öğün yemek verelim’ diyen maliyet 190 milyar lira. Buna itiraz etmeyecek yurttaşlar istiyorsunuz. Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkelerinin tam karşısında yer alıyorsunuz. Sadece proje okullar değil, Öğretmenlik Meslek Kanunu da Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli de, Milli Eğitim Akademisi de, sendikalara yönelik tehditleriniz de proje okullarda tamamı itaatkar, kanaatkar, biat eden nesiller yetiştirme projeniz. Ama bu ülkenin lise öğrencileri size bunun böyle olamayacağını bir haftadır gösteriyor. Utanmadan öğrencilerine sahip çıkan öğrencilerin birileri tarafından kışkırtıldığını söylüyorsunuz. Yalan olduğunu biliyorsunuz. Bunun doğal bir refleks olduğunu görüyorsunuz. Öğrencileri okula kilitliyorsunuz. Polislerle evlerini arattırıp, tehdit ediyorsunuz. ‘12 yılınızı yakarım’ diyen şuurunu kaybetmiş yöneticileriniz var. İktidar aparatı olarak atadığınız okul yöneticileri var.
"Şimdi kalkmışsınız 'müjde' diye atamadan bahsediyorsunuz"
Bir yanda mülakat mağduru öğretmenleri meydanlarda sürükleyerek götürürken, yarattığınız bin 600 gözü yaşlı mülakat mağduru varken, iktidarınızda sayıları 1 milyona gelmiş atanmayan öğretmenlere '15 bini bu sene, 10 bini Milli Eğitim Akademisi’ne' diye müjde verdiğinizi söylüyorsunuz. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, ülkeye ‘ücretli öğretmenlik yok’ dedin. İnternette ücretli öğretmenlik başvurusu yapıldığını sana hatırlatınca, sekmedeki ismi değiştirdin. Bu ülkede köle düzeninde çalışan 100 bin ücretli öğretmen var. Şimdi kalkmışsınız ‘müjde’ diye atamadan bahsediyorsunuz. Bu sayı emekli olanlar kadar bile olmayacak. Bu ülkenin bütün öğretmenlerine uzun zamandır zulüm ediyorsunuz. Onları tehdit ediyorsunuz. Üniversiteleri baltalarla, 'teröristlik yaparak saldırdılar' diyerek yalan söyleyen Milli Eğitim Bakanı, şimdi lise öğrencileri ile uğraşıyor.
"Öğrencileri, velileri tehdit ediyorsunuz"
İlkokul öğrencilerinin oyun oynayacağı alanları polis araçlarıyla kapatıyorsunuz. Lise öğrencilerini tehdit ediyorsunuz. Velileri tehdit ediyorsunuz. Öğretmenlere zarar veriyorsunuz. Ülkeye çıkın gerçekleri söyleyin. ‘Binlerce öğretmeni sadece ben atadım. Hiçbir kritere dayanmadan atadım, itiraz buradan kaynaklanıyor’ deyin. Türkiye’de çok ciddi bir huzursuzluk var. Yurttaşlar adalet istiyorlar. Okulda, adliyede, yargıda adalet istiyorlar. Bu ülkenin çocuklarını, gençlerini sevmediniz mi? Öğretmenlerini yandaş listelerle uzaklaştırdınız. Öğrencilere zulüm yaşattınız."
"Biz bu davayı hukuksuzca mağdur edilen öğretmenlerimiz, konunun asıl mağdurları öğrenciler ve velilerimiz için açıyoruz"
CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan ise başvurunun içeriğine dair şunları kaydetti:
"Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan proje okulları atamalarına ilişkin işlemin iptali ve ilgili düzenlemenin somut norm denetimi ile Anayasa Mahkemesi’ne taşınması için hep birlikte davamızı açacağız. Bu atamalar elbette ki hukuk devletinin temel ilkeleriyle tamamen keyfi ve hiçbir nesnel kritere dayanmadan yapılan atamalardır. Bakan, kendisine verilen atama yetkisini belirli nesnel kriterler belirlemeden koyarak, eğitime telafisi imkansız zararlar verilmesinin önünü açmıştır. Eğitimin niteliği, öğretmenlerimizin hakları, öğrencilerimizin ve velilerimizin eğitim hakkı açısından söz konusu idari işlemin yürütmesinin durdurulması gereklidir. Bu uygulama anayasamızın hep eşitlik ilkesine hem de liyakat ve kariyer esaslarına açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Bu işlemle ilgili yönetmeliklere de aykırı olduğu ortaya konmuştur. Öğretmenin görev süresinin hesaplanma biçimi ve atama dönemleri belirlenmiştir. Ancak ders yılı devam ederken öğrencilerin sınav zamanı devam ederken, hiçbir meşru gerekçe olmadan yapılan bu atamalar hukuksuzdur. Biz bu davayı hem hukuksuzca mağdur edilen öğretmenlerimiz hem konunun asıl mağdurları öğrenciler ve velilerimiz için açıyoruz. Eğitimde adalet istiyoruz."