CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, “Amasra’da yaşanan göz göre göre geliyorum diyen ihmaller zinciri sonrasında yaşanmış bir cinayettir. Çünkü önlenebilir bir kaza önlenmemiş, tüm uyarılara rağmen ihmaller ortadan kaldırılabilecekken, ihmaller devam etmiştir. Hata bir kere olur, ikincisi ve aynısı tekerrür eden eylem artık hata değildir, ihmalde değildir resmen bir kasıttır. Çünkü 8 yıl önce Soma’da yaşanan ve 301 madencimizi kaybettiğimiz faciadan sonra tüm uyarılara rağmen önlem almıyorsanız, faciadan ders çıkarmayıp, Ermenek’te başka bir faciaya sebep olup yine önlem almıyorsanız, Amasra’da yaşanan faciaya kadar ne bizim önerilerimizi ne Meclis Araştırma Komisyonu önerilerini ne de Sayıştay ve denetim kurumlarının önerilerini dinlemiyorsanız bu artık hata değildir. Kader değildir, fıtrat değildir göz göre göre cinayettir. Bu artık kasıttır” diye konuştu.
CHP Enerji ve Altyapıdan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın 41 maden emekçisinin hayatını kaybettiği facia ile ilgili hazırladıkları rapor hakkında bugün Ankara’da CHP Genel Merkezinde basın toplantısı düzenleyerek bilgi verdi. Akın şunları söyledi:
“EMEKÇİLERİMİZİN HAYATLARINI KAYBETTİĞİ FACİALARDA HEP BİR FAİL ARANDI”
“Geçtiğimiz hafta hepimizin yüreği dağlandı. Türkiye Taşkömürü Kurumu’na ait Bartın, Amasra’da kamu eliyle yani devletin işlettiği kömür madeninde grizu patlamasında 41 maden emekçimizi maalesef kaybettik. Görevi başında hayatını kaybeden maden emekçilerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, ailelerine sabır diliyoruz. Maden işçilerimizin mağdur kaldığı, herkesi derinden etkileyen Amasra maden faciasının ardından felaketin nedenlerini sorgulamaya, araştırmaya ve konuşmaya devam ediyoruz. Soma’dan, Ermenek’ten ve onlarca maden faciasının ardından hep bu son olsun diyoruz ama uyarılar dikkate alınmıyor. Soma’da, Ermenek’te, Dursunbey’de, Kozlu’da, Karadon’da ve ülkemizin birçok madeninde emekçilerimizin hayatlarını kaybettiği facialarda hep bir fail arandı. Aslında bu iş cinayetlerinin failleri her felaketten sonra kendini aklamaya çalışan, sorumluluklarını işçilere ve mühendislere yıkmaya çalışan Ak Parti iktidarının ta kendisidir.
CHP olarak hazırladığımız ‘Amasra Kömür Faciası Raporu’nu’ hazırladık. Bu rapor sadece Amasra’da yaşanan facianın değil, 20 yıldır madenlerimizde yaşanan faciaların failinin Ak Parti iktidarı olduğunu gösteren bir belgedir. Facianın ardından kurduğumuz heyetimizle hemen bölgeye intikal ettik. Sayın genel başkanımızda Amasra’ya gelerek incelemelerde bulundu. Heyetlerimizin çalışmaları ve yapılan ziyaretlerde tespit ettiğimiz bütün unsurlara da raporumuzda yer verdik.
