Cumhuriyet gazetesinden Gamze Bal’ın haberine göre, Geçen yıl iç satışları (banka ve kredi kartlarıyla yapılan) en az yüzde 12 azalan hazırgiyimci, ihracatta da 2019 Kasım-2020 Kasım aralığında toplam yüzde 5.4’lük kayıp yaşadı. Buna göre 2020’nin 11 aylık döneminde 15.5 milyar dolarlık ihracat yapılabildi.
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı ve Avrupa Tekstil ve Hazır Giyim Konfederasyonu (EURATEX) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hadi Karasu’ya göre maske ve koruyucu giysi ihracatının 1.5 milyar dolarlık katkısı olmasaydı, toplam hazırgiyim ihracatı 2020’de yıllık bazda yüzde 15 küçülecekti. İhracatçı, şimdi de salgının ikinci dalgasının yaşanması nedeniyle Avrupalıların siparişleri ötelemeleri sorunuyla yeniden karşı karşıya. Bunun aralık ihracatını olumsuz etkilemesi bekleniyor.
Hazırgiyimci, yeni yılda ekonomideki belirsizliklerin ortadan kalkmasını, yüksek enflasyon ve yüksek döviz kurunun kontrol altına alınmasını talep ediyor.
2021 Haziranı’ndan önce normalleşme beklemediğini kaydeden TGSD Başkanı Hadi Karasu, “İç piyasadaki tehlike, 2021’de de enflasyonun yüksek seyretme ihtimalidir. Enflasyonu yükseltmeyecek tedbirler alınmalı. Enflasyon yükselirse kaçınılmaz olarak fiyat artışları gelecektir” dedi.
Artan maliyet artışlarının etkisiyle 2021’in ilk çeyreğinden sonra tüketiciye yansıyacak yüzde 10’luk bir zam olacağına işaret eden İHKİB Başkanı Mustafa Gültepe ise şunları söyledi:
“Kurdaki çok aşağı ve çok yukarı hareketler hiç kimseye fayda sağlamıyor. Marjların belli bir aralıkta olması lazım. Dalgalı kur doğrudur ama bizde dalga okyanus gibi. Dalgası daha az denizlerde hareket etmemiz lazım. Aksi halde önünü göremiyorsun, yatırım yapma konusunda daha tedbirli olup yavaşlatmak durumunda kalıyorsun. ‘Dur bakalım ne olacak’ demeye başlıyorsun. Böyle olmaması gerekir. Üretime ağırlık verilmesi lazım. 2020’deki koşullara rağmen başarıyla yakaladığımız ihracat performasının tekrar aşağı düşmemesi için kur, enflasyon, faiz üçlüsünün iyi bir şekilde yönetilmesi lazım. Bence şu an halihazırdaki faizler, kuru belli bir noktaya getirdi ama sürdürülebilir değil. İş insanının sermayeye uygun fiyatlarla uğraşması gerekiyor. Yüzde 10-20 ile şu an kimse kredi alıp mecbur kalmadıkça yatırım yapmaz.”