CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, “Bu şehirde 21 yıl belediye başkanlığı yaptım. Yaptıklarımı sıralasam Çetin Arık sabaha kadar okusa bitiremez” diyen AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki’ye, “Kayseri’nin zeki ama fakir çocuklarını FETÖ’ye teslim etti. FETÖ’ye hem maddi kazanç hem de insan gücü sağladı” yanıtını verdi.
Çetin Arık, “Bu şehirde 21 yıl belediye başkanlığı yaptım. Yaptıklarımı sıralasam Çetin Arık sabaha kadar okusa bitiremez” diyen eski Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’ye, bugün yaptığı yazılı açıklamayla yanıt verdi. Arık, şunları kaydetti:
“Sayın Özhaseki, ‘Bu şehirde 21 yıl belediye başkanlığı yaptım. Yaptıklarımı sıralasam Çetin Arık sabaha kadar okusa bitiremez’ diyor. Evet, Sayın Özhaseki haklı. Onun bu şehre yaptığı kötülükleri, ihanetleri sabaha kadar anlatsam bitiremem. Ama birkaçını sıralayayım:
“KAYSERİ TÜRKİYE’NİN PENSİLVANYASI İSE FETÖ’SÜ KİM”
Belediye başkanlığı döneminde ‘Gülen Yüzler’ projesi adı altında SBS kursları düzenleyerek Kayseri’nin zeki ama fakir çocuklarını FETÖ’ye teslim etti. FETÖ’ye hem maddi kazanç hem de insan gücü sağladı. FETÖ için fakir fukaranın, garip gurebanın evini, arsasını elinden ağlata ağlata alıp FETÖ için okullar kurdu. İmar değişiklikleri yaparak milyonlarca lira rant sağladı. FETÖ’den gözaltına alınan ve tutuklanan iş adamları hep onun ismini verdi. İş adamları, ‘Biz ne yaptık ise Özhaseki yaptırdı. Bizi Pensilvanya’ya o götürdü. Biz üç gün kaldık, o beş gün kaldı. Şimdi o bakan oldu, biz delikten bakan olduk’ diyor. Bizzat AKP Milletvekili Mehmet Metiner, güzel şehrimiz Kayserimiz için ‘Türkiye’nin Pensilvanya’sı’ diyor. Özhaseki’ye çok ama çok basit bir soru: Kayseri Türkiye’nin Pensilvanya’sı ise (ben değil bizzat milletvekiliniz söylüyor) FETÖ’sü kim?
Eğer bu soruya yanıt veremiyorsan Kayseri meydanında bir anket yapıp bu soruyu halka soralım, var mısın? Bu ankette ismi çıkan birisi; şahsiyeti, namusu, şerefi varsa herhalde istifa eder. Sayın Özhaseki, bu şehre yaptığın ihanetleri senden önceki Büyükşehir Belediye Başkanı Şükrü Karatepe, bak nasıl anlatıyor: ‘Saygısızca ve duygusuzca davranıp şehrin temel imajını tahrip ettiniz. Kayseri’nin en itibarlı semtlerini battı-çıktı köprülerle tahrip ettiniz. Şehrin omurgasını kırdınız.’
Evet, Özhaseki’nin bu şehre yaptığı ihanetleri anlatmaya sayfalar yetmez. Kayseri’de halk ucuz ekmek kuyruklarında beklerken, ikinci el ayakkabı pazarında ömrünü tüketirken Özhaseki ve onun gibiler, Kayseri’nin sırtına sülük gibi yapışıp kanını emiyorlar. Bir kararname ile Güneşli’nin bin dönümlük tarım alanını konut alanına çevirip zenginlere villa parseli satıyorlar. Kendileri yetmiyormuş gibi çocuklarına, gelinlerine damatlarına yok pahasına ballı villa parseli satıyorlar. Kendileri sürekli zenginleşirken halk fakirleşiyor.