“KADER DEĞİLDİR, FITRAT DEĞİLDİR GÖZ GÖRE GÖRE CİNAYETTİR”
Amasra faciasının oluş şekline ilişkin tespit, bulgu ve iddialar Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun yapısı, kurumun Ak Parti döneminde işlevsizleştirilmesi, facianın ilk aşamasında yaşanan iletişim krizi, ailelerin facia konusunda dile getirdiği hususları tek tek raporumuzda dile getirdik. Raporumuz ortaya koymaktadır ki, Amasra’da yaşanan facia ne kaderdir ne fıtrat ne de kaza. Amasra’da yaşanan göz göre göre geliyorum diyen ihmaller zinciri sonrasında yaşanmış bir cinayettir. Çünkü önlenebilir bir kaza önlenmemiş, tüm uyarılara rağmen ihmaller ortadan kaldırılabilecekken, ihmaller devam etmiştir. Hata bir kere olur, ikincisi ve aynısı tekerrür eden eylem artık hata değildir, ihmalde değildir resmen bir kasıttır. Çünkü 8 yıl önce Soma’da yaşanan ve 301 madencimizi kaybettiğimiz faciadan sonra tüm uyarılara rağmen önlem almıyorsanız, faciadan ders çıkarmayıp, Ermenek’te başka bir faciaya sebep olup yine önlem almıyorsanız, Amasra’da yaşanan faciaya kadar ne bizim önerilerimizi ne Meclis Araştırma Komisyonu önerilerini ne de Sayıştay ve denetim kurumlarının önerilerini dinlemiyorsanız bu artık hata değildir. Kader değildir, fıtrat değildir göz göre göre cinayettir. Bu artık kasıttır.
“UYARILAR KARŞISINDA AK PARTİ İKTİDARI HER ZAMANKİ GİBİ İLGİSİZ VE SESSİZ KALMIŞTIR”
Soma’da en büyük iş cinayetini yaşatan Ak Parti iktidarı geçen 8 yılda iş güvenliği konusunda atması gereken adımları atmamıştır. Grizu patlamalarına karşı yeterli önlemler alınmamıştır. Madencilikte iş güvenliği yerin rantın önü açılmaya devam etmiştir. TTK’nın kamu madenciliği işlevi yok edilmiştir. TTK’nın içi boşaltılmıştır. Yönetim liyakatsizleştirilmiştir. Kalifiye kadrolar eritilmiştir. Hata yapana bırakın ceza verilmeyi, ödül verilmiştir. Soma raporundaki 111 öneri dikkate alınmamıştır. Tedbirsizliklere ve ihmallere de göz yumulmuştur. Sayıştay Raporu’nun Amasra işletmesiyle ilgili ortaya koyduğu bulguları görmezden gelinmiştir. Hatta patlamadan 3 gün önce ‘gaz çok ama yapacak bir şey yok’ diyerek madende çalışmaya zorlanan işçilerimizde maalesef dinlenmemiştir. Özetle uyarılar karşısında Ak Parti iktidarı her zamanki gibi ilgisiz ve sessiz kalmıştır.
Amasra faciasıyla ilgili çok ciddi olan iddialarda raporumuzda yerini almıştır. Bu iddialar özetle: Havalandırma sistemleriyle ilgili zafiyet bulunuyordu, bu tespit aynı zamanda Sayıştay Raporları’nda da vardı. Bizim tespitimiz ve uzmanların da görüşü havalandırma sisteminin yanlış planlanması faciada ölümleri artırmıştır. Patlamanın ardından oluşan zehirli gazlara, yanlış havalandırma sistemi nedeniyle patlamadan etkilenmeyen madencilerimizde mağdur kalmıştır ve ne yazık ki bu durum ölümleri de artırmıştır.
“41 MADENCİMİZİN HAYATINA MAL OLAN SORUMLULAR BİR AN ÖNCE ORTAYA ÇIKARILMALIDIR”
Raporumuzda hayatını kaybeden madencilerimizin ailelerinin de ortaya koyduğu tespitlerde yer alıyor. Madende bir sıkıntı olduğunu, kazadan önce madencilerimiz ailelerine pek çok kez dile getirmişler. 110 kişinin çalıştığı vardiyada en deneyimsiz işçilerin kömür kazdığını da ifade ediyor aileler. Havalandırma sisteminin kötü durumda olduğunu madencilerimiz evlerine gelip annelerine, babalarına anlatmışlar. Havalandırma sistemindeki ihmale de ayrıca, özenle dikkat çekmişler. Maden ocağının bir ay kapanacağını söylemişler ve bakım yapılacağını da ailelerine ifade etmişler. Sadece ailelerine değil, çevrelerine ifade etmişler. Ailelerin görüşlerini eksiksiz olarak raporumuza koyduk. Tüm bu görüşler de en ince ayrıntısına kadar dikkat edilerek araştırılmalı ve 41 madencimizin hayatına mal olan sorumlular bir an önce ortaya çıkarılmalıdır.
