Okmeydanı'nda bir yakınının cenazesine katıldığı sırada Uğur Kurt'u öldüren polis memuru için savcı mütalaasında "olası kasıtla ölüme neden olmak" suçundan 25 yıla kadar hapis cezası istedi.
Okmeydanı'nda bir yakınının cenaze törenine katılmak için gittiği cemevinin avlusunda polisin silahından çıkan kurşunla hayatını kaybeden Uğur Kurt'un ölümüne ilişkin davada, karar aşamasına gelindi. Mütalaasını açıklayan Savcı Ekrem Şakar, sanık polis memuru S.K'nın "Olası kasıtla hareket ederek ölüme neden olmak" suçundan 20 yıldan 25 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Öte yandan Kurt ailesinin, sanığın hükümle birlikte tutuklanması talebi reddedildi.
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 7. celsesi görülen duruşmaya, tutuksuz yargılanan sanık S.K.katılmazken; şikayetçiler Uğur Kurt'un eşi Narin Kurt ve babası Kemal Kurt katıldı. Çevik kuvvet polisinin güvenlik önlemi aldığı duruşmada, Uluslararası Af Örgütü temsilcisi Hollandalı eski hakim Bert Van Delden de izleyici olarak hazır bulundu.
Sanık polisin tutuklanmasını talep etti Duruşmada söz alan Kurt ailesinin avukatı Turgut Kazan, Türkiye'de kamu görevlilerine ilişkin çok ciddi bir cezasızlık uygulaması bulunduğunu belirtti. Avukat Kazan, "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde şu anda nasıl ki ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüşlerine ilişkin davalar yüksekse, kamu görevlilerine karşı cezasızlık uygulaması da çok yüksek. Bunlar, Türkiye için sorun yaratacak bir şekilde beklemektedir" dedi. Sanığın kalabalığı gördüğü halde hedef odaklı ateş ettiğini ve sanığın eyleminin doğrudan kasıt olduğunu ifade eden avukat Turgut Kazan, sanığın hükümle birlikte tutuklanmasını talep etti. Savcı mütalaasını açıkladı Savcı Ekrem Şakar esas hakkında mütalaasını yazılı olarak sundu. Savcı Şakar, olay günü Okmeydanı ve civarında Berkin Elvan'ın anılması nedeniyle bazı grupların toplandığı ihbarı üzerine İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı çeşitli birimlerin olay yerine gittiğini belirtti. Mütalaada, İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde görevli polis sanık S.K'nın da olayda görev aldığı anlatıldı. 'Plastik mermiyle uzaklaştırma alternatifini düşünmeksizin ateş etti' Mütalaada, "Sanık polis S.K'nın görev aracına isabet eden molotof ile kendisine yönelik yaralanma ve ölüm olayını bertaraf etmek amacıyla yanlarında bulunan gaz bombalarıyla veya FN silahı veya plastik mermilerle eylemcilere yönelik ateş edip uzaklaştırma alternatifini düşünmeksizin görev sebebiyle kendisine verilen beylik tabancasıyla ateş etmek suretiyle eylemle hiç alakası olmayan, olay günü bir tanıdığının cenazesi için cemevi avlusunda beklemekte olan Uğur Kurt'un baş bölgesini isabet almak suretiyle ölümüne sebebiyet verdiği" ifade edildi. 'Sanık, olası kasıtla hareket etti' Savcı Ekrem Şakar, sanık polisin bu tehlikeyi görmesine rağmen silah sıkmaktan kaçınmadığını, 'olursa olsun' diyerek olası kasıtla hareket ettiğini belirtti. Savcı, sanığın TCK'nin 81/1 ve 21/2. maddeleri uyarınca cezalandırılmasını talep etti. Tutuklama talebi reddedildi Sanık polis S.K'nın avukatı Tolga Yurdakul ise, savcının mütalaasına katılmadığını belirterek savunmasını hazırlamak için süre istedi. Mahkeme heyeti, şikayetçilerin sanık hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılması talebini reddetti. Heyet, sanık tarafına savunmasını hazırlaması için süre vererek duruşmayı erteledi.