“ÖZHASEKİ’DE YALAN ÇOK. NE YAZMAKLA NE SAYMAKLA BİTER”
Sayın Özhaseki, ‘Yalan hiç kimseye yakışmaz’ diyor. Doğru. Sadece görevi devraldığın değil, görevi devrettiğin belediye başkanı da senin şu şehre yaptıklarını anlatmış. Hani ‘borçsuz belediye’ diyordun ya senden sonraki belediye başkanı, ‘Belediyeyi borç batağında aldım ama Özhaseki’nin ütüsü bozulmasın diye ses çıkarmadım’ diyor. Ama ütün bozuldu Özhaseki. Başka hangi yalanları söyledin, birkaçını sıralayayım: Kızılırmak şehrin içinden geçecekti. Peki Şehr-i Derya projen nerede? Hani Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı Mansur Yavaş kazanınca su faturalarını teröristler getirecekti? Sahi, Özhaseki Dağı nerede? Sana da suikast düzenleyecek olan, ‘Allah’a iman eder gibi’ inandığın Ergenekon terör örgütü nerede?
Evet, Özhaseki’de yalan çok. Ne yazmakla ne saymakla biter. Biz, gelelim Sayıştay raporlarına: 2015 yılı Sayıştay denetim raporunda, ‘Bulgu 3: İç Denetçi Kadroları Bulunmasına Rağmen Bu Kadrolara Atama Yapılmaması ve İç Denetim Raporu Düzenlenmemesi” başlığı altında, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nde iç denetimin yapılmadığı, usulen bir atamanın yapıldığı vurgulanıyor. Yaptığı her şey şeffaf olması gereken bir belediye, neden iç denetimden kaçınır. Cevabını biz verelim: ‘Ballı villa parselleri’ konusunda da karşımıza çıktığı gibi usulsüzlüklerin üstünü örtmek için.
2017 yılı Sayıştay denetim raporunda; ‘Bulgu 4: Belediyeye Ait Taşınmazların Değer Tespitinin Yapılmaması ve Muhasebe Kayıtlarına Alınmaması” başlığı altında, belediye adına tapuda kayıtlı olan taşınmazların mevzuata uygun olarak değer tespitinin yapılmadığı ve ilgili muhasebe hesaplarına kaydedilmediğinin görüldüğü ifade ediyor. Yani belediyenin taşınmazları, belediyenin kayıtlarında yok. Hadi unutuldu diyelim ama 2018 yılı Sayıştay denetim raporunda da aynı nokta vurgulanarak, “İdarece bulguya iştirak edildiği anlaşılmaktadır. Ancak konu önceki yıl denetiminde de bulguya alınmasına rağmen herhangi bir düzeltici işlemde bulunulmadığı görülmüştür” deniliyor. Yani ısrarla belediye taşınmazları kayıt altına alınmıyor. Ortada bir taşınmaz var ama kaydı yok. Konya’da AKP’li belediyenin kaydında olan, ama aksine ortada olmayan köprü gibi. Evet, Sayıştay’ın 2018 yılı denetim raporunda tespit ettiği, arayıp da bulamadığı köprü gibi. Yalova’da AKP’lerin çaldığı paranın hesabını CHP’den sormaya kalkan AKP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, ‘bu beni ilgilendirmez’ demez, diyemez. İspatı da Sayıştay’ın 2018 yılı raporunda (Konya Büyükşehir Belediyesi’nin 2018 yılı Sayıştay raporunda 13 numaralı bulgu olarak 46’ncı sayfada kayıp köprü yer almaktadır).
Sayıştay, AKP’li Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nde müfettiş olmayan, sınava girmemiş ve idari kadroda bulunan kişilerin müfettiş kadrolarına atandığı, başka bir kadroda çalışmakta iken şartları yerine getirmeyen kişilerin ise itfaiye erliğine atamalarının yapıldığı gibi usulsüzleri tespit etmişken kulağının üstüne yatanlar, elbette olmayan köprü için harcanan milyonlar konusunda da sessiz kalacaktır.
“AZ KALDI, GELİYOR GELMEKTE OLAN”
Ant olsun ki onlar servetlerine servet katarken Kayserili hemşerilerimi nasıl kandırdıklarını, hırsızlıklarını, yolsuzluklarını, yalanlarını kapı kapı dolaşıp ifşa edip kimyalarını bozmaya devam edeceğim. Halkın iktidarında bu yalan ve talan düzeni son bulacak. Güçlülerin suç işleyip güçsüzlerin bedel ödediği bu çarpık düzen yıkılacak. Az kaldı, geliyor gelmekte olan.”