“18 SAATTE CANSIZ BEDENLERİ MADENDEN ÇIKARTMAKLA ÖVÜNENLER 210 SAATİ AŞKIN SÜREDİR TEK BİR SORUMLUYU BULAMADILAR”
Facianın üstünden tam 9 gün geçti. 9 gündür tek bir sorumlu olmaz mı? 18 saatte cansız bedenleri madenden çıkartmakla övünenler bugün itibariyle 210 saati aşkın süredir tek bir sorumluyu bulamadılar. Tek bir yöneticiye, tek bir bürokrata el çektirilmedi. 41 can kaybetmişken Ak Parti maalesef siyasi pişkinliğine devam ediyor. İktidar adeta sorumluları bulmak istemiyor. Bunun yerine vatandaşların protestolarını yasaklama peşine düştüler. Adeta bu korkunç facianın unutulmasını istiyorlar. Çünkü bu faciadaki ihmaller zincirleri sorumluları ortaya çıkaracak, hep birlikte göreceğiz.
“TTK BÜNYESİNDEKİ FAALİYET GÖSTEREN DİĞER 4 MADENDE HER AN BENZER BİR FACİA YAŞANABİLİR”
TTK’nın yapısı Ak Parti döneminde tamamen değiştirildi. Kurum işlevsizleştirilirken, kamu yararı yerine maden sahalarının özel şirketlere dağıtıldığı bir kurum haline dönüştü. Bu nedenle bıçak gibi kesildiği söylenen iş kazaları TTK bünyesindeki 5 işletmede, son 5 yılda binlerce kez yaşandı. TTK’nın 5 işletmesinde son 5 yılda kaza sayısı 12 bin 966 oldu. Bu veriler bizi açık net uyarıyor. Biz de uyarıyoruz, TTK bünyesindeki faaliyet gösteren diğer 4 madende her an benzer bir facia yaşanabilir.
Maden faciasıyla ilgili adli süreci de yakından takip ediyoruz. Adli süreçle ilgili de pek çok soru işaretleri ortada. Facianın ardından müessesenin idari binasına giriş ve çıkışlar ne zaman kontrol altına alınmıştır? Tüm delillere ne zaman el konulmuştur? Facianın ardından şüphelilerin, idari müdürlerin ve yetkililerin ocağa girmesine izin verilmiş midir? Delil karartma şüphesinin varlığına rağmen sorumlu olan amirler ocağa girmiş midir? Ayrıca geçtiğimiz Ağustos ayında denetim yaparak onay veren şüpheli bakanlık denetmenleri, faciadan sonra kurulan tahkikat komisyonunda görevlendirilmiş midir? Bu soruların derhal yanıtlanması gerekiyor.
“MAALESEF BU FACİALAR AK PARTİ İKTİDARDA OLDUĞU SÜRECE SON BULMAYACAK”
Maalesef bu facialar Ak Parti iktidarda olduğu sürece son bulmayacak. Bugün hiçbir madencimiz açık net olarak güvende değildir. Acilen bir risk haritası çıkarılmalı buna göre de eylem planları hazırlanmalıdır. TTK bütün siyasi baskılardan arındırılarak kamu ekseninde madencilik faaliyeti yapmalıdır. Türkiye genelindeki tüm madenlerin ILO standartlarına göre denetlenmesi ve bu konuda yasal mevzuatın geçirilmesi ve uygulanması gerekmektedir. Ak Parti döneminde meydana gelen ölümlü maden kazalarında değişmeyen bir ayrıntı var. Bu kazaların tamamı engellenebilirdi. Bilimsel veriler iş kazaların neredeyse tamamının engellenebileceğini ortaya net olarak koyuyor."
